23

1.1K 102 88
                                    


Yazdığım en zor bölümdü... bir sonraki bölüm final ama ben sona hâlâ karar veremedim kdpemdısldjdl

Drama + ormantizm var, afiyet olsun

~

Tüm dünyaya daha önce hiç olmadığın kadar mutlu olduğunu söyledin.
Toplumun çoğunu kandırdın.
Aynadan gözlerine bakıp, göz kenarlarının mutlulukla kırışmadığını görene kadar kendini de kandırıyordun.
Sen bile fark etmiştin.
Bir aynanın karşısında durduğunda kendini tanıyamıyordun.
Gerçekten mutlu muydun yoksa boş bir ruha mı dönüştün?

***

"Hayır, Louis. Senden ayrılmayı hiç istemiyorum, yemin ederim."

"Öyleyse nereye gidiyorsun, Harry? Açık konuşsana."

Harry gözlerini kaçırırken saçını kulağının arkasına attı.

"Hiç, hiçbir yere."

Harry telaşla doğrulduğunda Louis onu bileğinden tuttu.

"Cevap ver, nereye?"

"Louis, lütfen..."

"Lütfen ne? Seni böyle bırakamam ki! Bir şey söyle en azından. Beni sessizce bırakıp gidecek kadar mı önemsemiyorsun?"

"Hiç, dedim ya, Louis. Bir yere gitmiyorum."

Harry çenesindeki parmaklar sayesinde  kendisini mavilere kilitlenmişken buldu. Louis bir şey söylemedi. Ancak gözleri Harry'yi yeterince baskı altına alıyorlardı.

"Gemma'nın yanına." dedi Harry.

Louis'nin yüzü üşüdü. Gözlerini kırpamadan donmuşçasına ona bakıyordu.

"A-ama Gemma..." Louis zorlukla söyledi. "Kendini öldürmeyeceksin, değil mi? Bunu yapamazsın, Harry."

Louis'nin ıslak gözleri Harry'nin kalbini acıtıyordu fakat kararından vazgeçmemeliydi.

"Üzgünüm. Çok özür dilerim." Harry ona bakmadan konuştuğunda sesinin titremesini engelleyememişti.

"Beni bırakıp nasıl gidersin!" Louis sürekli yenilenerek yanaklarının kurumasını engelleyen gözyaşlarını umursamadan Harry'ye sıkıca sarıldı. "Lütfen gitme. Hem daha yeni kazandım seni."

Harry adeta kalbinden gelen kırılma sesini duymuş, daha fazla dayanamayıp hıçkırıklarını serbest bırakmıştı.

"Ben ç-çok özür dilerim, Louis. Yapmak zorundayım."

Birkaç dakika içlice ağladıktan sonra ayrıldıklarında, Louis onun yüzüne baktı. Ancak Harry ağlarken onu görmesini istemediğinden başka yerleri izliyordu. Islak yüzüyle çirkin görünüyordu ve Louis'nin onu hep güzel hatırlamasını isterdi.

"Değilsin, meleğim. Sadece kanatların kırılmış. Ama bu uçamayacağın anlamına gelmiyor. Seni de kendi kanatlarım altında saklayabilirim, sonsuza kadar."

Harry önünde birleştirdiği elleriyle oynarken burnunu çekti.

"Hayatımda mutlu olmamı sağlayan tek kişisin. Beni hep mutlu edeceğini de biliyorum ama seninle olmadığım her an ölü gibi hissediyorum. Lütfen, Louis, izin ver, gideyim."

Louis onun ellerini elleri arasına aldı. Harry refleksle başını kaldırdığında göz gözeydiler.

"Hep yanında olurum o zaman. İstersen birlikte bir ev tutar... hatta buradan gideriz bile!"

Roses // LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin