ENJOLRAS VE YAVERLERİ

131 5 0
                                    


Aşağı yukarı bu tarihe doğru Enjolras, çıkabilecek herhangi bir olaya karşı hazırlıklı olmak maksadıyla esrarlı bir sayım yaptı.

Hepsi Musain Kahvesi'ndeki gizli toplantıdaydılar.

Enjolras sözlerine yan esrarengiz ama anlamlı birtakım benzetmeler katarak şöyle dedi:

- Hangi noktada bulunduğumuzu ve kimlere güvenebileceğimizi bilmekte yarar var. Mücahit isteniyorsa, bunları yaratmak gerek. Darbeyi neyle vuracaksak onu elde tutmaktan hiç zarar gelmez. Yoldan geçenler, eğer yolda öküzler varsa, olmadığı zamana oranla, daima daha çok boynuz yeme şansına sahiptirler.

Şu halde, sürüyü bir sayalım hele. Kaç kişiyiz? Bu işi yarına bırakmak olmaz. Devrimciler daima aceleci olmak zorundadırlar. İlerlemenin kaybedecek vakti yok. Beklenmedik durumlardan sakınalım. Hazırlıksız yakalanmamaya bakalım. Diktiğimiz bütün dikişleri gözden geçirmemiz, tutup tutmadıklarına bakmamız gerek. Bu iş bugün esaslı bir şekilde yapılmalıdır. Courfeyrac, sen politeknik okulu öğrencilerini görürsün. Onların çıkış günleri bugün. Feuilly, siz Glaciere'dekileri göreceksiniz, değil mi? Combeferre bana Picpus'ye gideceğine söz verdi. Orada mükemmel bir kaynaşma var. Bahorel Estrapade'ı ziyaret edecek. Prouvaire, masonlar yumuşuyorlar; sen bize Grenelle-Saint-Honoré Sokağındaki locadan haberler getireceksin. Joly, Dupuytren kliniğine giderek tıbbiyelilerin nabzını yoklayacak. Bossuet Adliye Sarayı'nda ufak bir tur atıp stajyerlerle konuşacak. Ben Cougourde'u üzerime alıyorum.

- İşte her şey ayarlandı, dedi Courfeyrac.

- Hayır.

- Ne var daha?

- Çok önemli bir şey.

- Neymiş o? diye Combeferre sordu.

- Maine şehir kapısı, diye cevap verdi Enjolras.

Enjolras, bir an kendini düşüncelerine kaptırmış gibi kaldıktan sonra devam etti:

- Maine şehir kapısında mermerciler, ressamlar, heykel atölyelerinde çalışan işçiler var. Heyecanlı ama soğumaya yatkın bir topluluk. Bir süredir neleri var, bilemiyorum. Başka şeyler düşünüyorlar. Şevkleri sönüyor. Vakitlerini domino oynamakla geçiriyorlar. Hemen gidip onlarla biraz konuşmak gerek, hem de kesin kesin. Richefeu'de toplanıyorlar. Öğleyle bir arası onları orada bulmak mümkündür. Bu küllerin üstüne üflemek gerek. Bu iş için şu dalgacı Marius'a güveniyordum, iyi çocuktur ne de olsa ama artık gelmez oldu. Maine şehir kapısı için bana bir adam lazım. Hiç kimse de yok.

- Ya ben? dedi Grantaire. Ben buradayım ya işte.

- Sen mi?

- Ben ya!

- Sen cumhuriyetçilere doktrin aşılayacaksın demek! Soğumuş yürekleri prensipler adına ısıtacaksın!

- Niçin olmasın?

- Sen bir işe yarayabilir misin acaba?

- İçimde şöyle belli belirsiz bir istek var ama, dedi Grantaire.

- Hiçbir şeye inanmazsın ki.

- Sana inanıyorum.

- Grantaire, bana bir hizmette bulunmak ister misin?

- Ne istersen. Çizmelerini bile cilalarım.

- Öyleyse bizim işlerimize karışma, apsentini iç ve sız sen.

- Sen bir nankörsün Enjolras.

- Maine Kapısı'na gidecek adam mısın sen? Bunu yapabilir misin sen?

SefillerWhere stories live. Discover now