5.Bölüm

2.1K 93 20
                                    

Ali : nooldu Fadik? Neymiş bu büyük haber?

Fadik : amirim, kızlar için yeniden dava görülecekmiş, cezaları düşürülecek sanırım

Ali : bu harika Fadik. Ne zaman peki?

Fadik : 2 gün sonra

Ali : umarım bir an önce çıkarlar

Fadik : bence artık serbest kalacaklar amirim

Ali : umarım... 2 yıl oldu Fadik, umarım artık çıkarlar...

Fadik : moralinizi yüksek tutun... bence çıkacaklar

Ali, diğerlerine de haber verir, hepsi kızların bir an önce serbest kalmasını istiyordu...

Mahkeme günü hepsi çok heyecanlıydı... hepsi güzel bir haber bekliyordu. Ve sonunda o güzel haberi almışlardı, kızlar ve Nazan hanım artık serbestti. Bir tek Kader'in daha 1 senesi vardı. Ama avukatın dediğine göre o da azalabilirdi...

Kızlar Kader'in hala içerde olmasına ve kardeşlerini kaybettiklerine üzülselerde 2 yılın ardından serbest oldukları için mutluydu.

Çıktıkları gün Serkan, Mert, Feride ve Toprak, kızları karşılamak için kapının önündeydi...
Eylül, Cemre ve Meral özgürlüğün tanıdını çıkartıp bir süre dışarı bakarlar. Bu sırada Nazan ve Serkan sarılıyordu. Daha sonra Meral Mert'e koşup sarıldı. Cemre de Serkanın yanına gitti ve sarıldılar... Eylül, Ali'nin gelmediğini görüp hayal kırıklığına uğrasa da çok özlediği Feride hanım ve Toprak hocayla hasret giderdi...

Feride : hadi çocuklar, dışarıda birşeyler yiyelim ve kutlayalım...

Meral : ay valla hayır diyemicem

Cemre : Feride hanım, tamam mutluyuz ama Kader içerdeyken kutlama yapmak gelmiyor benim içimden

Eylül: aynen... keşke onun da cezası bitseydi

Meral : keşke... ama o da çıkıcak canısılar

Eylül: inşallah

Feride : parti verelim demiyoruz ki, bir yemek yer döneriz.  Size de değişiklik olur, eve tıkılmamış olursunuz.

Cemre : tamam...

Eylül : tamam olur

Toprak : eve uğrayalım, Büşra ve Metin'i de alırız...

Feride : aynen hayatım öyle yapalım...

Eylül: onlar nasıllar Feride hanım?

Feride : iyiler güzelim. Sen hiç merakta kalma

Eylül : hiç endişelenmedim zaten. Onlara en iyi bakabilecek insanlar sizsiniz.

Feride : güzelim benim...

Serkan ve Mert bakışıyordu...

Mert : Ali nerde? Geç kalmazdı...

Serkan : ne biliyim... belki işi falan çıkmıştır. Son dakikada bir operasyon falan olduysa...

Mert : yani.. evet olabilir..

Nazan : ben eve, Defnenin yanına gideyim oğlum, siz arkadaşlarınızla eğlenin

Serkan : ama...

Nazan : akşam nasılsa eve geliceksin... görüşürüz

Serkan : peki... geç kalmam

Nazan : tamam kuzum...

Selin, oğluyla görüntülü olarak konuşuyordu...

Selin : nasılsın oğlum? Nasıl gidiyo?

Güney : iyiyim anne. Burası güzel, kafan rahat olsun

Selin : nasıl rahat olayım? Çok merak ediyorum. Ufacık çocukla hiç bilmediğin bir ülkeye gittin, keşke benim de gelmeme izin verseydin

Güney : ben biraz kafa dinlemek istiyorum anne, herşeyden herkesten uzakta. Orda duramıyorum biliyosun, sen gördün halimi...

Selin : biliyorum oğlum biliyorum... ama dikkat et olur mu? Bir de birşeye ihtiyacın olursa mutlaka ara tamam mı?

Güney : tamam anne sağol...

Selin : paraya ihtiyacın var mı?

Güney : yok

Selin : oğlum bak söyle, ufacık çocuklasın, illa ki ihtiyaçları vardır...

Güney : gerçekten yok...

Selin : tamam... tamam... ama ihtiyacın olunca mutlaka söyle

Güney : tamam söylerim anne... artık kapatabilir miyim? Uyutucam Songülü

Selin : tamam... kendine iyi bak

Güney: sen de...

Selin hala telefonu kapamayınca Güney, söyleyecek birşeyi olduğunu anlar...

Güney : hadi anne söyle...

Selin : şey... bugün kızlar çıkmış. Serbestlermiş yani. Ama Kader hala içerdeymiş.

Güney : peki...

Selin : birşey demeyecek misin?

Güney : ne diyebilirim ki... benim karım onlar yüzünden öldü. Hadi beni boşver, kızım onlar yüzünden annesiz kaldı. Onları affedemem...

Güney telefonu kapatıp rahat bir nefes alır...

Hepsi, Feridelerin evinin önüne doğru yürüyordu. Dış kapının önünde Ali ve birc kız görürler ama ikisi de onları görmemişti...

Ali : Aylin... bak noolur, noolur bugün beni yalnız bırakma. Bugün sana çok ihtiyacım var. Yanımda ol lütfen...

Kırgın ÇiçeklerWhere stories live. Discover now