Güney, Yağmur ile buluşup Eylül'ün durumundan bahsetmek istedi. Yağmur'un yüzüğü taktığını görünce gülümsedi...
Yağmur: nooldu? Niye sırıtıyosun öyle?
Güney : yüzük... yüzüğü takmışsın
Yağmur : evet.. çok güzel.. teşekkür ederim
Güney: rica ederim.. aslında sana birşey diyecektim. Arkadaşım Eylül, hani düğünlerine gitmiştim...
Yağmur : evet... nooldu?
Güney: Ali ile boşandılar bugün. Kızlar onları barıştıralım diye hakime çok iyi anlaşıyorlar falan dedikleri için hepsine çok sinirlendi,evlerine de gitmiyor şimdi...
Yağmur : boşandılar yani... sorunları yok gibi duruyordu, noolmuş ki?
Güney : keşke anlasam ama kimse bilmiyor... bir de hamile, yani boşandıktan sonra öğrenmişler, ben de kızı eve aldım, sorun etmezsin dimi?
Yağmur : ya hayır tabii ki, sonuçta arkadaşın..
Güney : kardeşim gibi.. otelde kalmasın dedim.
Yağmur : çok iyi yapmışsın... yazık ya, boşandığı gün bebeğini öğrenmiş. Noolacak şimdi?
Güney: aldıracakmış, yani bugün hastanede randevu bile aldı, kararlı görünüyordu...
Yağmur : konuşsam mı acaba? Belki dinler, vazgeçer. Sonuçta ben de anneyim, ben de bu bebeği öğrendiğimde babası kaçıp gitti, ortada yoktu, yalnızdım. Onu anlarım.
Güney: çok iyi olur... bugün bi kafasını toplasın, yarın konuşursun...
Eylül ise odaya çıkıp dinlenmek ister... Ali ile olan resimlerine bakarken telefonu çalar, yine o arıyordu. Hemen açtı telefonu...
Eylül: boşandım işte bitti. Aylin'i sal artık
Adam : olmaz... planda bir takım değişiklikler oldu
Eylül: ne değişikliği?! Ben boşanacaktım, Aylin'i bırakacaktın!
Adam : evet ama hamile olduğunu söylememiştin ki
Eylül: ben bilmiyordum...
Adam : neyse... o bebeği aldır, sonra Aylin'i bırakırım
Eylül: Aylin'in iyi olduğunu görmeden bırak bebeğimi aldırmayı, şurdan şuraya gitmem.
Adam : sesini duymak ister misin?
Eylül: hayır. Onu görücem
Adam : tek başına, dediğimiz adrese gelirsin. Tek başına...
Güney gelene kadar Eylül, verilen adrese gelmişti bile. Aylin, Eylül'ü görünce koşup ona sarıldı...
Aylin : Eylül abla... geldiniz, buldunuz beni... abim buldu dimi beni? Kurtuldum...
Eylül : maalesef canım.. Ali hiçbirşey bilmiyor. O seni tatilde sanıyor... özür dilerim, özür dilerim... burda olmanın suçlusu benim... sen iyi misin? Birşey yaptılar mı sana?
Aylin : hayır... hayır ama anlamıyorum... nasıl senin suçun bunlar?
Eylül: uzun hikaye... sen iyisin, seni gördüm ya o yeter bana... merak etme, çok az kaldı, çok az kaldı, sabret güzelim, kurtulacaksın burdan
Aylin : nasıl? Sen nasıl buldun beni? Yoksa konuştukları sen miydin?
Eylül kafasını salladı...
Aylin : ama onlar bebek dediler... yoksa... hamile misin?
Eylül: evet... aldırınca biticek bu işkence... kurtarıcam seni burdan, sana söz veriyorum
Aylin: hayır, hayır buna izin veremem, yeğenime kıymana izin veremem
Eylül: başka yolu yok! Yok!
Aylin : abim biliyo mu?
Eylül: bebeği mi? Evet...
Aylin : yıkılacak...
Eylül: önemi yok, biz boşandık hem... sen burdan sağ salim çık, yeter...
Aylin : yapma... başka bir yolu olmalı Eylül... lütfen kıyma ona...
Adam : yeter bu kadar!
Aylin'i götürdüler... Eylül'ü de yaka paça çıkarmışlardı...
Adam : zor bir karar dimi? Karar sana ait... herşey senin elinde Eylül...
Eylül eve geldiğinde Güney volta atıp duruyordu...
Güney : kızım saat kaç oldu ya, nerdesin sen? Telefon falan da açmıyosun?
Eylül: biraz hava almak istedim Güney...
Güney: ne biliyim kızım, zaten iyi değildin bugün, bi de haber vermeden çıkınca...
Eylül: intihar falan etmeye niyetim yok merak etme...
Güney : onu demek istememiştim...
Ertesi gün Serkan, Cemre ile kahvaltıya çıkar, Cemre birşey yemiyordu...
Serkan: nooldu? Birşey yemedin aşkım
Cemre : düşünüyorum Serkan... olanları düşünüyorum. Herşey ne hızlı oldu...
Serkan: sen de Eylül gibi mi düşünüyosun? Yani... içten içe hiç babamın yaptıkları için beni suçladığın oldu mu?
Sezon finaline son 2 bölüm ☺️
