2* # Carter'ın Suçu Ne? #

5.5K 355 25
                                    

İkili barda otururken evrenin durdurulmaz çarkları döndü ve 209,5 km ötede Atlantic City'de bulunan Atlanticare Regional Medical hastanesinde denizden kurtarılan kimliği belirsiz hastanın diş kayıtlarının sonucu çıktı. Hastanın kayıp ihbarı vardı, yakınlarına ulaşmaya çalıştılar ancak ulaşabildikleri kişi sadece bir sekreter oldu.

Jin ikinci ellilik Bomontisini yudumlarken sekreter Forrest Carter büyük bir şaşkınlıkla hastane polisiyle konuşuyor, bir yandan da uykuda olup olmadığını kontrol etmek için sol bacağının etini sıkıyordu. Nihayet uyumadığına kanaat getirip, konuştuğu adam onu hastane polisi olduğu ve şaka yapmadığına ikna ettiğinde saati kontrol etti: 01.15.

Patronunun bu saatte muhtemelen hala uyanık olduğunu biliyordu, bir arkadaşıyla buluşacağını da öyle. Çünkü randevuyu bizzat kendisi almıştı. Bu haberi ona telefonda veremeyeceğinin farkındaydı. Küfürler ederek yataktan kalktı, kıyafetlere uzanırken güzel dolgun maaşını unutmamaya çalıştı.

Employees Only'de Beatles'ın Blackbird'ü çalmaya başladığında aynı anda hem Jin hem Junghyug sıkıntılı bir nefes aldı ve ikisinin tepesindeki gri balon patlayıverdi. Karanlık ilk Jin'in kalbine düştü, kalbi avucuna alıp var gücüyle sıktı, sıktı. Bıraktığında bir damla yaş düştü Jin'in gözünden.

- Bu şarkının hep kurabiyeme göre olduğunu düşünürüm. Saatler boyunca plajda oturup şarkılar söylediğimiz o yaz akşamı da böyleydi, şimdi de böyle.

- Şarkıları siz söylemiştiniz. Ben sadece dinlemiştim. Onun da sesi çok güzeldi, aynı seninki gibi. Nasıl ona benden fazla benziyordun Jin? Ben onun abisiydim.

- Yine geçmiş zamanda konuşuyorsun dedi Jin gözlerini boşluğa dikip kırpıştırarak.

- Evet çünkü öldü o. Öldü tamam mı? Gitti artık.

Daha fazla konuşacaktı Junghyug ama yapamadı, kalbindeki yumru boğazına ulaşmıştı. Birasının kalanını kafasına dikip yumruyu aşağılara gönderdi. Ayarlayamadığı ses tonuyla gürledi barda:

- Buraya bi tane daha ellilik filtresiz Bomonti!

Ancak masaya birasından önce sekreteri Forrest Carter geldi. Carter'ın baş selamı verip yanlarına geldiği o an, iki yıllık acı verici ve haddinden fazla karamsar olan döngülerinin de kırıldığı, bir mucizenin gözlerine sokulacağı o andı aynı zamanda.

Sonradan gelen adam ifadesiz bir yüzle konuşmaya başladı. Diğer ikisinin yüzlerindeki ifadeyi çözmek apayrı işti. Çok fazla duygu iç içe geçmişti çünkü: şaşkınlık, korku, inananamazlık, hüzün, öfke, mutluluk ve daha fazla şaşkınlık.

Buz gibi bira masaya geldi ama kimse tarafından önemsenmedi. Yavaş yavaş ısındı, en sonunda etrafındaki üç adamın üçü de aynı anda ayaklandı ve buz gibi bir New York gecesine ruhlarında heyecan ateşi yanarak çıktılar.

~~~~~~~

Galiba bölümler çok kısa oluyor ama uzatamıyorum. Ehuhehuheh 😅😅

Being Alive ~ JikookWhere stories live. Discover now