7* # Başlangıca Bir Kala #

2.6K 266 46
                                    

Jin ile Jungkook'un koreye dönmesinden önce biraz Jungkook'un zihnine girmek faydalı olacaktır:

Onun için kışın bahardan, gündüzün geceden ve hatta yaşamın ölümden pek farkı yoktu. Ruhu koyu bir mahsene hapsolmuştu. Ne var ki kilitli kapısının önünde ona yaşamı hatırlatacak gaddar bir gardiyan yoktu. Yemeğini çalmasından endişe ettiği bir fare ya da sabahın olduğuna dair bir kuş sesi; yahut şıp şıp damlayarak sinir bozan su damlaları... Onu uyuşturan bir soğuktu ve sadece var oluyordu, ama dış etkenlerden yalıtılmış bu korkunç yerde var olduğunu bile fark edemiyordu.

Bazen rüyalarında bir bebek görürdü. Ya da siyah saçları belinde, gamzeli pamuk gibi bir kız. Ancak bebek asla gülmezdi hatta fazla donuktu, kızın gamzeleri sadece çığlık atarken belli olurdu. Gülmeyen ruhsuz bebek en tepkisiz olduğu anda veya kız an acı çığlığını atarken en somut hallerini alırlardı. Bunun da Jungkook'a pek hayat aşıladığı söylenemezdi. Aksine onlarla birlikte titler, onlarla birlikte çığlık atar, onlarla birlikte ölmek isterdi.

Zavallı çocuk ruhunun kısıldığı bu izbe mahsende kuşkusuz en adi suçluların, en barbar canavarların bile layık olmadığı bir işkenceyi çekiyordu. Onu buradan bir kaç dakikalığına da olsa çekip çıkaran ses ise Jin'in sesiydi.

Jin ona çok büyük bir sabır ve sevecenlikle yaklaşıyordu. Asla en ufak bir dönüt alamadığı bu çocuğa gününü anlatırken bıkkınlık göstermez, havanın nasıl olduğunu anlatırken sesinden merhamet eksik olmazdı. Bunlar güzel ve asil bir ruhun apaçık işaretleriydi elbette. Ama en hayran olunası özelliği azmiydi.

Çocuk derinlerde yatan vahşi bir dürtüyle ilk önce kaçmaya çalışmış sonra alışmıştı. Şimdi Jin'in ılık bir meltem gibi kalbini ısıtmasına izin veriyordu. Bazen aynı sevecenlikle ona karşılık vermek ister ama donmuş zihninin derinlerinden ona karşılık verecek bir şeyler çıkartamazdı. Hal böyleyken tepkisiz kalmaya devam ediyor, Jin gelip onun varlığının Jungkook'u pozitif etkilediğini fark edemeden geri gidiyordu.

Bütün bunlara rağmen Jin bir gün vaz geçse yahut buhar olup uçuverse, çocuk ruhunun karanlık köşesinde otururken asla onu hatırlayamaz, tek başına kapana kısıldığı yerden dünyaya çıkıp onu arayamazdı. İşte bu yüzden Jin'in varlığı Jungkook için fazla bir şey ifade edemiyordu. Jin onu sadece yanında olduğu anda bir kaç dakikalığına kurtarıyor, yanından ayrıldığında Jungkook için hiç var olmamış oluyordu.

Jin sevgili kurabiyesini büyük özenle koreye, kendi evine getirdiğinde durum tam olarak bundan ibaretti.

~~~~~~~

Nihayet Jimin hikayenin ufkunda gözüktü şu an çok softum.. 😂 😂
Jungkook'un zihnini bu kadar derinlemesine anlatmadan jiminin onun için değerini anlatamazdım. Çooook uzun bir giriş oldu farkındayım ama karakterlere derinlik kazandırmaya çalışıyordum mazur görün lütfen ♥️♥️
Junghyun nerde burda diye soracak olursanız Jungkook'un bu evrelerde Jin ve Junghyun'u ayırt edebildiğini sanmıyorum.
Yazdığım karakterden gerçek gibi söz ettiysem ufak ufak gideyim... Ehuhehuheh 😂😂

Being Alive ~ JikookWhere stories live. Discover now