Being Alive ~ Jikook

13* # Şurdan Bir Tutam Unutkanlık Uzatıver #

-Önündeki sarı topu bana doğru yuvarlar mısın?

Sarı. Sarı. Güneşin rengi kırmızı. HAYIR güneş kırmızı. Ölümün rengi. Kanın rengi soğuk, soğu-

- Peki ortadaki topu bana doğru yuvarlar mısın?

Ortadaki top. Sadece hafifçe itmemi istiyor o değil ben! Beni it. Bırak! HAYIR beni it! B-

-Titremeye başladı daha sonra devam edelim mi Hoseok?

Jin Hyung. Hyung lütfen bırakma. Söz veriyorum varlığımı bile hissetmezsin. Diş macununu bir daha hiç ortadan sıkmam.

Bırakma beni. Bırakma beni. Nerdesiniz? Abi?

İzin ver anne onu hastaneye götüreyim. Küçücük baksana anne. Ölür o fazla yaşamaz yoksa. Baba! Lütfen anneme söyle izin versin. Baba..

-Hyung bir kere de ben deneyeyim mi?

Vazgeç. Öldü o. Tekrar denemen bir şeyi değiştirmeyecek. Ölüm hayattaki tek mutlak gerçek. Ölüm onu yakaladı, bırak ruhu huzurla ayrılsın.

-Bana merhaba demeyecek misin?

O yüz. Nasıl parlıyor.. Çok karanlık vardı. Gerçek misin sen? Sıcak mısın peki? Ruh değilsin değil mi? Dokunabilir miyim? Sadece bunun başka bir kabus olmadığından emin olmak için.

Evet sıcak. Çok güzel.

-Sana da merhaba Jungkook.

Jungkook yardım et! Ju-

-Hey! Bana bak. Bilerek beni görmezden gelirsen sinirlenirim demedim mi sana?

Çok güzel. Hafifçe kaşlarını çatışı bile.

-Sadece beni dinliyorsun değil mi?

Evet tüm karanlığı yok ediyorsun.

-Bence çok saçma ama sarı topu bana yuvarlar mısın?

Gözlerinde yıldızlar var. Yıldızların varlığını unutmuşum. Ne kadar parlak! O topu itsem burda kalır mısın? Hafifçe vursam yeter. Ne kadar küçük bir bedel..

-Gördün mü?! Jiminin ona iyi geldiğini söylemiştim Hoseok.

*******

-Etrafını duyuyor ve anlıyor. Bu çok iyi bir şey, ilerleme kaydedilebilir demek oluyor. Hepimiz çok sabırlı olmalıyız. Ancak her ciddi krizinde durumu tekrar geriye gidebilir, bunu göz ardı etmeyin. Krizlerin bedenini de yıprattığını biliyorsunuz değil mi?

-Evet.

Jin çok sessiz bir şekilde fısıldamıştı.

-Jungkook'u rahatsız ettiğini düşündüğümüz her şeyi ayakkabılığın yanındaki deftere not düşelim. Hepimizle farklı şekillerde iletişim kuracaktır, bu yüzden birlikte hareket etmeliyiz. İlk başlarda hedefimiz vücudunun kendini toparlaması. Daha sonra onun korkularını aşamasına elimizden geldiğince yardım etmeliyiz.

-Peki bir şeyler hatırlar mı sence Hoseok Hyung? Ne yaşadığını falan?

-Jungkook ile iletişimimiz çok zayıf olduğu için net bir şey söylemek zor Jimin. Ancak bu durum hakkında bir teorim var. Beyin hatırlamak istemediği, ona acı veren anıları bilinç altına iter, kısmen unutur. Ancak bence burda en  büyük sorun unutamaması. Travma yaratan anılar diğerlerinin önüne geçiyor olabilir. Belki sadece onları hatırlıyordur, belki de diğer anılarda kısmi bir unutma söz konusudur..

-Peki neden sadece bana tepki veriyor sadece Hyung?

-Bu cevaplamak imkansıza yakın, dedi Hoseok gülümseyerek. Travmatik anılarla bir bağlantın olmadığı için olabilir. Seni daha önceden tanıyor ve hatırlıyordur belki..

Rahatsızlık verici ama kimsenin bozmaya yeltenmediği bir sessizlik oldu havada. Sonunda Hoseok daha sonra görüşmek üzere onlara veda etti, Jin kafasını dağıtmak için yemek yapmaya yeltenip bir tavayı ateşe verdi.

Unutmanın da bir hediye olduğunu düşünüyordu.

~~~~~

Sınavlar altında ezilirken bölüm atmaya erinmeyen bir yazar çizelim köşeye.. 😅😇😇💜