37* # Rüzgar Taşır Seni Bana #

1.4K 176 76
                                    

YN: Peçetenizi hazır edin... 🤧🤧

Jungkook geç kalmıştı. Jimin eve geldiğinde onu göremeyince mutlulukla mutfağa daldı, bu sefer yemeği o hazırlayacaktı.

Jimin ara ara Jungkook'u arıyordu ama o açmıyordu. İşi vardı demek ki.

En son fırını kontrole geldiğinde tekrar aradı, bu kez açılmıştı.

-Alo aşkım nerde kaldın?

-Jimin.

-Seni bekliyorum bak bu sefer ben yemek yaptım. Çok bekletme beni olur mu? Şimdi fırına bakmam lazım. Çabuk gel bak yemek yiyeceğiz sevişeceğiz tonla işimiz var. Görüşürüz.

Kıkırdayarak telefonu kapattı Jimin.

Sofrayı güzelce hazırladığında kapı açıldı.

-Kookie?

Cevap gelmeyince hole çıktı. Jungkook kapıdaydı ama üstü başı toz toprak içindeydi.

-Jungkook ne oldu?

-Düştüm.

-Nasıl düştün?! İyi misin?

Jungkook bir şey söylemeden ayakkabılarını çıkarıp banyoya gitti.

Jimin bir an şaşalayıp peşinden banyoya girdi. Üstünü çıkarıyordu.

-Yaralandın mı?

Jungkook cevap vermiyordu. Onun tavırlarında Jimin'in kanını donduran bir soğukluk vardı.

-Kookie? Ne oldu?

Jungkook bu sefer Jimin'e döndü. Hızlıca yaklaştı yanına. Jimin onun kendini öpeceğini düşündü, ama Jungkook sadece yavaşça burnunu Jimin'in boynunda dolaştırmayı seçti. Duraksaya duraksaya tüm nefesi dolaştı Jimin'in teninde. Sadece bu bile Jimin'in hissettiği soğuğun kaybolmasına yetmişti.

-Çık dışarı. Sadece birazcık yalnız bırak beni. Yanına geleceğim.

-Beni itiyorsun yine. Yaramıyor işte sana yalnızlık. Ne olduysa paylaş benimle.

-Çık dışarı.

-Hayır.

-İstemiyorum işte! Çık!

-Ne? Beni mi istemiyorsun?

Jimin'in sorusuyla ağlamaya başladı Jungkook ama farkında bile değildi. Jiminle konuşurken göz yaşları tane tane yanağına, oradan boynuna ulaşmaya başlamıştı ama o hissetmiyordu.

-Hayır. Seni nasıl istemem? Ben istemiyorum artık. Hayat kokuyorsun sen! Yaşam gibisin, nefesimsin. Ben  yaşamak istemiyorum! Hissetmek istemiyorum! Çık burdan. Hissizleşeyim acıya dayanamıyorum artık. Çık! Çıksana!

-Yaşamak istemiyor musun? Jungkook yalvarırım söyle bana. Ne oldu?

Jungkook üstüne gelip öptü Jimin'i. Gözyaşıyla yıkanmış dudaklarından tuz tadı aldı, öperken geriye iterek bir anda ayrılıp kapıyı kapatmıştı.

-Jungkook! Lanet olsun aç şu kapıyı!

İçeriden hiç ses gelmiyordu.

-Neden böyle yapıyorsun Kookie?

-...

-Seni mutlu edebileceğime inanmıyor musun? Yaralarını göster, saracağım hepsini. Ama göster önce Kookie. Kendini zehirleme.

-...

-İkimizi de böyle yıpratacak mısın yani? Tamam kabul. Kendine zarar verme yeter. Şarkı söyleyeceğim tamam mı? Seni en fazla bu kadar yalnız bırakırım.

Being Alive ~ JikookWhere stories live. Discover now