4. Kedi mi Konuştu¿

6.3K 605 88
                                    


Kiler kapısını miyavlayarak şiddetle tırnaklayan kedi çok çaresiz görünüyordu, çok acınası. Sare de öyle yaptı kediye acıdı onu kucakladı ve mutfağa götürdü.

Annesinin bundan nefret edeceğini bildiği halde küçük bir tabağa yoğurt koyarak kedinin önüne koydu. Sadece bahçeye kedi girdiği için ağlayarak sinir krizi geçiren annesi bir de onu eve alarak değerli porselenlerinden yemek verdiğini görse kesin kalp krizi geçirirdi.

Kedi önündeki yoğurda öyle bir baktı ki Sare acaba kediler yoğurt yemez mi diye düşünmeden edemedi. Kedi yoğurtla ilgilenmediği gibi bir de miyavlayarak masadan aşağıya atladı ve kiler kapısına doğru koşmaya başladı.

Sare ise duyduğu şeye anlam veremiyordu o kedi gece mi dedi?
Bir miyavlama gece kelimesine nasıl benzerdi?

Yanıldığını düşünen Sare kendine gelerek kara kedinin peşinden gitti.

Kedinin çıldırmış bir şekilde kapıyı tırmaladığını görünce sebebini anlamasa da kedi için kapıyı açtı.

Açılan kapıyla hemen içeri giren kedi kilerin her yerinde dolaştı, ayak basmadığını yer kalmadı. Raflar arasında, duvarlarda - evet kedinin duvarlara tırmanarak koklaması Sare için çok ilginç bir görüntüydü- çuvalların tepesinde.. Eğer annesi evde olsaydı bu görüntüler karşısında aklını kaçırabilirdi. Sare ne yaparsa yapsın kara kediyi durduramadı. Tüm bu koşuşturma ise kedinin halsiz düşerek yürüyemez hale gelmesiyle bitti.

Sare çaresizce miyavlayan kediyi kucağına aldığında onun sürekli gece diye mırıldandığına emindi, bu kedide bir gariplik vardı. Yorgun düşen kedi kollarında uyuduğunda tüm garipliğine rağmen bu kediyi sevdiğini hissetti.

Kediyi henüz yıkamadığı için yatağına alamayacağını düşünen Sare onu bulduğu kutuya serdiği örtünün üzerine yatırdı. Gece uyanır su içmek isterse diye de yanına bir kutu su koydu. Ve günün getirdiği yorgunlukla yatmaya gitti.

Sabah uyandığında kara kediyi yine kilerin kapısında buldu.

"Her ne arıyorsan gördüğün gibi bizim kilerde değil, kara kedi. Dün uzun süre dolaştın, içeride sana uygun bir şey yok. Hadi gel sana mutfaktan bir şeyler vereyim."

"Gece'nin burada olduğundan eminim."

"Sen yine Gece mi dedin? Sen konuştun değil mi az önce? Dün de sürekli Gece dedin."

"Miyavv"

"Ah, iyice deliriyor olmalıyım. Kendi kendime gaipten sesler duymaya da başladım. Bu minik kara kedi miyavlamak dışında ne söyleyebilir ki?"

Kendine gelmek için başını sağa sola salladı bunu yapmasıyla uzun kahverengi saçları havada savruldu. Kara kedinin keskin burnu havaya hafifçe yayılan portakal çiçeği kokusunu aldı, bu koku kedinin o kadar hoşuna gitti ki uyuşuk bir şekilde mırladı.

"Hadi gel Kara, sana yiyecek bulalım. Evet senin adın Kara olsun, sevdim bunu. Yemekten sonra da seni bir güzel yıkayalım."

"Mırrr"

"Sevmiyorsun sanırım suyu? Ama beraber yaşayabilmemiz için bu gerekli."

Sare kendine dikilen gri gözleri görmezden gelerek mutfağa doğru ilerledi arkasında ise kafası karmakarışık olmuş bir kara kedi bırakmıştı.

"Suyu seviyorum İnsan, sadece senin beni yıkayacak olman rahatsız edici. Buna izin vermeyeceğim."

Eğer insana engel olamazsa başına gelecekleri düşündü, bu çok aşağılayıcı bir durumdu. Düşüncesinden bile rahatsız oldu.

"Bu insan beni duyabiliyor mu? Bu mümkün mü? Gece'yi bulmak için onu takip etmeliyim. Kilerde olduğuna emindim oysa ama yok. Yine de kokusu o kadar keskin ki kesinlikle bu evde bulunmuş."

Kara kedinin kendi kendine sesli düşünmesi Sare'nin başını mutfağın kapısından çıkararak konuşmasıyla bölündü.

" Az önce yine gaipten sesler mi duydum yoksa kedi mi konuştu? "

Kehanet Serisi / TamamlandıWhere stories live. Discover now