Savrulan Yapraklar ?

14.Bölüm - İstenmeyen Düğün

Serkan, Eylül'ü annesine bırakıp evine döner. Eylül birden bire hayatına dahil olmuş, hayatını alt üst etmişti. Önce onun Eylül olduğunu bilmeden onu sevmiş, sonrasında da onun Eylül yani çocukluk aşkı olduğunu öğrendiğinde ise şok olmuştu... yeniden, yıllardır görmediği çocukluk aşkına aşık olmuştu... ama o artık evli bir kadındı, kendi ise günler içinde evlenecekti...

Düğün günü🍃
Beren çağırdığı için düğüne Muratla Eylül de gelecekti. Serkan hazırlanırken Beren ise çok heyecanlıydı...

Beren : aşkım nasıl olmuşum?

Serkan : çok güzel görünüyorsun...

Beren : teşekkür ederim... sen iyisin dimi?

Serkan: yorgunum, düğün telaşı, heyecan falan... iyiyim

Beren : iyi ol aşkım... şey dicem... Hani Murat'ın eşi Eylül'ün sesi çok güzel ya, acaba ilk dans şarkımızı o söyler mi?

Serkan : saçmalama, düğün solisti yok mu zaten, o söyler işte

Beren : iyi tamam... sinirlenme hemen

Serkan : sinirlenmedim... sadece... adı üstünde misafir onlar, misafire şarkı mı söyleticez?

Beren : haklısın... düşünemedim ben

Serkan : neyse hadi geçelim artık, nikah şahidi de gelmiştir...

Şahitler yani Songülle Güney de gelince nikaha başlarlar. Beren evet diyince büyük bir alkış kopar. Sıra Serkan'daydı. Onun gözü de Eylül'de. Eylül'ün tek bir hareketine nikahı iptal etmeye ve hayır demeye hazırdı. Eylül ise tepkisiz duruyordu. Serkan da cevabını verdi...

Serkan : evet...

Nikah memuru : ben de sizi, belediyemizin bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak karı koca ilan ediyorum... bir önür boyu mutluluklar...

Serkan kendince mutsuzluğuna bir imza atarken Beren ise aşırı mutluydu...

Murat ile Eylül de tebrik etmeye geldi...

Eylül : tebrikler...

Beren : teşekkürler canım

Serkan: teşekkürler Eylül...

Murat : sana iyi bir evliliğin sırrını veriyim mi Serkan?

Serkan : tabii...

Murat: onu çok sev, koruyup kolla, aldatma ve ne derse evet de...

Düğündenden sonra Serkan ile Beren balayı için yolculuğa çıktı.. uzun bir tatilin ardından Serkan'ın ilk yaptığı şey Mesudelerin evine gitmek oldu...

Mesude : Serkan.. gel, gir içeri...düğünden beri görüşemiyoruz, balayındaydın herhalde

Serkan : evet yeni geldik

Mesude: uzun bir tatil olmuş

Serkan : herşeyi Beren ayarladı

Mesude : anladım...Eylül gelicek birazdan... ya da Duru mu demeliyim...

Serkan : Mesude teyze...

Mesude : bak oğlum seni severim, ama kızım evliymiş zaten. Evliliğinden memnun olsun olmasın, onun bir eşi var. Ve artık senin de öyle. Bu yüzden bana geçtiğimiz aylarda Duru denilen bir kız ile yaptığın itirafı unutuyorum, tamam mı?

Serkan : haklısın Mesude teyze... Eylül benim en yakın arkadaşımdı, bu yüzden onunla vakit geçirmemde sıkıntı yok değil mi?

Mesude : hayır tabii ki... arkadaşça vakit geçirebilirsiniz

Serkan : ben de bundan bahsediyordum zaten

Eylül gelince üçü birlikte yemek yerler...

Eylül : Beren de gelseydi keşke

Serkan: Murat'ın da işi vardı herhalde?

Eylül : her neyse...

Mesude bir bahane bulup dışarı çıktığında yalnız kalırlar, konuşmaya fırsatları olur...

Eylül: balayı güzeldi herhalde

Serkan: çok... italya'daydık... bilirsin, tam bir aşk ülkesi

Eylül : evet öyle. Venedk'e de gittiniz mi? Orası çok romantikmiş... ben gitmedim ama gidenler söylüyor...

Serkan  : yeter ya yeter! Neden evlenmemize izin verdin?

Eylül: çünkü doğru olan bu. Sen nişanlıydın ve Beren gibi bir kadın yüzüstü bırakılmamalı. O çok akıllı, güzel ve çekici bir kadın

Serkan : senin kadar değil...

Eylül: seninle birlikte büyüyüp, küçük küçük flörtleşmeyi, lisede çıkmaya başlamayı, üniversitede evlilik planları kurmayı, mezun olur olmaz evlenmeyi inan senden fazla isterdim. Ama şimdi değil...  bu yanlış

Serkan: değildi... sevmiyorsun onu. Kendin söyledin, mutlu giden bir evliliğim olduğu söylenemez dedin. Sen boşanırdın, ben de Beren'e uygun bir dille açıklar ve ayrılırdım...

Eylül: olmazdı tamam mı? Olacağını bilsem bir dakika durmazdım