33.Bölüm - Doğum

318 39 11
                                    

Murat, doğum sırasında iş gezisinde olduğu için dönebildiği en erken zamanda evine geldi ve kızıyla karısının yanında oldu. Eylül sitemliydi ama tek kelime etmedi. Murat sadece bebek için onunlaydı, onun dışında Murat'ı tamamen serbest bırakmıştı.

Murat : canım çok özür dilerim... geç kaldım ama önemliydi bu toplantı

Eylül : her neyse... kızını kucağına alacak mısın?

Murat : tabii...

Murat kızını kucağına aldı, ama pek bakmıyordu, morali bozulmuştu bebeği öyle görünce...

Murat : uykusu geldi galiba...

Eylül bebeği kucağından alınca rahatlamıştı, hemen odasına gitti...

Nisan 2019 🍃
Aylar içinde Serkan karakoldayken aldığı telefonla heyecanlanmıştı... baba oluyordu...

Beren : Serkan... Serkan sancı...

Serkan : şey tamam... tamam nerdesin sen?

Beren : ev... evdeyim...

Serkan karakoldan nasıl çıktığını bilememişti. Eli ayağına dolaşştı, baba oluyordu...

Beren evde, ter içinde kalmıştı, acıyla kıvranıyordu. Serkan onu öyle görünce yürüyemeyeceğini anlamış, kucaklayarak arabasına bindirmişti...

Beren : Serkan... ben... ben çok yoruldum...

Serkan: sabret.. sabret geldik hastaneye

Beren : dayanamıyorum Serkan.. çok aaa!

Serkan : birkaç dakika sonra bitecek... söz veriyorum... bana güven tamam mı?

Beren : tamam... sana güveniyorum Serkan... herkesten çok

Serkan : güven...

Hastaneye geldiklerinde Serkan bağırarak sedye istemişti... Beren ameliyathaneye girene kadar Serkan onun elinden tutmuştu...

Beren : seni seviyorum

Serkan: herşey güzel olacak...

Nazan ve Mesude o gün Eylül'ün evine bebek sevmeye gelmişti. Murat da onlar gelince çalışma odasına çıkmıştı...

Nazan : bal bu bal... sen ne kadar güzel bir kızsın...

Eylül : anne, Nazan teyze... yine bir sürü şey almışsınız, ne gerek vardı...

Mesude : aa torunuma almıcam da kime alıcam?

Nazan : ben bu prensese de alırım, doğunca o prense de alırım...

Eylül: erkek mi bebekleri?

Nazan : evet... az kaldı doğuma... eli kulağında artık...

Mesude : sen de gidecek misin?

Nazan : tabii ki... iki gün sonraya biletim. Aslında daha önce gitmek istedim de nedense çok pahalıydı, ucuz biletler bitmiş. Ama olsun, yetişicem, daha 10 gün var doğuma

Mesude : ah torun başka be Nazan

Nazan : mutlaka... ama ben Yağmur'a çok bağlandım... Eylül beni kovana kadar gelir severim prensesi

Eylül : aşk olsun, olur mu öyle şey? Neden kovayım? Öyle iyisiniz ki... hiç görmediniz eksikliklerini...

Nazan : ne eksiği varmış benim kuzumun? Hiç de bir eksiği yok... dimi Mesude?

Mesude : en şanslı bebek o... bak, daha karnındayken mucizeler yarattı... kocan sana eskisiden de yakın

Eylül: öyle...

Nazan : keşke oğlumun tayini çıkmasaydı da gitmeselerdi... alışınca kopmak zor olacak

Eylül: e siz de kalın onlarla... hem oğlunuzdan da ayrı olmamış olursunuz...

Nazan : aa kovulduk galiba Mesude...

Eylül : ay yanlış anlaşıldım ben... susuyorum... yani sonuçta o sizin torununuz, yanında olmak istersiniz, o bakımdan dedim ama...

Nazan : sen de benim kızımsın, Yağmur da bu durumda benim torunum oluyor... bir torunumu özleyip diğeriyle hasret gidericem artık... dediğim gibi sen sıkılıp beni kovana kadar ben burdayım...

Eylül güler... onların desteğiyle kendini daha iyi hissediyordu...

Mesude : Nazan biraz da benim kucağıma ver artık torunumu...

Mesude, Yağmur'u kucağına alır...

Eylül : ben de müsaadenizle bir Murat'a bakıyım... yemek hazır olacak, o da gelsin yanımıza...

Mesude : git sen kızım, biz burdayız...

Eylül, Murat'ın yanına, çalışma odasına gider bu sırada da Nazan'ın telefonu çalar...

Nazan : ah oğlum arıyor.. iyi insan lafın üstüne...

Nazan telefonu gülerek açar...

Nazan : ah oğlum, iyi insan lafın üstüne... biz de tam senden bahsediyorduk... bil bakalım yanımda kim var... Yağmur yanımda...

Serkan: anne hastanedeyim...

Nazan : ne hastanesi oğlum? Yoksa... yoksa doğdu mu?

Serkan cevap verememişti ama ağlıyordu...

Savrulan Yapraklar ?Where stories live. Discover now