•8•

8.8K 520 203
                                    

Joon Seo benim okuldan arkadaşımdı. Benden bir yaş büyüktü. Bana hep bulaşır, gıcık ederdi. Ama bir yandan da severdim onu. Temiz bir yüreği var, ayrıca yakışıklı da.

Fakat Joon Seo burda olmamalıydı. Onu saniyeler içinde öldürebilirlerdi. Zaten ona uğraşıyorlarmış. Taehyung hemen gidip onları durdurdu ve bağırdı:

"Biz onlar gibi değiliz! Kendinize gelin!"

Açıkcası insan olmaktan utanıyorum. Bütün canlılara bu kadar zararımız olması beni çok üzüyor.

Yerde kanlar içinde yatan Joon Seo'ya baktım. Bana bakıp gülümsedi. Hemen yanına gittim. Yaraları çok kötü değildi, zamanla iyileşeceğinden emindim.
Fısıldadı:

"Hemen kaç. Merak etme ben onları oyalayacağım. Seni burda zorla tutuklarını biliyorum. Git canını kurtar."
"Ne saçmalıyorsun oppa. Ben buraya isteğimle geldim. Hem de ikinci kez."

Taehyung araya girip bana:

"Ne, asıl sen ne saçmalıyorsun?"
"Doğruyu söylüyorum, buraya ikinci kez geliyorum. Sen de biliyorsun."
"Hayır onu demiyorum."
"Neyi diyorsun o zaman?"
"Niye ona oppa diyorsun ki?"
"Çünkü benden büyük."
"Benden başka kimseye oppa diyemezsin."
"Nedenmiş o?"
"Çünkü oppa sevgililik anlamına da geliyor. Bir de sana koreceyi mi öğretmek zorundayım."
Joon Seo atıldı:
"Ah dostum, şaka gibisiniz. Bir vampir sevgilimiz eksikti."

Joon Seo' ya ters ters bakıp omzuna hafifçe vurdum. Taehyung dışında herkes kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu. Ona inat:

"Hadi oppa kalk. Sana anlatmam gerekenler var."
"Ya! Sana benden başka birine oppa dememeni kaç kere söylemem lazım?!"

Bütün herkes kahkaha attı.

Taehyung'a ne kadar ısrar etsemde Joon Seo'yu evine almadı. Sanırım çok kıskandı. Açıkcası kıskanması hoşuma gitmişti. İlk defa onu tatlı buldum. Ama arkadaşıma kalacak bir yer bulmalıydım ve neden buraya geldiğini öğrenmeliydim. Taehyung:

"Bu iğrenç görünümlü insanı evine almak isteyen var mı?"
"Hey! Sensin iğrenç görünümlü (umarım çarpılmazsın Joon Seo)."
"Evet, kimse almıyor mu evine? Ah çok üzüldüm. O zaman seni burdan sürgün etmek zorundayız. Hadi, cehennemine geri dön."
"Ne yani beni bu halde geri mi göndereceksiniz? Hem iyilik yapmak için geldim. Bu aşık olduğun kızın dün gece yine kaybolduğunu fark ettik. Onu ararken burayı yanlışlıkla buldum."
"Ne aşık mı?! Saçmalama."
"Buna mı takıldın dostum? Neyse, tek istediğim bu kızı alıp burdan gitmek. "
"Onu burdan alamazsın."
"Nedenmiş o? Onu bırakmayacak mısın yoksa?"
"Onu zaten sizin yanınıza bırakan bendim. Şu an kovacak olan da benim. Ama maalesef arkadaşın, yani umarım sadece arkadaşsınızdır, buraya gelmekte ısrarlı. Dün gece bizim yanımıza gelmek için binbir türlü şey yapmış. Yani bizi değil onu suçla."

Joon Seo bana baktı. Başımı salladım:

"Burada kalmak istiyorum."

Herkesten ayrı ayrı sesler çıktı:

"Ne?!"
"Bir insan burda kalamaz."
"Onu geldiği an öldürmeliydik"
"Ah hayır korkuyorum."
"Şunları öldürelim işte. Yoksa başımıza büyük bela açacaklar."
"..."

Taehyung dayanamadı:

"Kesin sesinizi! Onları eğer bırakırsak bu küçük hanımın geri döneceğinden ve bu iğrenç insanın herkese yerimizi öteceğinden eminim. O yüzden ya artık bizimleler ya da ölüler. "

Joon Seo' yla birbirimize bakıp yutkunduk. Onların köleleri olamayız ama ölmek de istemiyoruz. Her şeyi akışına bırakmaktan başka çaremiz yok gibi duruyor.

Koyu mor sade elbisesi olan, kahverengi saçlı ve gözleri okyanusa taş çıkartacak kadar güzel bir kız konuşmaya başladı:

"Taehyung, şu çirkin dediğin insanı bana bırak. Yaraları hemen iyileşecek kadar iyi değil. Onu daha çabuk iyileştirebilirim."
"Neden onu iyileştirelim ki Yoona?"
"Ölmek istediklerini sanmıyorum. E diğer seçenekte burda kalmaları oluyor. O zaman buranın kurallarını hemen öğrenmeleri lazım. Bunun da bu halde bir şey öğrenebileceğini sanmıyorum."
"Evet, doğru söylüyorsun. Tamam, sen onu evine götür ve gereken ilaçları ver. Ben de kızla ilgileneceğim. Ona şimdiden öğretmem lazım, biliyorsun inatçı."

Ne diyeceğimi bilememiştim. Ayrıca o ne öyle, bir anda küçük pisiciğe döndü, yumuşadı. Kız ne derse kabul edecek sanki. Ama ben sesimi çıkarınca bana kızıyor. Haksızlık bu. Onu mu seviyor acaba? Hakkını verim güzel kız. Aish ne diyorum ben?

Taehyung bir şeyler zırvaladı, tabiiki dinlemedim. Çünkü çok ciddiydi ve benim hala o aklım o kızdaydı. Aralarında nasıl bir ilişki olabilirdi ki:

"O kız kimdi?"
"Ben burda ne diyorum sen ne diyorsun?"
"O kız kimdi?"
"O kız cadı. Ama sandığın gibi değil. Sağlıklı olmamız için ilaç filan yapıyor, bizi iyileştiriyor. Yani aslında eczacı veya doktor diyebilrsin."
"Onu seviyor musun?"
"Evet, iyi kız."
"Ah öyle mi? Sevgilin şimdi kızmasın, evinde bir kız var sonuçta."
"Saçmalama. O benim sevgilim değil. Ona öyle bir gözle bakmıyorum. Hem bir dakika sen beni mi kıskandın?"
"Ne alakası var? Öylesine sordum."
"İyi peki. Bu arada hala ismini öğrenemedim."
"Y/N"
"Artık gözümün önünden ayrılmayacaksın Y/N."

Bu hafta hiç bölüm yayınlayamam diyordum ama 2-3 bölüm yayınladım. Bunlar sizin o güzel yorumlarınız ve verdiğiniz vote sayesinde. Yayınlayamayacağımı düşündüğüm sebep de cumartesi lgs olduğu içindi, bu hafta lgs haftam. Benim için dua edin vampirlerim♡. Ayrıca ana karakterimize hangi ismi koyacağımı ve nasıl bir kız olacağını kararlaştıramadım. Bu yüzden en güzel kızı yani okurlarımı seçtim. (Y/N: your name/senin adın)

Vampir | KTHWhere stories live. Discover now