•9•

8.8K 503 78
                                    

Joon Seo'yu merak etmiştim. Bu yüzden kapıya yöneldim, o cadının evine gidecektim. Tam çıkacaktım ki Taehyung kolumdan tuttu:

"Nereye?"
"Hava almak istedim."
"Joon Seo iyi merak etme."
"Beynimi filan mı okuyorsun?"
"Belki."
"Hayır, yapma!"
"Sakin ol bunu tahmin etmek zor değil."
"Aish,iyi. Sen nerden biliyorsun onu iyi olduğunu? "Cadının güzel elleri herkese şifalıdır." filan dersen cidden seni öldürürüm. "

Yüzünü yüzüme yaklaştırdı:

"İlk olarak kimse beni öldüremez. İkinci olarak o cadının bir ismi var, Yoona. Ona böyle seslenmelisin. Üçüncü olarak Yoona ile az önce telefonda konuştum, ondan o tipsizin maalesef iyi olduğunu biliyorum."
"Maalesef?"
"Ah boşver."
"Joon Seo iyi biridir. Öyle deme."
"Sen onu boşver de, kendinizi bu millete kabul ettirmeyi nasıl düşünüyorsun? Ayrıca şu an sizin yüzünüzden tehlikedeyiz. Sizi ararlarken bizi bulabilirler."
"Niye o zaman bizim burda durmamızı istedin?"
"İstedim çünkü bir planım var."
"Eğer planın varsa niye sorma ihtiyacında bulundun ki? Cidden garipsin."
"İçimden belki düşünmüşsündür dedim ama sanırım sen de Yoona'nın güzelliğine kapıldın. O yüzden onun dışında bir şey düşünemiyorsun.  "
"NE? Güzel filan değil. Ayrıca senin onun güzel olduğunu mu düşünüyorsun?"
"Herkes öyle düşünüyor."
"Herkes beni ilgilendirmiyor."
 
Taehyung yandan gülümsedi. Ben kendimi fena halde ifşa ediyordum. Bu kızı düşünmemeliydim, konuyu hemen değiştirdim:

"Planın ne?"
"Bunu ikinize birden de söyleyeceğim. Gel hadi Yoona'ya gidelim."
"Joon Seo bize gelsin."
"Neden?"
"Biliyorsun hala yaralarım iyiyleşmedi. Her yerim çok ağrıyor."
"Peki. O zaman onu Yoona'nın getirmesini isteyeyim."
"Hayır!"
"?"
"Sadece o gelsin. Yoona karışmasın bu işe."
"Y/N. Onu cidden sevmiyorum. Açıkcası duygusuz biriyim. Yani bana böyle şeyleri söyleme."
"Cidden sevmiyor musun?"
"Y/N!"
"Tamam tamam."

Joon Seo'ya gittik. Tabiiki herkes bizi konuşuyor ve bize bakıyordu. Ama çok umrumda değildi. Çünkü o yanımdaydı. Ah ne diyorum ben? Bu arada söylemiş miydim, iç sesimle kavga etmeyi çok severim, günlük rutinimdir.

Hepimiz Taehyung'u pür dikkat dinliyorduk:

"Joon Seo ve Y/N kamp yerine geri dönecek. Aslında oraya kadar gitmelerine bile gerek yok. Çünkü zaten insanlar buraların yakınlarında olacak. Aslında sadece gitseniz biz de kurtulsak diye düşünüyoruz ama dediğim gibi Joon Seo'nun ötmesinden Y/N'nin de geri gelmesiyle uğraşamayız. O yüzden bu yara bantlarınızı çıkartıp sizi acındıracak hale getireceğiz. Onlar size ne olduğunu sorduğunda hayvanlar tarafından saldırıya uğradığınızı ve bazı şeylere takılıp düşmekten olduğunu söyleyeceksiniz. Y/N senin yeniden kaybolman hakkında, bir ses duydun ve merakın yüzünden o sesin nerden geldiğini merak ederken kayboldun. "

Sustu. E biz buraya nasıl geri döneceğiz:

"Sonrası?"
"İşte sorun da burda. Ne kadar düşünürsem düşüneyim sizin buraya geri gelmeniz hem bizi hem de sizi çok tehlikeye atıyor."

Yoona atıldı:

"O zaman geri gelmesinler."
"Hayır Yoona. Onlara bunu yapmayacağız."
"Başka çaremiz mi var?"
"..."
"İçirelim gitsin işte."
"Hiç denemedik ki, ya amacımız dışında bir şey olursa?"
"Olsun, onlar bunu istedi."
"Ne oluyor? Biz hiçbir şey istemedik."
"Yoona'nın üzerinde çok uğraştığı bir ilaç var. Bu ilaç dozuna göre belirli bir zaman diliminde ne yaşadığınızı unutturuyor. Yani eğer bir avuç kadar alırsanız 3 ayınız gidiyor."
"Hayır! Bu olamaz, istemiyorum."
"Onlara söylemek zorunda mıydı Taehyung oppa."
"Yoona! Birinci olarak ona sadece ben oppa diyebilirim. İkinci olarak hiçbir şey unutmayacağım. Üçüncü olarak aklıma bir şey geldi."

Yoona sinirli sinirli bakarken Taehyung beni pür dikkat dinliyordu. Joon Seo ise şu oppa işini söylediğim için olsa gerek bir kenarda kıkırdıyordu. Kafasına bir tane vurdum ve onun da dikkatle dinlemesini söyledim.

"Bakın şimdi. Taehyung oppanın ilk dediklerini uygulayacağız. Ondan sonra, evlerimize geri döneceğiz. Zaten bugün geri dönüş günümüz olacağından eminim. O kadar şeyden sonra bizi burada bir saniye bile tutmazlar. Fakat biz evden sonra buraya geleceğiz. Evde tüm yiyecek, içecek, giysi ne ihtiyacımız varsa alıp yeniden buraya döneceğiz. Ailelerimize ise orayı çok beğendiğimizi birkaç gün daha kalmak istediğimizi söyleyip ikna etmeye çalışacağız. Hem zaten okulun bitmesine az kaldı. Yani okul derdi de ortadan kalkıyor."

Yoona:

"Biz sizin bunları yaptığınızı nerden bileceğiz? Ya yanlış bir şey yaparsanız, size nasıl güvenebiliriz ki?"
"Siz de gelin o zaman. Ya tamam biliyorum tehlikeli. Ama sizi insan kılığına sokmak bu kadar zor olmayacak. Zaten giysileriniz aynı bizler gibi. Günlük modaya ayak uydurmuşsunuz. Tek yapmanız gereken Taehyung oppanın dişlerinin görünmemesi için gülümsememesi, ki zaten gülümsemiyor. İşte bu kadar zaten dış görünüşünüzden kimse sizin vampir ve cadı olduğunu anlayamaz. Ve bu arada sizde de yaralar açmamız ve giysilerinizi biraz yırtmamız lazım. Bizim gibi olmalısınız. Siz de birkaç gün önce kaybolmuş iki arkadaşsınız, tamam mı?"

Taehyung ve Yoona onayladı. Kamp yerine geri dönmek için hemen hazırlandık ve yola koyulduk. Cidden canımız çok yanıyordu.

Sonunda bizi farkettiler. O günki gibi herkes başımıza toplandı. Yoona ve Taehyung durumunu anlattı, iyi oyunculardı. İnsanlar iyi karşıladılar. Biz de planladığımız gibi yaraların, hayvanlar yüzünden ve düşmekten olduğunu söyledik. İnandılar. Yaralarımızı temizlediler. Soo-Min ise sadece yanımızda olan Yoona ve Taehyung'a bakıyordu.

Çadırın içinde yalnızdım. Soo-Min içeri girdi:

"Sanırım haklıydın. Özür dilerim Y/N. Eğer sana inansaydım bunlar başına gelmezdi."
"Cidden artık onların iyi olduğuna inanıyor musun?"
"Tabiiki. Çünkü bazı yaraların sanki iyileştirilmek için çabalanmış, krem izlerini gördüm. Onlar yardım etmiş olmalı."
"Evet, onlar yardım etti. Çok belli oluyor muydu?"
"Hayır hayır. Sadece ben çok dikkat ettim."
"Peki, tamam."
"Eee anlatmayacak mısın?"
"Neyi?"
"Olanları."

Biraz durdum. Başka kimseye anlatmamalıydım. Geçiştirdim:

"Soo-Min şu an çok yorgunum uyusam iyi olur. "

Kafasıyla onayladı ve çadırdan çıktı.

Sabah olduğunda otobüse binip eve gittik. Yol boyunca Joon Seo ile konuştum. Taehyung ve Yoona arka koltuktaydılar. İkisinden de çıt çıkmıyordu. En sonunda Taehyung yerinden kalktı ve Joon Seo'ya:

"Kalk ordan."
"Neden?"
"Ben oturacağım çünkü."
"Yoona'nın yanına otursana. "
"Kalk."

Joon Seo istemeye istemeye kalktı. Taehyung yanıma oturdu, Joon Seo da Yoona'nın yanına. Tam o sıra kafamı onun omzuna koymak istedim.

Wowww 902 kelime yazmışım. Bu arada yeni kapak nasıl, eski haline mi döndüreyim yoksa böyle kalsın mı?

Vampir | KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin