8.4

2.3K 136 24
                                    


bir sonraki bölümde günümüze dönüyoruz ; )

*

**

Nisan, 2015

-Nehir'in Ağzından-

"Hey."

Rüzgarın geriye götürdüğü saçlarımı düzeltirken yakına geldim.

Üç adımın ardından zıplayıp topun fileden geçmesini sağladıktan sonra bakışları beni buldu.

Daha sonra ise yüzündeki şaşkın ifadeyi saklama zahmetine girmeden yanıma gelmişti.

"Nehir."

Gecenin sessizliğini bölen tek şey Sarp'ın yanıma gelmek üzere yere düşürdüğü topun sekme sesiyken küçük bir tebessümle başımı yere eğmiştim.

"N'aber?"

Kaşlarını çattı. Ama o da gülümsüyordu.

"Aylardın yoktun. Bu soruyu benim sormam gerekmiyor mu?"

Ellerimi iki yanıma açıp geri kaparken güldüm.

"Sor o zaman."

Kahveleri mavilerime emin olamazca baktı. Bense mümkün mertebe göz temasından kaçınarak üzerine göz gezdirmiştim.

Basketbol şortu ve Nisan ayında olmamıza rağmen bakınca beni üşütecek incelikte siyah sıfır kol tshirtiyle oldukça... hoş görünüyordu.

Tekrar göz göze geldiğimizde nihayet konuşabilmişti.

"İyi misin?"

Bakışlarım yeri buldu.

Ama hayır, artık bir şeylerin beni kırıp dökmesine izin vermeyecektim.

Alayla karışık cevapladım.

"Yani, daha iyi zamanlarım olmadı diyemem."

"Nehir, bak..."

Tereddüt etmeden sözünü kestim. Artık kendimdem emindim.

"Sarp, gerçekten, sorun değil."

"Arkadaşlarının ihanetini aştığını mı söylüyorsun?"

"Hayır, yani evet. Daha iyiyim."

Elleri saçlarına gitti. Ne diyeceğini bilemez bir hali vardı.

"Bunun bir parçası olmak istemezdim, biliyorsun değil mi?"

Gülümsedim. "Kendini suçlu hissetme. Ayrıca iyiyim, gerçekten. Olmasaydım, dönmezdim."

"2 aydır yoktun Nehir."

"Babamlaydım, sorun yok. Ayrıca okula geliyordum. Antremanlar yüzünden bana denk gelemeyen sensin." Son cümleyi söylerken ortamı yumuşatmak adına gülmüştüm.

'cause i love u // texting - #wattys2018Where stories live. Discover now