9.1

2.5K 154 47
                                    

(Bir gün sonra)

-Nehir'in ağzından-

"Hazır mısın?" Aynadaki yansımama bakmayı bıraktım ve sesin sahibi Ares'e döndüm.

"Bilemiyorum." Mavilerim yeniden üstümü süzmüştü. Sıkıntıyla devam ettim. "Bu kıyafet sanki biraz fazla..."

"İddialı?"

Cümlemi tamamlarken elleri ceplerinde yaklaşmıştı.

"Bak Nehir, bir kıyafeti giyme sebebin hiçbir zaman dışardan cool, güzel veya her ne sikim sıfat varsa ona sahip olmak için olmasın asla."

Gözleri üzerimde turladıktan sonra yavaşça kolumdan tutup bedemini yeniden aynaya çevirmişti.

Başımı eğdim.

"Kendine güven."

Hayır... bu ben değildi.

"Dekolte abartıldığının aksine çok da büyük bi' mesele değil, mesele taşıyabilmek. Özgüvenle."

Dürtmesi üzerine gözlerimi yavaşça kaldırdım ve aynadaki yansımama meydan okurcasına baktım.

Ayağımdaki yüksek topuklu deri botlar, hemen devamındaki fileler ve üzerimdeki yüksel bel giymesem de olacak kadar kısa şortla ne kadar rahat hissedebilirsem, o kadar rahattım işte.

Ama asıl umursadığım bu değildi zaten, ben sadece... özgüvenli hissedemiyordum.

Gözlerimin yüzümde takılmasıyla bordo rujumla eyelinerim dikkatimi çekti.

Aynadan Ares' e bakarken çıkışmıştım.

"Hayatını deriyle bütünleştiren adam konuştuğu için söylemesi kolay tabii."

Ellerini saçlarına geçirmişti.

Böyle giyinmek için beni zorlayan tabiki o değildi sadece...

Dün akşam sahilde Ares'in motorsikletiyle turladıktan sonra çok yorgun düştüğümüz için dinlenmek üzere onun evine gelmiştik ve içerken girdiğimiz saçma bi iddiayı kaybetmem üzerine bugünkü araba yarışına yanında katılmak için söz vermiştim ona.

Ne güzel değil mi?

Sarp kesinlikle beni öldürecekti.

Elim istemsizce kıyafetin üzerinden yarama giderken Ares' in fark etmemesi için aynadan uzaklaşmıştım.

Buraya tayt ve tshirtle geldiğim ve doğal olarak yanımda araba yarışına gidecek herhangi 'iddialı' bir kıyafeti olmadığı için bana Derininkilerden vermişti.

Yani, onun burada kalırken bıraktıklarından.

Sanırım hala araları bozuktu. Soramamıştım.

Zaten şuan umursadığım bu da değildi. Kıyafetler... çok dardı.

Dikişlerimi sıkacak ve canımı acıtacak kadar.

Dün geceyi hastanede geçirmediğim için sargılarım değişmemişti ve Ares'in bana giymem verdiği bu şeylerle kanla dolan bezi gizlemek iyice zorlaşıyordu.

Dar badimin etrafına kollarımı sardım ve Ares'e baktım.

Az önce dediklerim üzerine kafasını olumsuz anlamında iki yana sallıyordu.

"Senin gibi bir kız nasıl özgüvensiz olabilir, aklım almıyor."

Kaşlarımı çattım. "Hey, tam olarak kendime güvenim yok diyemeyiz."

'cause i love u // texting - #wattys2018Where stories live. Discover now