•Bölüm/Episode 3•

579 25 4
                                    

-Ee anlat bakalım kimmiş bu adam? Adeta sinirlerimi hoplatıyordu bu Zafer ya. Sanki çok önemli biriymiş gibi anlatmamı bekliyordu. Konuşurken biraz gevelemiştim..
-"Hangi adam,kim? Hee o,o mu? Ş-şey ya Sinan Bey. Buraya gelirken mâlum hava soğuktu,sağolasın sen yüz kere arayınca aceleden aksilikler peşimi bırakmadı. Ben de onun ar.."
O sırada garson geldi,hay kurban olayım sana ben ya,anlatma derdinden kurtuldum sıcak çikolatamı getirip,önümde ki üzeri yiyeceklerle dolu masaya bıraktı. Bir oh çektim ve derin nefes aldım.
-Buyrun efendim içeceğiniz,başka bir arzunuz var mı?
-Sağolun,çok teşekkürler.
Nasıl kasılmışsam artık,yani alt tarafı Sinan'ı yani şey,Sinan Beyi anlatacaktım. Ne gerek var böyle kasım kasım kasılmaya,hiç benlik değil. Sıcak çikolatamı elime alıp yudumlamaya başladım.
-Ee Öykü eee?
İrkilerek öne doğru sıçradım,az kalsın ağzımdan fışkıracaktı. Bu çocuğun bu halleri beni deli ediyor. Masanın sol tarafında bulunan peçeteyi alıp ağzımı sildim.
-Eesi gördüğünüz gibi işte,buraya kadar bırakmak istedi. Ben de geç kalınca mecbur kaldım,yol kapalıydı.
Gamze kafasını gömdüğü canım telefondan ayrılıp,tam bir tilki bakışı atarak lafa daldı. Reklam gibisin kızım ya.
-Biliriz biz o yol kapalıları,mecbur kalmaları. Bak bu adamla aranda bişey olmazsa ben de Gamze değilim. İşaret parmağını yalayıp masaya sürdü. Yaşlı kadınların inandığı hurafeler gibi.. Bu lafına çok kızmıştım açıkçası. Esip gürlesem yeridir,daha ilk günden yeni tanıştığım bir insana karşı bu yakıştırma hiç olmadı.
-Ne diyosun kızım ya,saçmalama istersen. Ne dediğinin farkında mısın? İrem,bir şey desene şuna ya!
İrem diğer arkadaşlarımdan biri. Diğerlerine göre oldukça sakin ve narin bir kız. Yeşil gözleri,kahverengi saçları onu harika bir kız olarak kılıyor. Benim gibi neşeli ve şen şakrak, olduķça iyimser birisidir. Uzun süredir tanışıyoruz, bana hep keçi diye hitâp eder. Çok inatçıyımdır. Keçi abla yukarı,keçi abla aşağı. İrem hiç sakinliğini bozmadan olan biteni izliyor,kendi hâlinde gülüyordu. Oturduğu sandalyeden doğrularak düzeldi ve profösör gibi ellerini kavuşturarak masaya doğru kafasını uzattı,ellerini kafasının altında birleştirdi.
-Ne diyim ki abla,belki de.. dedikten sonra gözlerini yana doğru çevirdi ve hepsi gülmeye başladı. Bir tek gülmeyen bendim sanırım..
-Sende mi? Yapmayın Allah aşkına saçmalıyorsunuz. Olur mu hiç öyle şey ya?!
Gerçekten sinirlerim bozulmuştu,psikolojik baskı uygulanıyor resmen. "goca istiyom gel beni al" diyen ördek gibi hissettim kendimi. Tatlı bir iç ses geçirerek,içinde bulunduğun duruma gülerek "Kalkıyorum ya ben!"
Zafer,sandalyesini geriye iterek kolumdan tuttu.
-Aman ya sana da şaka yapılmıyor! Otur şuraya yeni geldin zaten. Annem çok geç kalma demişti.
-Yok canım ya ondan değil. Hem annem çok geç kalma dedi,yazık meraklanmasın kadın. Şarjım da yok zaten,en iyisi gidiyim. İrem'in de kalkması gerekiyormuş,bir iş görüşmesi yapacakmış. Geçerken beni eve bırakmak istediğini söyledi. Benimle birlikte oda kalktı.
-Abla dur, beraber gidelim o zaman. İş görüşmesine gitmem gerek, geçerken seni de bırakırım.
Zafer ukâla hâlinden ödün vermeden atladı yine lafa.
-Oyuncu olacak kızımız.. Merak etmiştim doğrusu.
-Aman aman ağzında da bakla ıslanmaz zaten, dedi İrem. Gel abla gel yolda konuşuruz. İkimiz de Gamze ve Zafer'e sarılmanın ardından, İrem kolumdan tutup kendine çekti. Koluma girdi,çocuklara el salladıktan sonra kapıya doğru yöneldik. Kapıdan çıkarken mekanın sahibini selamlayıp "iyi günler" diledim. İrem arabasını az öteye park etmiş.
- Abla sen burda bekle ben şuradan dönüp geliyim,bu yolu kullanalım.
-Tamam canım. İrem arabaya doğru ilerlerken,beynim alev alıyordu. Acaba Sinan'ın teklifine ne desem, diye düşünmekten delirmek üzereydim. Acaba hiç bişey demesem nolur? Ama yok ya,mutlaka ara dedi. Ayıp olur,her türlü konuşmam gerekecek. Ben,bir anlıkta olsa kendi dünyamı yaşarken İrem gelmişti. Merdivenden inip,kapıyı açtım ve arabaya girdim.
-Ee anlat bakalım nedir bu Zaferin bahsettiği oyunculuk konusu?
-Bir şey değil be abla,bundan bir kaç hafta önce, ajansa başvurmuştum da görüşmeye çağırıyorlar işte bugün de.
Her şeyini bana anlatırdı aslında,bundan haberim yoktu.
-Bunu ben neden bilmiyordum peki yeşilim?
-Daha kesin bir şey olmadığı için heyecanlandırmak istemedim abla,ondan dolayı.
-Anladım canım,hayırlısı olsun.
Dönüp,dolaşıp konu yine Sinana gelmişti. İrem olayları kendisine anlatmamı istedi ve olayları anlatıp,Sinan'ın benimle görüşmek istediğini söyledim. İrem gerçekten şaşırmıştı,kafe de Gamze'nin dediklerine katılmasına rağmen bunu beklemiyordu sanırım.
-Gerçekten mi ya? Ne güzel işte,hem böylelikle daha iyi teşekkür edersin.
Çok kararsızdım açıkçası.
-Bilmiyorum canım,münâsip olur mu ki?
-Ayıplık bir şey yok abla bunda ama tabii sen bilirsin yine.
Eve gelmiştik zaten. İrem sağa çekerek,evin önünde durdu. Çantamı arka koltuktan elime alıp kapıyı açtım ve indim.
İrem arabanın camını indirdi. Yine o güzel gülüşünden taviz vermeden söylendi.
- Abla,bakarsın Gamzenin dediği doğru çıkar. Her ne kadar ciddi görünmek istesem de gülüyordum.
-İreeemm!
-Tamam tamam,kaçtım ben. Teşekkür ederek arkamı döndüm,evin bahçesine doğru yürüdüm. İçimden söyleniyordum yine. "Deli kız ya.."

                         Bölüm Sonu 🔮






Ağla Karadeniz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin