seventeen (m)

3.1K 161 75
                                    

Dar koridorun işe yaramaz ışıklandırmaları, ortama loş bir hava katıyor, yırtılmış bordo duvar kağıtları, yer yer beton duvarı gözler önüne seriyordu. Görsel açıdan berbat bir yer olsa da buraya gelen bir insanın bunu pek umursayacağı söylenemezdi. Gelenler genelde yalnızca seks için gelir, hatta partnerinin cüzdanıyla birlikte ayrılırdı odalarından.

Bu insanlar için dokunulan beden, buluşan dudaklar, değersizdi, içerisinde aşk bulundurmadıkça. Yalnızca şevheti en derinliklerinde yaşar, ardından karşısındakiyle hiçbir şey paylaşmamış gibi çekip giderlerdi.

Kendilerine bir oda bulmaya çalışan bir çift beden de bu insanlardandı. Taehyung, Jimin'in elini kolayca avuçları arasına almış, boş bir oda arıyordu.

"Yavaş ol Taehyungie, gecemiz kaçmıyor ya." dedi Jimin yüzündeki alay dolu sırıtışla. Bir yandan da elini çekiştiren bedenin büyük adımlarına yetişmeye çalışıyordu. Tek bir hareketiyle bu kadar etkileneceğini bilseydi, gecenin başından hiç oyalanmaz, kendini kollarına bırakırdı.

"Ben sabırlı biri değilimdir, Jimin." Koridorun sonuna geldikleri an, kapısı açık olan tek odaya attı kendini ve arkasındaki çocuğu da yanına çekerken kapıyı kapattı. Fazla aceleciydi ve bunun sorumlusu kesinlikle Jimin'di. Kanatmak istediği dudakları, zevkle kıvrandırmak istediği bedeni vardı.

Jimin'i kapıya sertçe yaslar ve kollarını iki yanına koyarken istemsizce boğuk çıkan sesiyle tekrar konuştu, "Ve buna rağmen, vücudun için yeterince beklemedim mi?"

Başta ağırdan almaktı amacı, boynuna yöneldi ona hayranlık dolu bakışlar yönelten gencin. Yumuşacık deriyi dudakları arasına alıp dil darbeleri ekleyerek emerken, elleri rahat durmuyor ve kazağından içerisini keşfe çıkıyordu.

Jimin, karnına sürtünen parmakların sıcaklıklarıyla titrerken, bir yandan da boynundaki dudakların keyfini sürüyordu. İş birlikteliğe geldiğinde kesinlikle kendi bedeni için Kim Taehyung'dan iyisi yoktu, "V-vay canına! Normalde o kadar sakin-ken şimdi... Mmh," Taehyung'un alt bedenlerini tamamen birleştirip, yavaşça sürtünmesiyle mırıldandı, "Yataktaki halini merak ediyorum Taehyung-ahh!" Esmer olan daha fazla konuşmak istemiyordu, boynunu sertçe ısırırken bunu düşünse de, morartmak da amacıydı aslında. Bunun sebebi aitlik hissi kazanması değildi, yalnızca zevk almaya bakıyordu ve Jimin acıyla inlerken kesinlikle almıştı.

"Konuşmak yok, bebeğim." Dudaklarını az önceki hareketlerine nazaran çok daha vahşi bir biçimde birleştirirken kaşları havalanmıştı istemsizce. Park Jimin'in tadı ve yumuşaklığı favorisi haline gelmiş, daha da asılmıştı dudaklarına. Ensesindeki kolları tekrar sabitlerken, diğer elini tek bacağına atmış ve onları beline sarmasını emretmişti adeta. Birkaç büyük adımda dizlerinin yatağa çarpmasıyla dudaklarını araladı.

"Konuşmak istiyorsan bedeninle yapmanı öneririm." diye fısıldamanın ardından kucağındakini yatağa bırakmıştı. Arsızlık konusunda kendisinin çok daha baskın olacağını düşünse de şu dakikalarda ona dokunacak tek bir an bile elde edemeyen Jimin, yanıldığını çoktan anlamıştı. İplerin başkasında olması genelde zevk verici olsa da bazen fazla ileri gidebiliyorlardı fakat o an düşünceli olamayacak kadar gözü dönmüştü kahve saçlının.

Taehyung, arasında olduğu bacaklar arasında sürekli kendini sallandırarak pantolonları üzerinden bile çıldırmalarını sağlıyordu. Yerinde doğrularak bol gömleğini bir tişörtmüşçesine çıkarıp atarken, Jimin de aynısını kazağına yapmış ve yarı çıplak şekilde tekrar buluşturmuştu sırtını yatakla. Soğuktu, belki şevhetin verdiği adrenalin terlemelerini sağlıyordu fakat birbirlerinin içlerini ısıtamıyorlarsa, ne işe yarardı tüm ateşler?

No Feelings|VMin Texting ✓  Where stories live. Discover now