thirty

1.4K 131 43
                                    

hojung:
Bugün sahneye çıkmadın?
Jin'e sordum ve izin aldığını söyledi.
Sırf isteğin doğrultusunda izin alacağını sanmıyorum,
Seni performans sergilerken izledim,
Onunla hayat buluyorsun.

parkmin:
Üzgünüm,
Şu an konuşmak istemiyorum hyung.

hojung:
Jimin,
Ne oldu?
Bana söyleyebilirsin, bunu biliyorsun.
İyi hissetmiyorsan yardım edebilirim.

parkmin:
Hyung...
Ben,
Hiç iyi değilim,
Hiç değilim.
O kadar yalnız hissediyorum ki...
Sen varsın yanımda, böyle söylemek bencilce, biliyorum ama,
Onun böyle bir şey yaptığına hâlâ inanamıyorum.

hojung:
Her şeyi anlat, bana güvenebilirsin Jimin.
Yalnız hissetmemeni elimden geldiğince sağlarım.

parkmin:
Olanları anlatırsam benim yanımda kalacağından pek emin değilim hyung.
Boşver cidden,
Farkında olmadan yazıverdim onları.

hojung:
Jimin,
Bana anlatmazsan kime anlatacaksın?
Belki bir çözüm buluruz, ha?
İçinde tutma, ne olursun.

parkmin:
Bir çözüm yok, hyung,
Her şey bitti.
Güvendiğim birisi daha şerefsizin teki çıktı.
Anlamıyorum, daha iki gün önce...

hojung:
Dans ediyordunuz.

parkmin:
Ne?

hojung:
Taehyung'la gördüm sizi,
Dans ederken odada.
O gece seni arıyordum fakat,
Sizi görünce, Taehyung'la zaman geçirmeniz daha hoş olur diye düşündüm.
Birlikte olduğunu söylememiştin bana.
Ayrıldınız mı?

parkmin:
Hyung,
Olaylar sandığından çok daha karmaşık.

hojung:
O zaman anlayacağım şekle getir.
Jimin, ben senin kim olduğunu biliyorum.
Ne olursa olsun bırakmam seni, korkma bundan.

parkmin:
Hoseok hyung,
Benim nsfw bir hesabım var.
Daha doğrusu vardı, bu olayla birlikte kapattım.
Bir daha o uygulamaya girebileceğimi bile sanmıyorum.

hojung:
Peki, bu düşünceye zamanla alışabilirim, sen devam et.

parkmin:
Hyung, biz Taehyung'la sevgili değil, yatak arkadaşıydık.

hojung:
Tamam, yavaş olalım.
Tıpkı filmlerde veya dizilerdeki gibi, istediğiniz zaman sevişiyor muydunuz yani?
Jimin, dans etmek sevişmekten sayılmıyor ki güzelim.

parkmin:
O da bana güzelim derdi,
Onu hatırlatacak hiçbir şey istemiyorum, lütfen hyung.

hojung:
Peki, Jimin.
Seni bu hale getiren ne?

parkmin:
Hyung...
O benden nefret ettiğini söyledi, hatta onu tutmasaydım hesabımı ifşa edecekti.
Tanrım...
Ben kötü biri değilim, neden benden nefret etti ki?

hojung:
Nasıl yani?
Sana birden bunları mı yazdı?
Bu çok saçma.

parkmin:
Saçmalığını çoktan atlattım hyung, gerçekler bunlar.
Belki de yalnızca benden sıkıldı ve kurtulmak için kurduğu bir bahaneydi.
Her şeyin sonucunda, benden kurtulmak istediği kesin.
Ona istediğini vereceğim fakat,
Bu çok...

hojung:
Zor?
Acı verici?
Anlamsız?

parkmin:
Hepsi?

hojung:
Daha iyi olacaksan bir kafa dağıtalım bu gece,
Ya da akşama doğru bir yemek yiyelim.
Zaman geçirelim.

parkmin:
Kafa dağıtmak cazip gelse de herhangi bir bara ya da partiye gitmek istemiyorum.

hojung:
O zaman alayım içkileri, bana gidelim.
Ne dersin?

parkmin:
Hoseok, şu an çok çekilmezim cidden.
Beni güldüremezsin.

hojung:
Amacım seni mutlu etmek değil, bunu ben yapamam.
Amacım biraz olsun seni uzaklaştırmak.
Seni alacağım.

parkmin:
Peki, görüşürüz.

-

JiHope reel diyip bitireyim mi hikayeyi

Şu an yine anlatım bölümü yazmam gerek, umarım hızlı olurum:(( birkaç bölüm sonraki anlatımdan bahsediyorum.

Sizi çok seviyorum hırrr

No Feelings|VMin Texting ✓  Where stories live. Discover now