thirty three (M)

2.3K 125 85
                                    

Aşkı tatmayalı yıllar olmuştu onun için, belki farkına varmasının bu kadar uzun sürmesinin sebebi buydu ya da... Korkularıydı.

Kapısının önünde bekliyordu şimdi, ellerini iki yanında yumruklar haline getirmiş şekilde. Korkuları, tam da karşısında açılmak için bekleyen kapının ardındaydı. Bir çocuk gibi oynadıkları oyunda kendileri oluşturdukları kuralları çiğnemişti. Ona karşı bir şeyler hissediyordu ve bu görmezden gelinemeyecek halde yoğunlaşmıştı gün geçtikçe.

Kurallar çiğnendiği an bitecek, demişti ikisi de fakat aralarındaki bu duygusal çekim duvarları bile yıkabilecek cinstendi. Duştan yeni çıktığından ıslak olan kahverengi saçları, üzerine gelişigüzel seçerek giydiği gri ve bol pijamaları ve yüzündeki düz ifadeyle televizyon izleyen Jimin bile hissetmişti bir şeyler olacağını. Televizyonu kapattı yavaş hareketlerle kumandaya uzanarak. Ardından sıkıntıyla nefesini verdi dışarı, işine gidecek hali yoktu ve bu daha da boş hissetmesine sebep oluyordu. İçindeki boşluğun yerini doldurana dek devam edecekti bu halsizlik.

Salon kapısından çıkarak hemen karşıdaki mutfağa yöneldiği an çalan zille yönünü değiştirip uzun koridorun sonuna ilerledi. Günün öğlen saatlerinde gelebilecek tek kişi Hoseok olsa da, telefonundan art arda gelen bildirim sesleriyle kapıya birkaç adım kala durdu.

Hoseok hyungundandı. Evine gelen kişinin kim olabileceği merakına kapılmaya kalmadan sürekli tekrar ederek okuduğu cümleler algısının epey bir dışında kalıyordu. Uğultulu gelen ve sürekli çalan zil sesi heyecanının artarak, kalbinin hızlanmasına sebep olmuştu.

Ve Kim Taehyung, onun tam olarak zıttı şekilde omuzları düşük, dikiliyordu olduğu yerde. Umutları tükenmişti, Jimin asla onu dinlemezdi fakat gerçekler Hoseok'tayken er ya da geç halledileceğini biliyordu.

Dolan gözlerini kırpıştırarak görüş açısını yenilerken, zilin bulunduğu duvara yasladığı elini çekti ve son bir bakış attı kapıya. Aralarındaki tek engel yalnızca santimler kalınlığında bir kapı iken onu kırmaya cesaret edememek sinirin damarlarında kol gezmeye başlamasına neden olmuştu ancak bu kapıyı kırsa, Jimin gerçekleri bilse bile aralarında görünmez bir engel vardı işte. Ona asla tamamen dürüst olamazdı, sevgisini bilmesine izin veremezdi.

Arkasını dönüp arabasına doğru ilerleyeceği an kapının açılma sesini duymasıyla çivilenmişti adeta olduğu yere. Jimin'in, haftalardır duymadığı, görmediği güzelinin hızlıca alıp verdiği nefesleri işittiği saniyeler boyu kapattı gözlerini. Fakat çok aniydi.

Taehyung'un sevdiğine dönmesi ve küçük bedenin kollarını boynuna sararak ona doğru atlaması çok kısa sürmüştü. Dudakların birleştiği an ise zaman, kavramını yitirmişti. Birbirlerini nasıl öptüklerini bilmedikleri saniyeler boyu, uzun mu kısa mı sürdüğünden de bihaberlerdi.

Taehyung, küçük suratını avuçları içerisine hapsettiği bedeni birkaç adımla eve sokmanın ardından kapıyı ayağı yardımıyla kapamış ve Jimin'i kendi vücudu ile duvar arasına almıştı. Her santimleri birdi o an, öylesine özlem dolulardı ki bir an olsun ayıramadılar bedenlerini.

Jimin, esmer olanın ensesinde gittikçe uzamış olan saçlarına geçirdi parmaklarını, onlardan pek bir hoşlanmıştı. Taehyung, kolları arasındaki gencin üst dudağını son bir kez sertçe emip geri çekildi. Yumuşacık ve kendi dudakları arasında kolaylıkla eziliyor olmalarını seviyordu, gözlerini kapalı tuttu bir süre.

"Özür dilerim." Duyduğu titrek ses gözlerini anında açmasına sebep olmuştu. Jimin, fazla güçlüydü ona karşı. Öylesine büyüleyici gelmişti ki ona titrek göz bebekleri ve büzdüğü şişkin dudaklarıyla, nefesini tutmadan edemedi. Fakat gözlerinin dolu olduğunu fark etmesiyle kalbine çöken ağırlık bu nefesi fazlasıyla dışarı atmasına sebep olmuştu.

No Feelings|VMin Texting ✓  Where stories live. Discover now