5. Bölüm: Zümrüt Yüzük.

2.3K 209 770
                                    

Yorum hedefi vermek istiyorum. Okunma sayımız neredeyse binlere çıkıyor, okuyan herkes yorum bırakırsa +750 yorum hedefine ulaşabilirsek çok sevinirim. Bu bir, gelecek bölüm sınırı değil.
Yalnızca rica 💞

Farazi 5. Bölüm: Zümrüt Yüzük.

🦋

Ölüm.

Dört harf iki heceden oluşan, söylemesi kolay lakin gerçekleşmesi zor olan ve, masmavi irislere bakarken damarlarıma yayılarak duygularımı zehirlediğini hissettiğim kelime.

Osmanlı İmparatorluğu'na ışınlanmadan önce başıma gelecekleri tahmin etmemi isteselerdi, kesinlikle öldürüleceğimi düşünürdüm. Velhasıl şimdi, hazin sonum zihnimden semalara yankılanıyordu.

Sultan Balamir Hazretleri, öldürecekti.

Balamir Han ani hareketle bacaklarını kırarak eğildi, ayaklarına düşen yüzüğü parmaklarının arasına aldı. Yüreğim ağzımda çarparken Balamir'in yüzündeki öfke düşüncelerimi dövüyordu. Öfkesinin alevi yakıyordu. Nabızlarım titrek göğsümü dövercesine atarken dehşet içerisinde yüzünü izliyordum. Masmavi irisleri, çekingen bakışlarımı bulduğu sırada şüpheyle gözlerini kısmıştı. Kirpiklerini birbirine yakınlaştırmıştı. Parmakları zümrüt yüzüğü düşmanını öldürecek kılıcı savuruyormuşcasına sert tutuyordu ki, hazin sonun yaklaştığını hissediyordum. Sabrının sonuna gelmiştim, infazımın fermanını noktalayacaktı. Başka imparatorluğun yabancı kıyılarında can verecektim.

"Sualime yanıt ver." diye gürlediğinde, sesindeki buz mızraklarını yüzüme sapladı. Bedenim baştan uca soğudu. Parmaklarımın ucu soğuktu. Sessizce yutkunmaya çalıştım. Bakışları oldukça dikkatliydi, gözlerinden hiçbir şey kaçmayacağını anlamıştım. Dişlerini birbirine bastırdı, sakalsız çenesi geriliyordu. Kaplanın pençesinde yaşam mücadelesi veren av gibi sessizliğime sığındım.

Konuşamıyordum lakin o, cevaplarını almak için soru işaretinin ucunu hunharca eşelemekteydi.

Gözlerindeki uyku mahmurluğu, şaşkınlık ve öfkeyle karıştı. Masumiyeti kayboldu. Dudaklarının arasından tısladı. "Yüzükle ne yapıyordun?"

Dudaklarım korkuyla titrerken, Sultan Balamir Hazretleri bakışlarını çehremde, gezdiriyordu. Hemen, mantıklı cevap bulacaktım. Saçmalamayacaktım. Ne yapıyordum yüzükle? Ne yapıyordum... Hah!

Buldum!

"Dua!" dedim birden. Dudaklarımdan çıkan tek sözcükten sonra, kaşları şaşkınlıkla havalanmıştı. Dudakları gülecekmiş gibi kıvrılmıştı lakin anında toparlanmıştı. Zekamı, küçümseyen bakışları sertleşiyordu ki öldürücü bakışlarının mızrağını yorgunluğun koynundaki bakışlarıma dikmişti.

FARAZİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin