Karşılaşma Bölüm 6

87 4 0
                                    

Sonunda beklenen an..:D ilk karşılaşma Beğeni ve yorumlarınızdan eksik etmeyin efenim beni görüşürüz.:D

******

Merdivenlerden aşağı hızlı adımlarla indi ve şekilli tahtalardan oyulmuş kapıya üç kere vurdu. Kapının üst kısmında ki oyuktan birinin baktığını gördüğünde adamla iletişime geçebilmek için zıplamak zorunda kaldı. İki merdiven daha çıktı:

"Hey, Naber." Deyip kocaman gülümsedi. Fakat adamın duruşu gülümsemesini soldurmasına yetti. Zira keskin bakışlarını gördüğünde sesinin daha kalın çıkması için kendini topladı. Bir yetişkin gibi davranması gerekiyordu. "Ee, birader kapıyı aç da içeri girelim."
Adam hızla açtığı oyuğu kapatınca Aslı panikle bir kere daha vurdu kapıya.
" Arkadaşım birine bakıp çıkacağım? Şey, ee yani lütfen... Bak farkettiysen anahtar kelimeyi kullandım. Lütfen dedim."

Adam içerden homurdanınca müziğin sesine rağmen bunu farketmişti Aslı.

"Parolayı söyle." Dedi.

"Parola mı?" Biraz düşündü. İçeride bir tür geleneksel şehir magandaları partisi mi vardı ki? Ciddiye alıp bide parola mı koymuşlardı yani? "Parola, damsız girilmez mi acaba?"

Adam kaşlarını çatıp kenara çekilirken.

"Evine git çocuk." dedi. Dalgamı geçiyordu? Şuanda yapmak istediği tekşeydi bu ama işte gidemiyordu. Başına gelecekleri bilse umurunda olur muydu ki? Israrla sıralamaya devam etti.

"O zaman, savaş ve barış. Hayalet avcıları. O da mı değil? Seksenlerin en iyi filmiydi ya. Tamam. Pekâlâ, sen kapıyı açana kadar devam edeceğim haberin olsun. Kapının arkasında olduğunu biliyorum."

İçerden sert bir ses yankılandı.

"Git buradan çocuk."

Adamın sabrının taşmasına ramak vardı fakat geriye dönerse o manyak kızların eline düşeceğine emindi. Gece gece soluğu karakolda almak istemiyordu.

Derin bir nefes alarak arkasını döndü ve yürümeden önce kafasını uzattı. Usulca cadde tarafına baktı. Belki de bir mucize olmuş ve kendisini bulamayıp gitmişlerdi. Kimseyi göremeyince tam bir adım daha atacaktı ki kısa boylulardan birini gördü. Kendini hızla geriye ittiğinde yuvarlanmadığına şükretti. Kahretsin, görmüşler miydi acaba? Koşarak tekrar merdivenlerden aşağı indi ve kapıya hızla vurmaya başladı. "Hadi abi aç şu kapıyı? Ölüm kalım meselesi olmasa çoktan basıp gitmiştim ya."

Gardiyanın yanına elinde tepside garip sıvılar olan bir cüce geldi.

"Ne oluyor orada?"

" Davetsiz bir misafir çocuk."

"Çocuk mu?" Derken ağzında ki tüm dişleri bir anda sivrildi. "Al içeri, fazladan yemeğin kimseye zararı olmaz ." Diyerek sırıtırken aniden ortadan kayboldu. Gardiyan önce kapıya baktı sonra da bıkkın bir şekilde açtığında Aslı birden içeri daldı.

"Sağ ol," dedi nefes nefese. Tek kaşını kaldırırken kollarını birleştirdi gardiyan.

"Ne için bu teşekkür?"

"Kapıyı açtın ya."

Birden gülmeye başladı karşısında ki bu devasa yaratık.

"Cehennemin kapılarını açtığım için mi bana teşekkür ediyorsun? Önemli değil, keyfine bak."

Aslı buraların delisi sen misin der gibi baktı ama tek kelime etmedi. Gülümsedi ve içeri yürümeye başladı. İlk fark ettiği şey duvarların üzerinde ki tuhaf kabartmalardı. Burası oldukça ilginç ve garip görünüyordu. İçerisi oldukça genişti ve Sağda ki kısım sol kısma göre daha karanlık görünüyordu. Kadınlar neredeyse yarı çıplaktı ve hızla hareket ediyorlardı. Aslı'nın kafası karışmış ve bu büyülü ortamın akışına kapılarak sağa sola bakınmaya başlamıştı. Burası için kesinlikle uygun değildi ve girmek için yaşının yetmediğini kimseye söyleyecek de değildi. Fark edilmeden biraz vakit geçirirse sanırım kendisini aramaktan vaz geçerlerdi.

UYANIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin