Mürekkebin Siyah Kelepçesi

Bölüm:7 "Kıskançlık"

"BÖLÜM:7 "KISKANÇLIK"

   Mesaj atanın ipucunu merak ediyordum. Direk söyleyebilirdi. Neden uzatıyorsa? Eski yerime geçip oturdum. Ural bir şey olduğunu anlamış olmalı ki bana bakıyordu. Gitsin sevgilisine baksın.

Melek, Ural'ın çenesinden tutup kendine çevirdi ve yakınlaşarak bir şeyler söyledi. Melek  bir şey dedikten sonra  -ne dediyse artık?!- Ural benden bakışlarını çevirdi. Dükkan dolusu müşteri bekliyordum ama az kişi geldiğin de ilgiledikten sonra gelip kedimi gene yanların da buluyordum.

Kapının ora da Koray'ın geldiğini görünce sandalyemden sertçe kalktım. Yanına hızlı adımlarla gidip boynuna atladım. Ellerimi boynundan ayırmadan "İşten kolay kolay çıkmazdın noldu?" diye sordum. Başını yana eğip gülümsedi, "Beni bu kadar çabuk özlediğini bilmiyordum güzellik," dedi. Ben de gülümseyip eğildim "Biraz bana sıcak davran. Eğer sevgilim falan dersem açık verme," dediğim de ellerini belim de birleştirip arkaya baktı. "Ha ben seni anladım. Peki öyle olsun," dedi.

Saçlarını karıştırıp "Sağ ol Koray," dedim. Bir elini belimden çekip saçını düzeltti. "Benim de bir karizmam var. Saçlarımı bozmayalım lütfen. Bu gün pazar olduğu için ben de çıkıp gelmek istedim. Sen olmayınca sıkıcı oluyor," dedi. Bu gün pazar mıydı? Artık günlere bakmıyordum. Ellerimi boynundan çekip "Gel yanımız da otur," dedim. Elini belimden çekmeden kulağıma eğildi "Ural bir değişik bakıyor," diye fısıldadı. Sinsice sırıtıp "Kıskanıyor demek," diye kendi kendime mırıldandım. Koray benden ayrıldı ve birlikte yanlarına gittik.

Yan yana oturacak şekil de ona da sandalye verdim. Yanıma oturup elini sandalyemin arkasına koydu. Yağmur bana değişik bakıyordu, Yıldıray aksine bana 'seni sinsi' bakışı atıyordu. Koray, Melek'le tanışmıştı. Kulağıma eğilip "Sevmediğin kadar varmış," diye fısıldadı. Melek "Siz sevgili misiniz?" diye sordu. Gözünden de hiç bir şey kaçmıyor. Gözün çıksın.

Koray'ın bacağını cimcikledim,kendini bozuntuya vermeden "Evet beyaz kafa," dedi. Bu dediğine Melek hariç diğerleri şaşırmıştı. Koray da tip vardı ama dövmeleri fazlaydı. 18'ime bastığım da ilk gün bar da tanışmıştık. Bir yıl falan takılmıştık ve ilk onu öpmüştüm. Sonralardan arkadaş falan olmaya başlamıştık ve öyle de devam ediyorduk. Koray'ın eski sevgilim olması yanın da avantajlıydım. Eskileri unutmaya çalışarak arkadaş oluyorduk.

12.01.2015

18.yaş günümü Yağmur'la birlikte kutlamıştık. Yağmur'a haber verdikten sonra kullandığımız arabaya kendimi atıp çalıştırdım. Araba kullanmayı eskiden öğrenmiştim. Ehliyetimi almayı bir kenara itip arabayı sürmeye başladım. Yağmur'la her zaman ki dinlediğimiz şarkıyı açıp son ses yaptım.

Şarkıyı bağıra bağıra söyleyerek bara sürdüm,geldiğim de arabayı bir kenera park edip çıktım. Görevlilere kimliğimi gösterdiğim de 18'ime bu gün bastığımı görünce arsızca gülümseyip beni içeri aldı.

Barın içine girdiğim de kulağım patlayacak gibi oldu. Bedenlere çarpa çarpa kendimi bar taburesine attım ve bakışlarımı barmene çevirdim. Havluyu bir kenara attıktan sonra bana gelip "Ne içersin güzellik?" diye sordu.

İlgimi ilk çeken, bir sürü olan dövmeleriydi.

"Bira ver!" diye bağırdım. Hafiften başlamak kendim için iyiydi. Dövmeli, birayı önüme koyup diğerleriyle ilgilenmeye başladı. Kafama diktiğim de yüzümü buruşturdum ve bu yaptığım barmenin dikkatini çekti,bu halime güldü.

Biranın içimden geçtiğini hissedebiliyordum. Bar daha çok dolmaya başladı. Kalan dibini de içttiğim de şişeyi sertçe koyup,elimin tersiyle ağzımı sildim. Bira kanıma karışmıştı. Yüzümü buruşturup barmene baktım,pür dikkat beni izliyordu. Utandığım da önüme döndüm.