Bölüm 17

31.2K 1.1K 253
                                    

Niye böyle yapıyordu bu adam neden böyle dengesizdi birin gönlünü alacağım derken diğerini neden parçalıyordu üstelik onu canından bile çok seveni bugüne kadar ne yaptıysa göz ardı eden hiç yaşanmamış gibi yapan rengin değilmiydi peki neden kazanan daima Neval oluyordu. kapaklanan yerden kalkıp sessizce odasına geldi kapıyı kilitleyip sırtını kapıya yasladı ağlamam için derinmişti lakin engel olamamıştı göz yaşlarına niye hep bunlar onun başına geliyordu üstelik çok sevmesine rağmen başını dizlerinin arasına alıp ağlamaya başladı zaten elinden başka ne gelebilirdiki yaşadıklarına ağlamaktan başka.

Berzan nevallen odadan çıkıp aşağı indi Neval Mutfağa indiğinde berzanda baranla avluda oturup sohbet etmeye başladı.

"Esma bana bir kahve yap köpüklü olsun "dedi sedirin üzerine oturup telefonunu eline aldı o sırada mizgin ters ters .Nevale bakarken renginin olmaması canını sıkmıştı.

"Tabi Neval hanım" diyen Esma kahveyi yapıp nevale uzattığında ayaklarını üst üste atıp höpürdeterek kahvesini içti mizgin dahil herkes rahatsız olmuş ancak yine saldırır diye bir şey demiyorlardı rengin olsaydı esmanın kahve yapmasına bile izin vermezdi. Aradan geçen bir saat ardında rengini ortalıkta görmeyen mizgin endişeyle yukarı renginin yanına çıktı ancak kapının kilitli olması korkmasına neden olmuştu.

"Rengin" diye sesindiğinde yastıktan başını kaldırdı.

"Mizgin başım ağrıyor inmeyecem. Söylersin" dedikten sonra mizgin üstelemeyip aşağı indi yemekler hazırlanmış mizgin Esma'yla masayı kurmuştu.

"Hadi buyurun "dediğinde herkes yerini aldı ancak rengin yoktu renginin yokluğunu anlayan berzan meraklanmıştı hiç böyle şeyler yapmazdı.

"Rengin nerde?" diyen zozan hanım masadakilere göz gezdirdi hiç kimseden ses çıkmaması üzerine gelini mizgine seslendi.

"Mizgin rengin nerdedir " dedi kalın şivesiyle

Gözlerini tabağından kaldırıp kayınvalidesine baktı mizginle birlikte berzanda merakla diyeceği nedeni bekledi.

"Başım ağrıyormuş üsteledim başka bir demedi" dediğinde berzan tek kelime etmeden masadan kalktı bütün gözler berzana döndü merdivene yönelip kapının önüne geldiğinde kilitli olması kaşlarının çatılmasına neden olurken içini tarifsiz bir his kaplamıştı ne oluyordu bu kadına niye böyle yapıyordu.

"Rengin ! "Sesi rengine ulaştığında yatağında doğrulup oturur pozisyonunu aldı sesi çıkmaması üzerine kapıya vuran berzanın git gide yüksek çıkan sesiyle yerinden kıbıldadı

"Aç şu kapıyı rengin !"Bir kaç defa vurmasına rağmen kapının açılmamasıyla iyice sinirlenmişti git gide gerginleşiyordu

"Rengin aç şu kapıyı yoksa kırarım" sert sesi bir o kadar öfke doluydu

"Ulan açsana şunu " dediğinde kapıya kırarcasına vurdu birden açılan kapıyla neye uğradığını şaşıran rengin korkuyla ayağa kalktı gözleri ağlamaktan kızarmıştı

"Bu halin ne ?" dedi rengin tek kelime etmemişti konuşmaması sinirlenmesene neden oluyordu.

"Lan konuşsana !" dediğinde sesini bilerek yükseltmişti.

"Niye merak ediyorsun niye geldin buraya in aşağı karının yanına senin yerin burası değil berzan ağa " sesi kırgın çıkmıştı.

"Yine ne yaptım yine seni kıracak ne söyledim be kadın bu hale gelmene sebeb benmiyim? " Aslında tahmin etmek zor değildi Ya neden bu hale gelecekti ki.

"ben senin kullanacağın malın değilim berzan sabah karına dediklerini duydum" dedi berzan şimdi anlamıştı neden böyle yaptığını

"Rengin sen beni yanlış anladın " demesiyle rengin dik duruşunu sergiledi.

KUMA(Bitti)Where stories live. Discover now