Medya: Jungkook'un meşhur deri koltuğu ve Jungkook 😍
(Jungkook)
Bazen düşünmeden ortaya attığınız bir öneri sizi fazlasıyla zor durumlara sokabilirdi ve ben o anlardan birini yaşıyordum.
Ders çıkışında hep beraber bizim evde toplanmayı önermiştim ve Jimin sınıfta tanıştığı iki yeni kızla gelmesi üzerine az sonra büyük bir olay çıkacaktı. Kızlardan kahverengi uzun saçlı olan Jimin ile oldukça yakındı. Tamam bu konuda herhangi bir sıkıntı yoktu fakat yanında getirdiği sarı kısa saçlı kız, Taehyung ile derin bir muhabbet içindeydi ve bilin bakalım bu durumdan muzdarip olan kimdi?
Mi Cha sıkıntıyla tek bacağını titretirken bakışlarını Taehyung ve sarışın kız hariç her yerde gezdiriyordu.
''Ben eve gitsem iyi olacak.''
Üzgün çıkan sesiyle ayaklanan Mi Cha'yı durduracakken, Mi Cha'nın hemen diğer yanında oturan Yoongi Hyung kolundan tutup deri koltuğa tekrar düşmesini sağladı.
''Ben halledeceğim, başımın belası.''
Yoongi Hyung böyleydi. Bizim için hep bir şeyler yapmaktan çekinmezdi fakat bunu söylenmeden asla yapmazdı.
Yoongi Hyung, sevimli bir gülümseyiş eşliğinde Taehyung'u alıp mutfak tezgahına doğru ilerlediğinde dikkatle onu izliyordum. Mi Cha da meraklı bakışlarını ikisi üzerinde gezdiriyordu.
Yoongi Hyung, Taehyung'a ciddi bir şekilde bir şeyler söyledikten sonra kendisi sarışın kızın yanına geçerken, Taehyung ağır adımlarını bize yönlendirdi. Mi Cha'nın yanına oturduğunda fısıltıyla karışık konuşmaya başladı.
''Yoongi Hyung, Byung Soon'dan hoşlanmış. Yanına yaklaşırsam beni bir kaşık suda boğacağını söyledi.''
Byung Soon adını az önce söylemesine rağmen unuttuğum, sarışın kızın adıydı.
''Sen öyle san.'' diyerek mırıldandığımda, Mi Cha dirseğiyle karnıma vurdu. İtiraf etmek gerekirse bu biraz acıtmıştı.
''MiMi niye suratın asıldı senin?''
Taehyung bazen Mi Cha'ya bu şekilde sesleniyordu. Uzun parmaklarından birine Mi Cha'nın saç tellerinden bir tutamını dolayıp, sevimli olmaya çalışarak başını hafif eğip ona baktığında Mi Cha gözlerini devirip, Taehyung'un elini itti.
''Bırak, birini görünce hemen şımarıyorsun.''
Gerçekten trip atıyordu! Dudaklarımı gülmemek için birbirine bastırdığımda Taehyung muzip bir şekilde gülümsedi.
''Duyan da beni kıskanıyorsun sanacak.''
Tanrım! Birinin Taehyung'a artık mi Cha'nın onu gerçekten kıskandığını söylemesi gerekiyordu. Başımı iki yana olumsuzca sallayıp yerimden kalktığımda Taehyung ve Mi Cha tartışmaya devam ediyordu.
Namjoon Hyung ve Hoseok Hyung balkonda kahve içerken, onlara eşlik etmek adına adımlarımı balkona yönlendirdim.
''Jungkook, gel.''
Hoseok Hyung beni hemen yanına aldığında başını hafifçe kaldırıp boş banklardan birinde sessizce oturan Eun Mi'yi işaret etti.
''Şu kız senin Buzlar Kraliçesi değil mi?''
Başımı usulca salladığımda Hoseok Hyung arkasını dönüp sırtını balkon duvarına yasladı.
''Orada tek başına oturuyor. Dakikalardır!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Truth Untold ❧ Jk
FanfictionElimi kendine doğru yavaşça çekerek dudaklarını avuç içime bastırdı. Bir müddet avucumda hissettiğim yumuşak baskı içimin titremesine sebep oldu. Elimi daha sıkı tutup aramızdaki boşluğa indirirken bakışlarını benimkilere odakladı. Öyle içten bakıy...