you are like a [C]hild

3.9K 425 147
                                    

C

Kütüphanede sessiz ve verimli ilerleyen bir ders çalışma ortamı oluşturduğumuzda ben, okula gelmediğim gün bazı derslerden geri kaldığım yerleri not etmekle meşgüldüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kütüphanede sessiz ve verimli ilerleyen bir ders çalışma ortamı oluşturduğumuzda ben, okula gelmediğim gün bazı derslerden geri kaldığım yerleri not etmekle meşgüldüm. Hee Ran ve Taeyong ortak aldıkları proje ödevini tamamlarken Jung Woo, yarınki matematik sınavına çalışıyordu. Minji ve Yukhei ise ortak derslerinden birinin sözlüsü için ezber yapmakla cebelleşmekteydi.

Sen ise bir şeyler yapıyordun ancak ne olduğunu bilmiyordum, gerçi; çok umrumda da sayılmazdı.

Etrafı incelemeyi bırakıp kendi işime döndüm. Başladığım renkli kalem dışında kağıda başka kalemle yazmayı sevmediğim için yanımda sadece turuncu kalemim vardı, yazmaya kendimi o kadar kaptırmıştım ki bir an Yukhei'nin kalemimi aldığını fark etmemiştim bile.

Devam edebilmem için Yukhei'nin kalemi vermesini beklediğimde Yukhei bana bakarak turuncu kalemimin artık kendi himâyesi altında olduğunu söyledi. Yukhei, her zaman eğlenceli bir karakter olmuştu ve az önceki dediğine de gülmüştüm ancak hemen ardından bu yaptığı beni istemsizce rahatsız hissetmiştim.

Şu sıralar dengesizleşiyormuşum gibi hissediyordum. Belki de aklımdaki soru işaretleri zihnimin mantıklı düşünme kısmına giden yolu tıkıyordu.

Kalemimi vermesini gerektiğini söylediğimde ona doğru uzandım ancak o bunu yapmamı engelleyerek geriye çekildi, masada hafif bir gürültü çıktığında dudaklarımı büzerek Yukhei'ye bir daha kalem vermeyeceğimi söyledim. Yukhei buna karşılık gülerek kalemimi verdiğinde ben de istemsizce güldüm, abartmak anlamsızdı.

Yazmaya devam ettiğimde aniden eşyalarını toparlamaya başladın, hemen yanımda oturduğun için sana baktım. Masadakiler de sana baktığında ilk kez sadece bana özel söylediğin şeyleri, diğerlerinin de duymasını sağlayarak konuştun.

Bu sefer bana bakmıyordun.

❝Çocuk gibisin,❞

Dedin.

 ❝Mızmızlanmana katlanmak yerine başka
bir yere gitmeyi tercih ederim.❞

°
 düşünmeden söylediklerini
düşündüreceğim gün elbet gelecek.

disgusting 厭味 yutaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin