apology

3.8K 439 201
                                    

apology

apology

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



Öfkeden, belki de harflerinin devamlı olarak boğazıma dizilmesine katlanamadığım bir şekilde nefes alış verişlerim hızlanırken sen, tam önümde duruyordun. Üzerindeki gömleğin ilk iki düğmesi yerinde değildi, büyük ihtimalle kopmuştu. Lacivert kravatın ise yana doğru gevşemiş bir şekilde duruyordu. Gözlerine ulaşan zifiri saç tutamlarının arasından gördüğüm gözlerinde ise lens yoktu.

Tüm bunların içinde en dikkatimi çeken ise berbat bir hâlde olan yüzündü; sağ gözünün içi kızarmıştı ve o gözüne ait elmacık kemiğinde belirgin bir morluk vardı. Dudağının kenarında sola doğru dağıtıldığı belli kuru kan lekesinin ardına gizlenmiş yarayı son anda fark etmiştim.

Kısacası dayak yemiştin, gözlerimin önünde.

Senin yüzünden bu duruma
düştüğüme inanamıyorum.

Sesin bir kez daha kulaklarımı tırmaladığında kinin her bir taneciğini kalbinin en derinliklerinden alıp bana iletmek istediğini hissedebiliyordum.
 

❝Sana kötü şeyler mi söylüyormuşum?❞

Susmanı istiyordum, kalbimin kırık parçalarını çiğneyerek daha da ufalamanı istemiyordum. 

Dalga geçtin, gülüyordun ancak bitmek bilmeyen öfkenden dolayıydı bu.

Biricik kahramanın Eunjae...
Bu yüzden mi beni dövmeye kalktı?❞

Yarım adım daha bana yaklaştığında kavradığım rafı yavaşça bırakmak zorunda kalmıştım ve bacaklarım beyaz bayrak sallarcasına titriyorlardı, canımı yakıyordun.

❝Yeni bir özelliğini daha buldum sanır-❞ 

Konuşmanın devamında boğazımın sınırlarından yükselerek dışarıya boğuk bir çığlık olarak çıkan sesimle beraber ellerim havaya kalktığında, sertçe göğsünden itekledim.

❝Kes artık şunu!❞ 

Sonlara doğru kırılan sesimle beraber gözlerim gözlerine ulaştığında bu hareketimle sendelemiştin, ardından da tamamen donakalmış gibiydin. Gözlerin irileşmişti ve çatık kaşlarından eser yoktu.

❝Ben kimseye gidip bir şey söylemedim!❞ 

Hâla öylece duruyordun. Tutmaya çalıştığım gözyaşlarım bir bir yanaklarımdan süzülürken içime doldurduğum tüm o kelimeleri sarf etmekten çekinmeyecektim.

Senin yaptığın gibi.

❝Ben gürültücü değilim! Rüküş değilim! Yemek seçmiyorum! Gülünç değilim! Ağlak bebek değilim! Çocuk gibi değilim! Pasaklı değilim! Komik olduğumu da hiçbir zaman iddia etmedim!❞ 

Ardından sızlayan ciğerlerime oksijen nüfuz ettiğinde daha da parçalandım.

❝Beni rahat bırak, Nakamoto Yuta.❞ 

°
ben, senin istediğin
kalıba sığdırabileceğin
bir kız değilim.
anlamıştın, değil mi?

disgusting 厭味 yutaWhere stories live. Discover now