4- Sizi Affedeceğim

4.6K 374 333
                                    

"Jungkook yeter bu kaçıncı çikolata?Kantinde çikolata kalmadı"

"Depresyondayım beni rahat bırak çikolatalarımla. Bugün onun dersi de yok. Dertliyim"

"Sen de evine gidiyorsun, hayalin gerçek oluyor. Ne diye adama kızıyorsun ki?"

"Bana biraz bile olsa değer vermiyor o kadar şey yaptım ben! Ama o görecek. Bugün onu deli edeceğim"

Zilin çalmasıyla kalan çikolataları cebime sıkıştırarak sınıfa doğru yürümeye başladım. Bu ders güzel bir plan yapmalıydım...

...🌟...

Edebiyat dersinde plan yapmaya çalışırken uyuyakalmışım. Şimdiyse ders bedendi. Herkes spor yaparken biz bankta oturuyorduk. Hoca bunu farketmiş olmalı ki iki elini beline koymuş, tek kaşını kaldırıp bize bakıyordu karşımızda.

"Siz ikiniz, neden oturuyorsunuz bakayım? Sıfır mı almak istiyorsunuz?"

Yugyeom konuşmak için ağzını aralamıştı ki elinde kahveyle öğretmenler odasının penceresinden bize bakan Yoongi'yi görmemle ben açıklama yaptım.

"Hocam biz fit kalmanın formülünü çözdük. Bu yüzden spora gerek duymuyoruz"

"O nasıl oluyormuş bakalım?"

"Bir dakika boyunca öpüşmenin 26 kalori yaktığını biliyor muydunuz? Bir de bunu saatlerce yaptığınızı düşünün. Spora ne gerek var?"

Muhteşem açıklamam sonrasında Yoongi'nin güldüğünü görmüştüm. Bizi duyuyordu demek ki. Pişman olmasını da istesem gülmesi beni daha keyifli hale getiriyordu. Birden hocanın kafama vurmasıyla ayağa kalktım. Şimdi de kıçıma vuruyordu!

O popo Yoongi'nin Hoca! Adam ol!
diyemedim tabi...

"Terbiyesiz! Sen hocan karşısında nasıl konuşuyorsun ha?!"

"Tamam ah! Acıyor tamam bir daha oturmayacağız!"

Bir dakika Yugyeom nerede... Pislik kaçmış...

"Şimdi doğru gidip basketbol oynuyorsun arkadaşlarınla"

"Peki.."

Basketbol sahasına yürürken aynı zamanda evden çıkmadan önce okuduğum maddeyi düşünüyordum

'Madde dört, fiziki güzelliğinizin farkına varmasını sağlayın'

Sırf bu madde için bugün oldukça kısa siyah bir şort ve ince bir beyaz tişört giymiştim.

Kısaca oynamak istediğimi belirtip oyuna dahil oldum. Hatta kendimi bayağı kaptırıp terlemiştim. Top tam elime geçtiği anda Yoongi'nin elinde kahvesiyle bahçeye indiğini gördüm. Dersi boş olmalıydı. Fırsatı değerlendirip topu tam önüne gelecek şekilde attım. Bizimkiler çizgi dışına çıktı diye yakınırken ben de topu almak için hocacığıma doğru yürüyordum. Topa yaklaştığımda direkt almak yerine Yoongi'nin önüne geçtim ve olabildiğince eğilip topu ellerimle kavradım. Büyük ihtimalle kalçama bakıyordu. Hafif geri giderek minik bir sürtünmeye sebep oldum. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi arkamda şaşkın bir Yoongi bırakarak aldığım topla oyuna tekrar devam ettim.

...🌟...

Soyunma kabininde giyinirken aynı zamanda yanımdaki Yugyeom'a saydırıyordum. Neyse ki burada sadece biz vardık ve rahattım

"Lan hani ölüme bile gelirdin benimle? Ne diye kaçıyorsun da sadece ben dayak yiyorum!?"

"Bak Jungkook şöyle ki kaçmadım. Ben hiç bırakır mıyım seni? Sadece sen dayak yediğin sırada seninki eliyle bana 'gel' işareti yaptı ben de yanına gittim. Hepsi bu"

"Bi dakika ne demek beni çağırdı. Seni niye çağırıyor ben varken???"

"Ya dur hemen alevlenme. Bak şimdi ben gittim yanına bekliyorum bir şey söylemesini sonra bana seni sordu"

"Ay aşkım benim. Ne dedi?"

"Dedi ki 'Jungkook son zamanlarda neden böyle?' Ben de anlattım bir şeyler"

"Korkarak soruyorum...ne dedin?"

"Hocam bakmayın onun öyle olduğuna dedim. Kedi gibi insandır dedim. Siz oturun diyin oturur kalk diyin kalkar dedim. Ama onu çok üzmüş olmalısınız. Bana size kızgın olduğunu söyledi. Ve bilirsiniz o duygusal biri. Hatta kantindeki bütün çikolataları bitirdi, dedim"

"Yugyeom malsın ama umarım bu dediğinin bana bir katkısı olur"

Kulaklarımızı dolduran zil sesiyle sınıfa çıktık.

...🌟...

"Bu teneffüs küstüğümü bilmeli"

"Ne yapacaksın?"

"Bir kalem ve bir matemetik testi ver göreceksin"

Aldığım eşyalarla beklemesini söyleyip öğretmenler odasının önüne geldim. Kalemin ucuna dişlerimle eziyet ederken matematik hocasını arıyordum. Yoongi oturduğu yerden kalkıp kapı pervazına yaslanınca sırıtıp her yerinden matematik olduğu belli olan kitabımı işaret etti

"Beni arıyorsun sanırım?"

Ona bakmadan konuştum

"Size küs olduğumu belirtmek isterim. Ben eski matematik hocamı arıyorum, Hoseok hoca"

"Derslerin ile normal yaşantını karıştı-"

"Hocam! Size sorum var beni bekleyin!"

Öğretmenler odasında ararken koridorda görmemle yanına koştum. Yoongi'nin sözü ise pat diye yarıda kesilmişti. Oh olsun!

Hoseok hoca da çok tatlı bir Hocaydı. Geçen yıl birkaç dersimize girdiğinde farketmiştim. Soruyu gösterdim ve anlatmaya başladı. Ben de bizi izlediğini farkedince hocaya iyice yaklaşıp dinlemeye devam ettim. Tabi beni sevmediğinden onun için bu hareketlerim umursanacak bir şey değildi. Poker surat ne olacak. Soruyu anlatmayı bitirince kısaca teşekkür edip gülümsedim. Yoongi'nin hala baktığını görünce sırıttım ve kitabı salladım. Gördüğü gibi o olmadan da işlerimi halledebiliyordum. Daha sonra tam içeri girmek için hareketleniyordu ki seslendim

"Hocam!"

Tekrar kapı pervazına yaslanıp 'ne var?' dercesine bakmaya başladı

"Ben düşündüm de... sizi affedeceğim"

"Affetmeni gerektiren bir şey yapmadım Jeon. Sınıfına git"

"Ne demek yapmadım? En sevdiğim karaktere- öhöm neyse. Affettim ve merak etmeyin yine evinize gelip hayatınıza renk katacağım"

"Hey gelmeni isteyen kim? Çocukların öğretmenlerin evine bu kadar sık gitmesi doğru değil. Jeon Jungkook duyduğunu biliyorum!"

Söyleyeceklerinin hoşuma gitmeyeceğini bildiğimden kulaklarımı kapatıp sınıfa gitmeye başladım

"Lal lalalal lal la duymuyorum kiiğ"

"Aish bu çocuk cidden.."

Ben görüş açısından çıkınca güleceğini bilmiyoruz sanki! Bir de yalandan kızıyor tch tch

Sınıfa çıkınca Yugyeom'a kısaca özet geçip mükemmel kitabımı çıkardım

"Sıradaki maddeye hazır mısın Gyeom?"

"Merakla bekliyorum Kook hazretleri"

"Öhöm... Bu madde biraz... şey bir madde"

"Çatlatma insanı Kook nasıl bir madde?"

"Bu sefer yardımın gerekiyor"

Y/N

Teorileriniz varsa alabilirim dkskkskssmksnx

Fuck Me My Teacher |YoonKook ✓Where stories live. Discover now