12- Benim giyinmem değil soyunmam lazım

4.3K 387 517
                                    

Gyeom bugün de gelmemişti... Domuz gribi falan mı oldu anlamıyorum ki

Kafamı sıraya gömüp dünü düşündüm. Yoongi beni koruyacağını söylemişti... daha da önemlisi kokumu beğenmişti! Düşündükçe sevinçten elim ayağıma dolanıyor, dersten kopup hayal dünyasına dalıyordum.

Aklımda sabahtan beri dolanan sorular var.. Kokumu beğenmesi benden etkilendiğini gösterir mi? Bir an olsun kalbine dokunabilmiş miydim? Onun gözünde nasıl biriydim? Bana farklı gözle bakmış mıydı hiç?

Bazen öyle bi bakıyor ki bana, derinlerine dalıyorum. Sanki bir ışık görüyorum. Minik bir heyecan(?) Sonra düşünüyorum... Belki de ben kuruyorum bunların hepsini.

Zilin çalmasıyla kafamı sıradan kaldırıp çantamı aldığım gibi soyunma kabinlerinin olduğu bölüme yürümeye başladım, ders bedendi.

İçeri girdiğimde kimse beni takmamış giyinmeye devam etmişti. Bazıları orta kısımda giyinirken bazıları kabinde giyiniyordu. Ilk başlarda benim gay olduğumu öğrendiklerinde içeri girdiğim an ya dışarı çıkarlardı ya da herkes söylenerek kabine girerdi. Şimdiyse herkes rahatça giyiniyor. Onları mükemmel ötesi bir Jeon olarak ben dize getirmiştim. Ama gelin görün ki ben utandığım için kabinde giyinmeyi tercih ediyordum. Boş olan kabini gördüğümde içeri girip eşyalarımı yerleştirdim. Kısaca altımı çıkarıp ardından her zamanki şortumu giydim. Gömleğin düğmelerini de açtığımda odada kalan son kişilerin de çıkmasıyla geç kalmak üzere olduğumu farkettim. Sesler kesilmişti bi ben kalmıştım her zamanki gi-
Soyunma kabininin kapısı çalıyordu?

"Dolu"

Hala çalıyordu??

"Giyiniyorum, dolu"

Şaka mı yapıyorlardı yoksa dışarıdaki şahıs sağır mıydı!? Sinirlerime hakim olmayıp kapıyı açtım

"Sağır mıs- Dong Sun?"

Şaşkınca bakmayı bırakıp kapıyı kapatacaktım ki araya ayağını koymuştu. Üstümü işaret edince önüme baktım. Gömleğimin düğmeleri açıktı...

"Giyinmen yarım kalmış? Tamamlayalım"

Biranda içeri girip kapıyı kapatmıştı. Düğmeleri iliklemeye çalıştım fakat sikeyim ki elimi tutup buna engel olmuştu!

"S-Sun elini çek ve çık derhal!"

"Şhh sessiz ol, yerimizi belli edeceksin"

İgrenç bir şekilde sırıtıp elini çıplak tenimde gezdirmeye başlamıştı

"Sun defol git! Çek şu elini ve bir da-"

Yine mi kapı? Daha kim gelecek Tanrı aşkına!? Bunların amacı ne?

"Kim bu?"

"Ne bileyim ben"

Sun kapıyı açtığında Yoongi görüş açıma girmişti! Sikeyim lütfen yanlış anlamasın. Bir ona bir bana bakan sevdiğim biranda Sun'un yakasına yapışmıştı

"Dokundun mu ona!?"

"Hocam ne yaptığınızı sanıyorsunuz?!"

Dong Sun ile Yoongi'yi şok içinde izlerken sevgili hocamın 'seni koruyacağım' derken bu kadar ileri gidip benim için bir öğrencinin yakasına yapışacağını düşünmemiştim. Yoongi yakasını bırakıp geri adım attı

"Tamam Dong Sun, derhal derse git"

Bu kez şaşıran Sun ve bendim. Ikimiz de anlamazca birbirimize bakıyorduk. Sonunda Sun odadan çıkmıştı ve Yoongi ile yalnız kalmıştık. Şaşkınca hâlâ ona bakıyordum. Yakasına yapışıp bağıran, sinirli birinin nasıl biranda sakinleşip ifadesizce konuşabileceğini sorguluyorum. Min Yoongi ya çift kişilikli falandı ya da içinde çözemediği ciddi sorunları vardı. Beni bir önemsiyor bir geri adım atıyor, bu normal değil.

"Iyi misin?"

"Huh? Evet.. teşekkür ederim"

Yaklaşıp önümde durdu

"Sana dokundu mu?"

"Hayır.. sen geldin"

"Ah iyi, vaktinde gelmişim"

"Burada olduğumu nereden bildin?"

"Önce üstünü mü giysen hım?"

"Neden?~ Etkilendiniz mi?"

"Saçma sapan konuşma Jungkook. Senin gibi bir veletten neden etkileneyim?"

"Kanıtla?"

"Nasıl?"

"Üstümü sen giydir mesela?"

"Hah.. bu saçmalık"

"..."

"Neden öyle bakıyorsun? İnanmıyor musun? Sana kanıtlayacağım"

Şuan büyük ihtimalle ders başlamıştı ve ben yok yazılmıştım. Yani önümde ona ayırabileceğim koca bir kırk dakika var. Yoongi derin bir nefes alıp elini gömleğimin düğmelerine götürdü ve iliklemeye başladı

"ㅋㅋㅋ hocacığım benim giyinmem değil soyunmam lazım. Hani ders beden ya?"

"Sabır..."

"Anlamadım?"

"Şort diyorum, bu havada hayırdır?"

"Eski bir tanıdığım vardı, adı Seokjin hyung. Bana 'güzel olan ne varsa sergilenmelidir' derdi"

Düğmeleri tekrar açıp gömleği omuzlarımdan sıyırınca nefesimi tuttum. Şu anı anca hayal ederim sanıyordum fakat gerçekti!

Gözleri bedenimi süzerken heyecanlanmamaya çalışıyordum fakat onu etkilemeye çalışırken kendim etkileniyordum.

"Nefesini verebilirsin Kook"

"Huh?"

"Rahat ol diyorum. Bence etkilenen biri varsa o da sensin"

"Ben inkâr etmiyorum ki~"

"Anlamadığım şey benim neden sana kendimi kanıtlamam gerektiği. Burada durmuş bir veleti ikna etmeye çalışıyorum Tanrı aşkına. Kendin giyin"

Tam gidecekken kolundan çekmiştim ki ayağımın kaymasıyla dengemi kaybedip yere düştüm. Yoongi de üstüme kapaklandı tabi

"Ah! Popomu hissetmiyorum"

Bizi duyan biri kesinlikle yanlış anlardı özellikle bu pozisyonda

"Jungkook iyi misin?"

Bunu hâlâ üstümdeyken sorması... ve ben hala neden çıplağım?

"Yok iyiyim, rahatım kalalım bu pozisyonda"

"Jungkook yerdeyiz farkında mısın?"

"Ne var bunda? Bence tam da olması gerektiği gibi sen üstte, ben altta, ben yarı çıplak... bir tek okul ortamı müsait değil işte"

"Cidden..."

"Siz de rahatsınız herhalde kalkmıyorsunuz falan"

"Ne alakası var? Belim tutuldu. Sen ne diye kıkırdıyorsun?"

"Beliniz tutulduysa biraz daha böyle kalacağız demek~ㅋㅋ"

Sinirli bir nefes verdi dışarı. Ben yakınımdaki yüzü inceleme fırsatını değerlendirirken gözlerini gözlerime sabitledi. Bir dakika... dudağındaki ufak tebessüm gerçek miydi ??

"Tatlı"

Pardon? Bana mı demişti onu? Min Yoongi bana tatlı mı demişti!?

"Hım?"

Transtan çıkmış gibi yine ifadesizliğe bürünüp kaşlarını çattı

"Tipsiz diyorum. Bu suratına daha fazla katlanamayacağım"

Üstümden zorlukla kalkıp çıkmak üzereyken bir şeyi unutmuş olmalı ki geri dönüp yutkunarak söylendi

"Üzerini giy"

Söylediği şeye gülmeme vakit kalmadan çıkmıştı. Arkasından duyması ümidi ile bağırdım

"Duydum ben! Tatlı dediniz! Ve etkileniyorsunuz!"

Y/N  Sonraki bölüm Vmin(?)

Fuck Me My Teacher |YoonKook ✓Where stories live. Discover now