24- Çevre[M]izi Saran Alev Tenimize İşlemiş

6.6K 327 656
                                    


Odanın kapısını açtığı gibi yaslamıştı bedenimi duvara. Uzak kaldığı her bir dakikanın acısını çıkarmak istercesine sertçe öpüyor, vahşice dilini ağzıma yolluyordu. Bu sırada ise elleri elbette boş durmuyor kalçamı deli gibi sıkıp okşuyordu.

Nefes alabildiğim her saniye ona meydan okuyarak ağzımdaki diline haddini bildiriyor dudaklarımı onun dudaklarıyla kutsuyordum. Bu gece bizim için kesinlikle günah çıkarma gecesi olacaktı.

Ve ben bu gece, Min Yoongi'nin cehennemiyle ilk kez tanışacaktım

Çevremizi saran alev tenimize işlemiş, kokumu kokusu belleyen bu adamın beni yakmasına izin vermişti. Yanıyordum, dudakları açlıkla boynuma indiği bu vakit tam anlamıyla onun cehenneminde kavruluyordum.

Boynumdaki dudaklar kalbimde kelebek etkisi yaratırken zihnim her bir saliseyi kaydediyordu. Ufak ve masum öpücükleri adem elmama uğradığı vakit pembeliklerini sürtmüş, aç bir vampir edasıyla ısırılmıştı. Dudaklarımdan kaçan ufak çığlık dahi onu durdurmamış aitlik izlerini acımasızca tenime kazımıştı.
Sivri dişlerin yerini yumuşaklık aldığı vakit vakumlayacağını anlayarak gözlerimi kapatıp, kafamı kapının izin verdiği kadarıyla geriye atmıştım. Kısa süre sonra beklediğim başıma gelmiş, duyduğum hazdan deli gibi inlemeye başlamıştım.

"ıhmm~"

"Seni küçük şeytan,"

"Ah beni çıldırtıyorsun"

İnlemelerimden tahrik olmuşçasına âdeta intikam ateşiyle tutuşmuş, sağ dizini daha fazlasını istercesine bacak arama sokarak beni uyarmıştı. Erkekliğime temas etmesi yetmiyormuş gibi üstüne üstün bir de haraket edip ileri geri yaptıkça tüm kan bel altıma toplanıp bedenime tarif edilemez bir zevk dalgası yaymaya başlamıştı. İnlemelerim işte o vakit kısık kısık dudaklarımdan firar ederek Min Yoongi'yi zafere ulaştırmıştı. O an anlamıştım bu oyunun kazananın hep o olacağını ve benim her bir yenilgimde onu tekrar, tekrar ve tekrar isteyeceğimi. Onu istiyordum evet. Zevkten kıvrandığım bu vakit hiçbir şey bana yeterli gelmiyordu. Ayaklarım bedenimi taşıyamayacak hâle geldiğinde sevdiğim adama asıldım

"Y-yoongi-ahh!"

Çaresizce yalvardım. Bir kedi edasıyla tırnaklarım gün yüzüne çıkmaya başlamıştı ki sevdiceğim kalçamdaki ellerini sıkılaştırarak ayaklarımı yerden kesmişti. Kollarım refleks olarak boynuna sarılırken beni zevkten çıldırtan dizini geri istiyordum. Bu boşluk hoşuma gitmemişti.

Sırtım yumuşak yüzeye temas ettiğinde geri dönüşü olmayan bir yola girdiğimizi daha net anladım. Neyse ki geri dönmek isteyen yoktu. Üstelik karşımdaki seksi hocam bana böylesine doyumsuzken. Yoongi hemen üstümdeki yerini alıp elini iki yanıma sabitlemişti ki aklıma gelen 'hoca ve öğrenci' kavramıyla kıkırdamama engel olamadım. Onun derslerinde gözlerimi ona kilitler, daddy ve kitty konseptli birçok hayal kurardım. Farketmiş olmalı ki koyulaşan göz bebekleriyle bana bakıp tek kaşını kaldırmıştı

"Neye gülüyorsun sen bakalım?"

"Aklıma derslerinde kurduğum hayaller geldi"

"Ve çoğu hayalimde geçen bir replik canlandı gözümde ㅋㅋ"

"Neymiş o güzel gülümsemeni görmeme vesile olan replik?"

"Fuck me my daddy~ ㅋㅋㅋ Oh, hayır. Artık bize özel bir şey bulmalıyım..."

Gözlerimi kısa süreliğine ondan çekip odada gezdirdim ve aklıma gelen sözcükle tekrar kıkırdadım

"Şuna ne dersin? Fuck me my teacher~"

Fuck Me My Teacher |YoonKook ✓Where stories live. Discover now