18- Tepetaklak

4.2K 353 784
                                    

Hayat. Bana. Daima. Kıçıyla. Gülmüştü.

Parktan sonra odama çekilip saatlerce Min Yoongi'ye kafa yorar ya da annemin dizine uzanır saçlarımı okşayarak beni sakinleştirmesini sağlarım diye düşünmüştüm. Lâkin odama girdiğim an annemi ellerinde temizlik malzemeleriyle yere saçılmış Yoongi'nin resimlerine bakarken görmeyi tahmin bile etmiyordum.

Yoongi'yi gizli gizli çektiğim fotoğraflar ve benim onu çizme çabalarım. Her şey yerdeydi. Kim sana üst rafin tozunu al dedi ki anne...

Gözlerimiz kesiştiği anda ağzını araladı

"H-hocandan mı hoşlanıyorsun?"

"..."

Yaklaştı ve tam karşımda durdu. Elindeki bezi bakmadan yere fırlatmış, hayal kırıklığının getirdiği dolu gözlerle bakıyordu

"Jeon Jungkook bana cevap ver!"

"E-evet"

Başımı önüme eğdim ağladığımı görmesin diye. Tanrım.. Nasıl bakacaktım şimdi ben onun gözlerine? Aşık olmuştum işte, benim suçum ne?

Yanağıma inen tokatla dengemi kaybedip yere düştüm. Sağ elim, git gide ısısı artan yanağımdayken dolu gözlerimi annemin kahvelerine çıkardım. Ben bunu hak edecek ne yapmıştım sevmekten başka?

"Demek özel ders diye gittiğin adamın altına giriyordun ha?! Benim millete masum ve çalışkan diye tanıttığım oğlum bir pezevekmiymiş konuşsana Jungkook!!!"

"Anne sözlerine dikkat et! Ben bunları hak edecek hiçbir şey yapmadım! Ne yazık ki aşık olduğumuz insanları kendimiz seçmiyoruz! Bu yüzden kızamazsın bana!"

Söylediklerim öfkesini daha da arttırmış, beni yaka paça hâlâ üstümde olan okul formasıyla dış kapıya sürüklemişti.

"Anne ne yapıyorsun!"

"Benim senin gibi bir oğlum yok! Defol git o adama!"

Ve yine kapıyı ardımdan hemen kapatmış, dışarıda kalmama sebep olmuştu.

"Iyi! Gidiyorum!"

Istenmediğim yerde kalmayacaktım! Sırf sevdim diye beni suçlayamazdı.

Kararan havaya bakıp iç çektim. Ay ve yıldızlar da tek bırakmıştı bugün beni. Bulutlar tüm gökyüzünü sarmıştı. Yürümeye başladım nereye gittiğimi bilmeden. Nerede kalacaktım? Ne yapacaktım? Aklıma gelen Yugyeom ile cebimdeki telefona sarıldım. Adını rehberde bulduğumda ise hiç beklemeden ismini tuşladım

Fakat açmıyordu...

Taehyung! Doğru ya bana numarasını vermişti

"..."

"Jungkook?"

"Meraba Taehyung"

"Ah.. demek öğrendin olayları"

Kaşlarımı çattım. Neyden bahsediyordu bu?

"Ne olayı?"

"...Yugyeom ile konuşmadın mı?"

"Hayır? Telefonu kapalı"

"Ben de Yugyeom ile tartıştığın için aradın sandım"

Yürüdüğüm yolda karşıya geçince sorumu yineledim

"Ne olayı olduğunu söyleyecek misin artık?"

"Şey... sen gittikten sonra Yugyeom çok sinirlendi. A-ama bak yemin ederim ki durdurmaya çalıştık. Ders ortasında birden ayağa kalkıp Yoongi hocayı koridora sürükleyeceğini nereden bilebilirdim ki?"

Fuck Me My Teacher |YoonKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin