8. Yıkım Getiren Kadın

43 8 72
                                    

Medyadaki müziği dinlemeyi unutmayınız (Benim için çok özel bir parça.)

Zannettiğimden daha ağır bir yükmüş yaşamak
Ve yıldızlar kadar seçim yapmaya alışmak
Gün geçtikçe kararıp ruhsuzlaşan evlerin
İçinde kaldım çok üşüyor ellerim

___________________________

~2 Ay Önce

Nefesimin yetmediği sayısız gecenin sarhoşluk veren etkisinde yalnız boyunduruk. Acının tarifsiz sakinliği. Tüm evren susmuş. Duyu yetisi kayıp kuşların havada süzülüşünü izliyorum. Önümde yalnızlığın kurşun gibi ağırlığı yatıyor. Sakinlik bedenimi kızgın çölde bile hareketsiz bırakacak kadar yorgunlaştırmış.

Ne çok şey varmış. Hayatımı kökünden çıkarmış. Sessiz yine deniz, sessiz yine martılar. Genzim yanıyor, hissediyorum. Havada uçan kuşun kanat çarpışını, dalgaların kayalara vuruşunu, kumların üzerindeki deniz kabuklarını. Yaşam dururken tümüyle akışını, rüzgar esmiyorken fırtına çıkışını, gözyaşı akmadan hıçkırıkla ağlayışları, hepsini hissediyorum.

Ruhum bir girdabın içinde hapisken, yaşayan tüm bedenlerin içinde can çekişirken ve uçsuz bucaksız tünellerin kenarında yaşamayı beklerken kanattığı tüm yaralarını sarmaya çalışıyorum.
Üşüyorum, hem de hiç olmadığı kadar üşüyorum. Gündüz gözüyle görebildiğim her şeyi, güneşi. Ona rağmen üşüyorum. Biri üstüme kar yağdırıyor sanki.

Yerimden ağırca kalkarak arkamdaki uzun dikili binaya baktım. Hayatımda başkaldırısını çok yaptığım binaya.

"Tek başına yapmak ister misin?" dedi Mehir. Bir eli, omuzumdaydı.

"Hayır." dedim yalnızca. Bunu tek başıma yapamazdım.

"Sen de yanımda olacaksın. Babam'ın bu yaptığını herkes duyacak."

Kulbundan sıkıca tuttuğum çantayla bir adım attığım gibi karşıda arabasını park eden Seda'yı gördüm. Hızla arabadan inişini seyrettim.

"Bak, kız kardeşimle de tanışmış olacaksın Mehir!" Kızıl saçlarıyla bana döndü. Acınası yüz ifadesi ile içimdeki her şeyin bittiğini, kırık dökük olduğunu hissettim.

"Öyle bakmasana... Hep bir kız kardeş istiyordum ben." Mehir duruşunu düzeltti ve başını eğdi. Bir iki saniye boyunca yerden kalkmayan başıyla gülümseyerek bana baktı.

"Ben olduğum için kıskandım sanırım. Pabucum dama atılabilir." Gülerek elini tuttum ve Seda'nın arkasından şirkete doğru ilerlemeye başladık.

İçeri girdiğimizde Seda'nın asansör beklediğini gördüm, karnını tutarak. Beraber onun yanına ilerledik. Mehir, bir adım geride durdu. Seda bizi farkettiği gibi yüzünde dünden kalma bir mahcubiyet ifadesi oluştu.

"A-Aksu... Nasılsın-ız?" Arkamdaki Mehir'e içten bir gülümseme gönderdi. Onu da çok iyi tanırdı.

Mehir soğukça gülümsedikten sonra umursamayan bakışlarla başka yerleri incelemeye başladı. Onun bu hareketini normal karşılayan Seda'ya baktım.

"Asansör geldi. Geçelim."

Onunla böyle olmayı en çok kendisi istemişti. Bu hatayı kendisi yapmıştı çünkü. Asansöre bindiğimizde ilk defa ona şöyle bir baktım. Babam neden annemi aldatıp bu kadınla birlikte olmuştu? Seda daha mı güzeldi? Hayır, hayır. Annem Seda'dan 6-7 yaş büyük olmasına rağmen onunla aynı gösteriyordu. Annem çok genç bir kadındı. Sarı uzun saçları, ela gözleri... Hakan Marmara neden annemi aldatmıştı? Bu kadının gözleri daha mı güzeldi? Daha mı çekiciydi? Niye, yoksa kendini pazarlamayı iyi mi öğrenmişti?

Meyus | AlelekserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin