Ya İstiklal, Ya Ölüm!

1.9K 125 8
                                    

Gaye çok büyük bir hata yaptığını peşine düşen görev arkadaşı Aynur ile anlamıştı. Şimdi ondan bir şekilde kurtulması lazımdı.
Görevi tehlikeye atmıştı.

Sonunda Aynur'dan kurtulduktan sonra bacağına tek el ateş etti. İnandırıcı olması gerekiyordu.

"Ağabeyi sen ne diyorsun?" Fulya şaşkınca karşısındaki adama baktı.

Gökhan derin bir nefes aldı. Allah aşkına bu kız ne saçmalıyordu?

"Hatice Sultan ne zaman hamile kaldı da, ne zaman seni doğdu?" Diye alayla sordu. Fulya anlamsızca adamın gözlerinin içine baktı.

"Ne?" Diye sordu.

"Diyorum ki benim bir kardeşim yok." Diyen Gökhan dikiş yerlerinin sızlaması ile sözü yarıda kaldı.

Fulya, Gökhan'ın bir anda susması ile ters bir şeylerin olduğunu anladı.
Karşısındaki adam acı çekiyorsa bile belli etmiyordu. Yüzü çelik gibi sertti.

Yaşar Komutan her yerde kızı ile Gökhan'ı arıyordu ama ikisinden de bir haber yoktu. Ne iyi, ne kötü?
Dağa yakın köye inmişlerdi. Ama nereden başlayacağını bilmiyordu?

Canlı bomba olayının üstünden 1 gün geçmişti.

"Anne çok korkuyorum. Fulya, o askeri Hasan Ağabeyi olduğunu düşünüyor ama değil."

Yaşar Komutan endişeli bir şekilde konuşan kızın arkasından baktı. Asker demişti. Gökhan Yüzbaşı olabilir miydi?

"Sahra." Sahra, Yaşar Komutan'ın yanına geldi.

"Emret Komutanım." Dedi. Yaşar Komutan giden kızı gösterdi.

"Şu giden kız ile konuşmanı istiyorum. Ama belli etmeden Gökhan Yüzbaşı ile Ayla Yüzbaşı'nı buralarda görmüş mü, görmemiş mi malumat edin?" Dedi.

"Emredersiniz Komutanım." Diyen Sahra, Ceylin'in peşine takıldı.

Gaye zorda olsa hücre evine gelmişti. Etrafına baktı. Kapıyı çaldı.
Kapıyı Şivan'ın sağ kolu Zişan açtı.

"Deniz heval bu halin ne?" Diye bağırdı.

"Eylem başarısız oldu." Dedi.

"Ne demek başarısız oldu?" Diye aslan gibi kükreyen Şivan, Zişan'ı kenara itti.

Gaye'nin boğazına yapıştı. Gaye yüzüne korkuyu yerleştirdi. İçinden bir tekme ile karşısındaki adamı yere sermeyi düşünse de görevi tehlikeye atmamak için korkulu gözlerle karşısındaki adama baktı.

Sahra ise Ceylin'i takip etmeye devam ediyordu. Bir şekilde kızın dikkatini çekmeliydi.
Daha sonra annesinin anlattığı şeyi hatırladı.
Belki de Komutanlarının selameti için doğmamış bebeğini kullanmalıydı.

"Ah!" Diye bağırdı. İki büklüm oldu.

Ceylin, Fulya için endişeleniyordu. Annesine durumu anlatmıştı. Şimdi ise sağlık ocağına gidiyordu. O sırada arkasından gelen sesi duydu.
Arkasını döndüğünde yirmi üçlü yaşlarında, kızıl saçlı kadının iki büklüm olmuş bir şekilde acı ile kıvrandığını gördü.

"İyi misiniz?" Dedi.

Kadın acı içinde yüzüne baktı.

"Bebeğim." Dedi. Ceylin, kadının karnına baktı.

"Hamile misiniz?" Diye sordu.

"1.5 aylık hamileyim ama karnıma ağrı girdi. Bebeğime bir şey olmasından korkuyorum." Dedi.

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin