Vatanına Göz Dikeni Ez Asker

735 62 0
                                    

Aslan yürüyorlar metrelerce karın üzerinde, ne bir yorgunluk, ne de korku var yüzlerinde.
Yalnız büyük bir görev aşkı var gözlerinde,
"Her şey vatan için" diyor Türk Askeri
Hayat o kadar acımasız ki sanki hayatın acılar üzerine kurulmuş gibi hissettirir.

Kötü insanlar, iyi insanları ezmeyi kendilerine görev bilir.
Halbuki her insan bir değil miydir?
Peki neden bazı insanlar, başkalarının üzerinde hak sahibiymiş gibi davranırlar.

Gökhan, karşısında duran adama şüphe ile baktı.
Sonuçta biraz önce Türk Askerinin yerine geçmiş teröristleri temizlemişlerdi.

"Siz hangi bölüktensiniz?" diye sordu.

Elsa ve Pusat birbirlerinin gözlerinin içine baktı. Önemli bir noktayı atlamışlardı.
Şimdi de ne diyeceklerini bilmiyorlardı.

"Ne oldu dut yemiş bülbül gibi oldunuz?" diye sordu.

Pusat hazırlıkta bekliyordu. Bölük mölük işinden anlamazdı.

"Sizden bir cevap bekliyorum asker," diye bağırdı Gökhan.

Artık emindi bunlar Türk Askeri filan değildi. Şimdi ya foyalarını ortaya çıkaracaktı, ya da onların oyununa ortak olacaktı.

Ali sonunda karargaha gelmişti. Zaten Emir sayesinde iyiydi.
Emir ise hala hastanede tedavi altındaydı.

"Asker sizi, Yaşar Komutan mı gönderdi?" diye sordu.

Pusat, Elsa'nın gözünün içine baktı. Elsa 'evet' de gibi başını salladı.

Pusat, Gökhan'ın gözlerinin içine baktı.

"Evet Komutanım," dedi.

"Güzel helikopter nerede?" diye sordu.

Elsa gözlerini yumdu. Ona bugün ne olmuştu, neden bu kadar dikkatsiz davranmıştı?

"Komutanım buraya helikopter ile gelmedik," dedi.

Gökhan, karşısında duran kadına baktı. O da biliyordu helikopter ile gelmediklerini.

"Nasıl geldiniz?" diye sordu.

Elsa gittikçe deliriyordu. Bu adam, onları çok zorluyordu.

"Pekala siz önden gidin önlem alın, Sancak sizde çevrenin güvenliğini alın," dedi.

Elsa gülümsedi. Sonunda kurtulmuşlardı bu adamdan. Ya da o öyle sanıyordu.

Ufuk, Selda'nın elini sıktı. Kardeşi yerine koyduğu kıza olan duygularını şu an fark etmişti.

"Selda sen, bana bir söz vermiştin. Biz hiç ayrılmayacaktık. Ağabeyini bırakıp gidemezsin," dedi.

Ateş ve Serdar'da öylece bakıyordu. Ateş, Selda ile en son yaşadıkları olay yüzünden kendini suçlu hissediyordu.
Kardeşi, ona kızgındı.

"Hayalet olduğumu, sana söylememem gerekti," diye fısıldadı.

Selda, Ateş'in, Hayalet olduğunu öğrendiği tepkiyi hatırladı.
Kendisine çok kızmıştı ama kendisini ele vermemişti.

Ateş, Selda'nın yanına gitti. Elinden tuttu.

"Selda, beni affetmeden nereye gideceksin kardeşim?" dedi.

Handan ise gözyaşları içinde bakıyordu karşısındaki görüntüye.

Ayla sonunda kadını yakaladı. Kadın, Ayla'nın karnına tekme attı. Ayla bir an nefessiz kaldığını hissetti.

Sonra kadına tokat attı.

"Yeter beni çok zorladın. Şimdi uslu ol ve yürü."

Kolundan tutup yürümeye başladı. Kadın pes edecek gibi değildi. Ayla'nın elinden kurtulmaya çalışıyordu.

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin