Hainlerin yeri cehennemdir Üsteğmen

485 50 1
                                    

"Şanlı Türk bayrağı gökte dalgalandıkça, hiçbir güç Türk Askerini yıkamaz."

Zalimler her zaman kalleşçe saldırırken, Allah her zaman mazlumun yanında olur.
Teröristler, Türk Askerini pusuya düşürdükleri için sevinçliydiler. Aldıkları emir Türk Askerini orada öldürmekti.

"İçimize kadar giren haini öldürmeyeceksiniz. Onun cezasını, Ferzan Komutan verecek," diyen terörist sözde aldığı emiri verirken, Gökhan Yüzbaşı tarafından öldürülmüştü.

"Buradan çıkmalıyız. Sivillerin can güvenliğini sağlamalıyız," diye bağıran Ayla Yüzbaşı, küçük kızın üzerinden kalktı. Teröristler etraflarını sarıyorlardı. Küçük kızın üzerine eğildi. Kız tir tir titriyordu.

"Şşh, bunu korkudan yapma çünkü korkulacak bir şey yok," dedi. Sesi sakinleştirici iğne gibi gelmişti. Küçük çocuk titremeyi bıraktı ama hala korkuyordu.

Yaşar Komutan ayağa kalktı. Omzundan akan kanlar damla damla yere damlıyordu. Kızını kurtarmak zorundaydı.
Elsa ve Pusat, Gaye ile birlikte evden çıkmışlardı.

"Hadi, gitme vakti," diyen Elsa, Gaye'yi itekledi.

"Güven bana, sana bunun hesabını soracağım. Ölmek için yalvaracaksın." diye bağıran Gaye, Elsa'ya nefretle baktı. Elsa gülmeye başladı.

"Güven bana, asker senin soyunu bitirmeden ölmeyeceğim," dedi.

"Şanlı Türk bayrağı gökte dalgalandıkça, hiçbir güç Türk Askerini yıkamaz," diye cevap verdi. Elsa, Gaye'nin söylediklerinden sonra yüzünü buruşturdu.

"Vatanına olan güvenin egonu kaldırmış," dedi. Bir taraftan da Gaye'yi arabaya itti. Gaye arabanın içine düştü.

"Ama unutma güven sarsılır ve senin gözlerinin içine bakarak vatanına olan güvenini sarsacağım," dedi. Bu sefer Gaye yüzünü buruşturdu. Elsa arabaya bindi. Gaye, Elsa'nın gözlerinin içine baktı. Pusat'ta arabaya binince araba hareket etti.

"Bir sevda düştü içimize. İçimize düşen sevda "önce vatan, sonra aşk dedi" diyeceğim o ki, sizin gibilerin gücü içimize düşen sevdayı yüreğimden sökmeye gücü yetmez," dedi. Derin bir nefes aldı.

"Değil sen, feriştahı gelse yüreğimdeki vatan aşkını söküp atamaz," dedi. Elsa sinirlenip, Gaye'ye tokat attı. Gaye'nin gözlerindeki kararlığı görmüştü.

"Kapa çeneni," diye bağırdı.

Handan dışarda duyduğu tanıdık ses ile, Savcı Gizem'in yanından ayrıldı. Selda yardım istiyordu. Üzerinde hala hastane önlüğü vardı. Ayakta zor duruyor gibiydi. Handan, Selda'nın yanına koştu. Selda'nın kolundan tuttu. Selda sedyenin başında öylece duruyordu. Sedyeye bakınca Ufuk'u kanlar içinde gördü.

"Ufuk ağabey," dedi. Şu birkaç günde Selda'yı, ablası Eylem'in yerine koymuştu, Ufuk'u da olmayan ağabeyi yerine koymuştu. Şimdi ağabeyi yerine koyduğu bu adamı kanlar içinde görmek kalbine kor ateş düşürmüştü.

Yaşar Komutan giden arabanın ardından baktı. Yetişememişti. Kızını götürmüşlerdi. Yere çöktü.
Yaşlı gözlerle arabanın ardından baktı.
Öte taraftan saatlerdir kalbinde bir acı hisseden Aysima Hanım vardı. Kızı ve kocasının başına gelenleri hissetmiş gibiydi. Elini kalbine götürdü.

"Allah'ım yüreğimde tarif edilemeyecek bir ağrı var. Hayır olsun," dedi. Seher Hanım, ablasını görünce yanına gitti. Elini ablasının koluna götürdü.

"Abla ne oldu, rengin solmuş. İyi misin?" diye sordu.

"Endişelenme iyiyim. Sadece kalbime bir an ağrı girdi," dedi.

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin