Bir Beyaz Gül |TEXTİNG (TAMAMLANDI)

1.8

 Siyah hırkamı üstüme geçirdim. Aynada kendime bakıp son bir kez saçlarımı iyice dağıttıktan sonra koşar adım tahta merdivenleri indim.  Merdivenlerden inince sağda kalan oturma odasının kapısında yaklaştım.

"Çilekli pastam, çıkıyorum ben, acil işim var. Gece de geç gelirim muhtemelen bekleme beni tamam mı?" Annem elindeki kabuğu soyulmuş elmayı ağzına tıktıktan sonra televizyonun karşısındaki sadece ona ait olan bordo koltuğundan kalkıp yanıma geldi. Hint dizisi bağımlısıydı. 

"Tamam oğluşum, paraya ihtiyacın var mı?" dedi ağzı doluyken. Benim ağzıma da bir elma tıkmayı ihtimal etmedi. Anne, her zaman anneydi işte.

  Eğilip yumuşak yanaklarına birer buse kondurdum. "Yok anneciğim, sadece BigFather'ı oyalaman yeterli bu gece için."

Kıkırdadı ve omzuma sert bir yumruk oturttu, "Bende o iş bende." dedi e'leri uzatarak ve göz kırparak. Neşeliydi de yüzünde sanki bir burukluğun eseri var gibiydi. Annem böyleydi, ne kadar gülerse gülsün en ufak aklına takılan bir şey yüz ifadesinden okunurdu. "Çilekli pastam, ne oldu sana? Aklına gene bir şeyleri mi taktın yoksa?"

 Yüzü biraz düşse de, beni üzmemek için toparladı. "Yok be oluşum, sadece... Ben her hafta pazara giderken, köşe başındaki bir kız bana eşlik ediyordu. Çok tatlı ve efendi bir kızdı da, bu gün pazara giderken bakındım, yoktu. Ona üzüldüm yani, takıldı kafama. "

Şaşırdım, çünkü ben hiç köşe başındaki o kıza dikkat etmemiştim. Annemin olumsuz düşünmemesini sağlamak için güler yüzle konuştum. "E çilekli pastam, insanlık hali vardır bir işi o kızcağızın da, hep sana eşlik edecek değil ya?"

  Annem kafasını eğdi, "Öyle de Ataberk, kızın ne ailesi vardı, ne bir şeyi. Yalnız başına yaşıyordu buralarda, adını sanını da bilmem. Ne işi olabilir ki? Hep gelir poşetlerimi taşır beraber milleti çekiştirirdik, göremeyince hem endişelendim hem üzüldüm. Başına bir şey gelmemiştir umarım?"

  Annemi kollarımın arasına hapsettim. "Takıldığın şeye bak be çilekli pastam, işi vardır işi, dert etme, kafana da takma olur mu?"

Annemle vedalaştıktan sonra, hızla evden çıktım ve garajdan motorumu çıkardım. Kaskı da kafama geçirdim, ve hızla sürmeye başladım. 

🥀

"Ataberk'ciğim, seni çok severim bilirsin, babana da saygım ve sevgim sonsuz ama, soyadını bilmiyorsan kim o kişi hiçbir şekilde bulamayız. Numarayı zaten sorgulattık, hiçbir şey çıkmadı. Ölmüş bir kadının üstüne numara. Elimden hiçbir şey gelmez ki benim."

   "Melih Ağabey, benim kim olduğunu öğrenmem lazım bu numaranın. Ne olur be, denesen en azından, başka yol hiç mi yok? Gerçekten önemli benim için. Önemli olasa uğraştırır mıyım seni bu kadar be abim?"

  Mahallemizin "Süper Kahramanı" polis memuru Melih Ağabey aka bulanmış saçlarını elleriyle stresli şekilde geriye taradı ve konuştu. "Aslında var, ama biraz uzun sürer ve beni de tehlikeye atar." Umut dolu gözlerle baktım. Ekledi, "2 gün bekle, haber yollayacağım sana. Sen gene de numaraya ulaşmaya çalış, *TT'den yerini bulduracağım, ama sırf sana ve babana olay sevgimden. Hadi velet uza şimdi meşgul etme beni. İşim zaten başımdan aşkın."

Genişçe gülümseyerek "Aslan abim be heykelini yaptırsak heykeltıraş senin ikiz topları yaparken zorlanır be. Eyvalllah ağabeyim." dedim.

  Kafasını sinirle kaldırdı "Ulan sen hala burada mısın velet? Kaybolsana it." diye soludu. Koşar adım polis merkezinden çıktım.

Yaklaşık 3 saatten beri dil döküp yalvardığımdan dolayı geç kaldığım bizimkilerin yanlarına sürdüm.

🥀

İz: Trnhs. (Tenha)

İz: Msdrm srn bwmi bıtakackyın (Madem sen beni bırakacaktın)

İz: nrrfrn gitdin ayatıma? (Neden girdin hayatıma?)

İz: Limdi fahs mı iyğ plfu? (Şimdi daha mı iyi oldu?)

İz: Grlddipin gibi giffin ayatımdan. (Geldiğin gibi gittin hayatımdan)

İz: Daga hojjj gelfin bşle fiyememşyim otsa sawa (Daha hoş geldin bile diyememiştim oysa sana)

İz: Nr gğzrl srvrcekyim bn ssenğ (Ne güzel sevecektim ben seni)

İz: Bersver placaktık? (Beraber olacaktık) 

İz: Snnem bişzş evwrwcwkti. (Annem bizi everecekti.)

İz: Yslnız kslmayacakrık. (Yalnız kalmayacaktık)

İz: Ysknuz bıtajmsyscsktım swni (Yalnız bırakmayacaktım seni)

İz: Brnn varr ya brnnn (Ben var ya ben)

İz: Sebnn iöööin şarkı yazzmoştum (Senin için şarkı yazmıştım)

İz: Bçyle mi biyecekti nizim spmunuz (Böyle mi bitecekti bizim sonumuz?)

İz: Brnn var ya brnn (ben var ya ben)

İz: Srni aayatıma kstscsktım (Seni hayatıma katacaktım)

İz: Arına daga nive şsrkılar yszscsktım (Adına daha nice şarkılar yazacaktım)

İz: Larkı döuletecektim ssns hep (Şarkı söyleyecektim sana hep)

İz: - Ses kaydı 30 saniye - (Seni görmeden kabullendim, hayatımın bir köşesine dahil ettim, zihnime misafir ettim, kalbime yerleştirdim Tenha)

İz: - Ses kaydı 59 saniye - (Bu kadar mı iyi gelemedim sana? Bu kadar mı umursamadın beni ya? Ama ziyanı yok Tenha, ziyanı yok. Sen, bir insanın ne kadar güzel yürekli olursa olsun, katil olabileceğinin kanıtısın Tenha. Sen benim duygularımı öldürdün.)

İz: - Ses kaydı 1 dakika - ( Nasıl güveneceğim ben şimdi bir başkasına? Söylesene, herkesten  saklarken seni, gizliden gizliye yanımdaki boş sandalyede düşünürken, öyle alık alık bakınırken etrafa belki seni görürüm umuduyla, bu kadar mı yer edinemedim sende?)

İz: - Ses kaydı 2 dakika 31 saniye - (Olsun Tenha, güzeldi, çok güzeldi. Azıcık filan değil ha, basbaya mükemmeldi. Hayatımda 'İz' bıraktın, ama ben sende bırakamadım galiba. Sen.. sen.. Sen benim tanıdığım en güzel insansın. Bana dış güzelliğin önemsiz olduğunu öğrettiğin için, teşekkür ederim. Zihnimde güzel anılara, yüzümde tatlı tebessümlere sebep olduğun için, teşekkür ederim.)

İz: - Ses kaydı 4 dakika 1 saniye - ( Yeryüzünde Ay – Tenha Sokaklarda)**

İz: İui Geveker Trnhs (İyi geceler Tenha)

Bomba bölümler yaklaşıyor, beklemede kalın bence

*TT anlamı Teknik Takip. 

**Yeryüzünde Ay, Ataberk Berge'nin çaldığı grubun ismi, yani benim uydurmam. Bu şarkının yerine en sevdiğini şarkıyı hayal edin.