1 Yeni Bildirim ( Ertesi günün sabahı erken saatleri.)
Merhaba Tarokota Lisesi sakinleri.. Ben TARO, lisemizin skandal dolu hayatlarındaki tek bilgi kaynağınız..
Bu sabahın ilk ışıklarıyla gizemli sırları ortaya çıkartmaya geldim. Nasıl mı? Yeni bir günlük sayfasıyla. Bizim doğrucu Minnie'miz aslında göründüğü kadar masum değilmiş gençler. Şimdi siz benim bu söylediğime inanmayıp, eminim haberleri okurken 'yok canım o herif dünyanın en masumudur.' diyorsunuzdur, yanılıyorsunuz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşte bu da kanıtım sevgili Lisemin biricik sakinleri. Aslında Minseok-shi hiçte temiz birisi değil. Sanırım geçmişini kabullenemeyen ve gizleyen bir sincabımız var. Kendini kabullenmelisin Kim Minseok, hiçbir sır gizli kalmaz.
Yeni haberlerle döneceğim Tarokota Lisesi, çünkü bu eğlenceli. Beni beklemeye devam edin.. -TARO
~~~
Arkadaşları bir cevap istercesine Minseok'u süzüyorlardı.
"Bize bu yüzden okul değiştirmek istediğini söylememiştin."
"Sehun haklı, neden sakladın Min? Biz seni ne zaman yargıladık?"
Junmyeon ve Sehun kırgınlıkla sorarken, yanlarındaki Yixing ve Seulgi çıt bile çıkarmıyorlardı. Bilmedikleri bu konu üzerlerine vazife değildi sonuçta.
"Bu kadar mı güvenmiyorsun bize Kim Minseok?"
Sehun'un bu seferki ses tonu bir öncekine göre daha sert ve kırılmıştı ama Minseok sesizliğini korumaya devam ediyordu.
"Ya da şöyle sorayım hiç mi güvenmedin bize?"
Minseok okuduğu haberin şokuyla ve içinde alevlenen acıyla, suratına bakan, sorular yönelten arkadaşlarına bir şey söylemeden çantasını alarak sınıftan çıktı. Tüm okul yanlarından geçerken Minseok'a kınayan gözlerle bakıyor ve hatta hakkında fısıldaşıyorlardı. Hiçbirini umursamadan kendisini okul bahçesine atı ve çıkışa doğru yöneldi, bahçe kapısında çıkacakken de okula yeni gelen Kim Jongdae'ye çaptığını hiç fark etmedi bile.
"Yavaş be."
"Şu an seninle uğraşamayacağım, çekil önümden."
Gözleri dolan ve ağlamamak için kendisini sıkan Minseok hızla okuldan çıkmış, arkasında bıraktıklarını önemsememişti. Taro bu defa fazla acımasız davranmıştı ve günlüğünü almak için elinden bir şey gelmiyordu.
"Bir de ben çok masumum diye geçiniyor."
"Aynen kim bilir kimin altına yattı o okulda."
"Hah gizli sürtüklerden olsa gerek."
Jongdae ardında Minseok'a bakıp konuşan dedikodu topluğundan duyduklarıyla fazlaca sinirlenmişti. Hızla onlara dönüp bağırdı. Minseok'un ağlıyor oluşunun Taro yüzünden olduğunu emindi, bu dedikodularında.
"ÖNÜNÜZE DÖNÜN HEMEN, EĞER BİR DAHA ONUN HAKINDA KONUŞTUĞUNUZU DUYARSAM ÇENELERİNİZİ ELİNİZE VERİRİM."
"Sana ne be! Sen onun neyi oluyorsun?"
Jongdae içinden sorulan soruyu 'hiç, koca bir hiç' diye yanıtlarken dışarıya yansıttığı farklıydı.
"KORUMASIYIM, SANA MI SORACAĞIM DÖN ÖNÜNE DİŞLERİNİ DÖKERİM YOKSA."
Jongdae'nin bu deli halleri okula çoktan yayılmıştı. Söylediğini kesinlikle yapardı. Herkes ondan korkardı ve o bilmesede Minseok'un arkasında durması herkesin bir adım geri atmasına, ağızlarını kapatmalarına sebep olmuştu. Öfkeyle dolup taşıyordu, Minseok üzülürken herkesi öldürmek istediği bir öfkeyle.
~~~
Ben yine ortalığı karıştırdım iyi mi? Ama bana da hak verin çok sakindi. Ben de bildiğiniz gibi kaos yaratmadan duramıyorum🥂
