Karakterler hakkındaki iyi-kötü düşüncelerinizi yorumlarda belirtip beni yönlendirin lütfen, seviliyorsunuz.
Terasın aralık kapısından yüzüme vuran ılık rüzgar eşliğinde uyandım. Gece kapalı olduğuna emin olduğum teras kapısı..
Dün gece, Loki uyumamı söylediğinde yorgunluğumun da etkisiyle lafını ikiletme fırsatım olmamıştı. Gözlerimi kapattıktan yaklaşık bir dakika sonra uykuya dalmıştım.Bana tek yapmam gerekenin uyumak olduğunu, sabaha kadar burada olacağını söylemişti. Sanki neden uyuyamadığımı biliyor gibi. Halbuki uyuyamadığımı bile bilmiyordu. İstemeden de olsa... Sanırım bana bir iyilik yapmıştı.
Kendi kendime güldüm. Loki ve birine iyilik yapmak? Dün gece oksijen bana kafa yapmış olmalıydı. Bana ne büyüsü yapmıştı? Gerçekten hiçbir şey hissetmiyordum, söylediği gibi. Sanırım borcumu bu şekilde ödemiş olmam beni kârlı çıkarırdı.
Başımı dün gece Loki'nin oturduğu tarafa çevirdim. Olduğu yerde yalnızca dün elinde olan büyü kitabı vardı. Ne yani? İsmini dahi görmemi istemediği kitabı burada mı unutmuştu? Kitaba dokunursam lanetlenir miydim? Zaten lanetli sayılırdım.
Hızlıca yerimde doğruldum ve eski kitabı elime aldım. Kapağı sonradan kitabın dağılmasını engellemek içim deriyle kaplanmıştı belli ki. Normâl bir kitap boyundaydı. Kitabın ismini görmek için deri kapağı açtım. Gördüğüm isim ise istemsizce gözlerini zihnime düşürdü.
Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck
Nasıl oluyordu bu? İsmini dahi okumama izin vermediği "büyü" kitabı bir John Steinbeck romanıydı. Bunun dün gördüğüm kitap olduğundan emindim. Deri kaplamasındaki çarpı şeklindeki kabartıyı net bir şekilde hatırlıyordum.
Ne yani... Dün gece uyumamı söyleyip başımda öylece kitap mı okumuştu?
Bu beni ürkütmüştü işte. Her sayfayı hızlıca geçip 'büyülü' bir detay aramıştım ancak elimde koca bir hiç vardı.Nasıl bir şeysin sen fesatlık tanrısı?
Kitabı kapatıp derin bir nefes aldım ve bir süre tavanı seyrettim. Bazı şeyleri idrak etmekte güçlük çekiyordum. Bir haftada bir dil öğrenebilen, deha(!) diye anılan Renesmee Stark... Bir adamı çözemiyordu.
Yataktan ayrılıp giysi dolabını karıştırmaya başladım. Elbiselerle dolu bu dolaptan herhangi bir şey giymemek için günlerdir çırpınıyordum. İki defa Thor'dan dünyada giydiği tişörtlerden ödünç vermesini istemiştim ancak iş gülünç duruma gelmeye başlamıştı. Tony ve Clint benimle dalga geçiyordu.
Freya bana en sade kıyafetleri ayarladığını söylemişti ancak bu kıyafetlerin yalnızca onunkiler yanında sade olduğunu düşünüyordum. Bu şeyleri katıldığım davetlerde dahi giymezdim.
Elime ilk gelen elbiseyi alıp üstüme tuttum. Bu ancak bir mezuniyette normâl karşılanabilecek bir elbiseydi. Bir sarayda olduğumu ve bunu tamamen göz ardı ettiğimi fark ettim. Oflaya puflaya da olsa elbiseyi giyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOKI: GOD OF MISCHIEF
Teen FictionSen yağmura binlerce şiir yazdın. Ama yağmur, yağmur olduğunun bile farkında değil. Gerçeği bu. Bu şekilde oluştu. Sen öyle olma. Senin gerçeğin, hayatın boyunca bir dram filmiydi. Bir dramın bir dramla çarpışmasıydı. Parçaların sana saplanmasıydı. ...