2. BÖLÜM YABANCI

413 57 5
                                    

Adım seslerinin arkasında polis arabalarının sesi de arka sokaktan uğultu şeklinde gelmeye başladı. Adam hala kızın ağzını sıkı sıkı tutuyordu. Bütün sesler kesilip sadece birbirine iki yabancı nefesin sesi duyulmaya başladığında adam kızın üzerindeki ellerini yavaşça çekti. Adam ellerini çekmiş ama arkasından tamamen çekilmemişti. Kız adrenalinden olsa gerek adam onu bırakınca bir an sendeledi arkasını dönmeye cesaret edemedi. Adamın sıcaklığını hemen yanında hissediyordu yabancı bir sıcaklığı vardı. Nefesini tuttuğunu ciğerleri yanınca farketti soluklanmaya çalıştı. Ve beynini sızlatan o tok sesi duyuldu:

"Kimse sana yanlış yerlerde bulunmaman gerektiğini söylemedi mi küçük kız."

~~~

      Varlığını yanı başımda hissediyor ama tepki veremiyordum. Kesik nefes sesleri kulağıma çalınıyordu. Şu an tek istediğim hiçbir şey olmamış gibi arkamdan çekilip gitmesiydi. Eve gitmek istiyordum.

" Ben, benim gitmem lazım." Zar zor bir kaç kelimeyi bir araya getirip haretlenmeye çalıştım ama  bütün kemiklerim uyuşmuş gibiydi. Arkamdaki adamı görmek istemiyordum, sadece eve gitmek istiyordum. Hafif sağa doğru gitmeye çalıştığımda kolunu ağır bir şekilde duvara koydu.

" Ürkek bir ceylan mı görüyorum yoksa? Ben de avcı olmalıyım öyleyse. Ve avımı hemen bırakırsam gülünç duruma düşerim değil mi?"

     Sesi hemen ensemin arkasından geliyordu. Yutkunup tekrar dik durmaya çalıştım. Silahını nereye koydu hala arkamda mıydı, bilmiyorum. Kafa mı dikleştirip arkamı dönmeye çalıştım. Sıcak bir el ensemi tuttu.

" Bakın ben, sadece işimden dönüyordum sesler duydum ve koştum. Sizi görmedim bile, bırakın gideyim."

    Arkamdaki adamdan bir kaç mırıltı duydum tıslamaya benziyordu ama anlamadım. Burada olmak istemiyordum. Soğuktan burnum donmuştu ama gözlerim yanıyordu. Sıcak, gıcırdayan eski yatağımı istiyordum.

" Bu saatte kız başına sokak arasında ne işin var senin! Dolandığın yerler Hollywood caddesi değil şanslı kız burada seni kaparlar."

       Ben de zaten dolaşmaya çıkmıştım.İşten dönüyorum dedim neresini anlamadı bu adam.

"Sokakta sizin gibi psikopatlar olmasa gayette dolaşılacak bir yer. Bırakmazsanız çığlık atarım. Polis sirenleri duydum az önce yardıma gelirler."

    Arkamdaki adam sinirle ensemi sıktı. Ağzımdan ufak bir inleme çıktı. Diğer eliyle iki elimi birden tutup yola sürükledi hala arkamı göremiyordum.

" Sakın! Sesini çıkarmadan az önceki gibi uslu uslu duruyorsun. Bir sıkımlık canın var. Daha imdat demeden elimde kalırsın. Şimdi arkana bakmadan yürü."

     Korkuyordum. Belli etmesemde mantıklı düşünemeyecek kadar çok korkuyordum. Ben daha silahı canlı olarak az önce hissetmiştim. Daha önce silahı nerde göreyim. Tek gördüğüm silah babannemin hamur oklavasıydı. Onu da sık sık yerdim zaten. Sonra da acısından bir kaç dakika kıvranırdım, canım tatlıydı benim. Kurşun yarasına nasıl dayanayım.

"Bakın ben.." Elimi daha da sıktı. "Şştt. Sakın, sessiz ol dedim. Akıllı bir kız ol ve sözümü dinle."

     Ara sokaklardan temkinli bir şekilde yürüyordu ve beni de sürekli itekliyordu. Arada ayaklarım birbirine dolanıyordu ama umursamayıp bir çocuğu tek kolundan çekip kaldırır gibi ellerimden çekiştiriyordu.    

       Girdiğimiz sokağın ışıkları biraz daha fazlalaşmıştı. Dikkatli baktığımda bizim mahalleye doğru gittiğini farkettim. Belki birini görür ve yardım isterim diye ümitlendim. Sağ tarafıma baktığımda bakkal Sami amcanın dükkanını gördüm, gecenin bu saati olduğundan kapalıydı tabiki. Evime çok az kalmıştı ama sokakta kimseyi göremiyordum.

Kayada Açan PapatyaWhere stories live. Discover now