11. Bölüm

3.2K 228 76
                                    

Selamun aleyküm.

🥀

"Elhamdülillah."

🥀

Bir sağa bir sola dönerek evde dolanıyordum. Ensar beni kapıya bırakı bırakmaz eve çıkmıştım. Amine'ye olanları anlattığımdaysa şok olmuştu. Bir saatte evi üstten temizlemiştim. Amine kek tarzı çayın yanına atıştırmalık bir şeyler hazırlıyordu mutfakta. Tekrar koltukları düzenlerken içerden seslendi.

"Elim ayağıma dolaştı ha. Niye bu kadar acele etti ki bu?" omuz silktim. Ellerim belimde bir kez daha gözden geçirdim salonu. "Ya ne bileyim."

Salondan çıktım. Küçük civcivim odamda resim çiziyordu. Mutfağa girdim. Fırını kontrol ediyordu Amine.

"Musa dellendi. Taş koyarsa şaşırmam." Göz devirdim. Mis gibi bir koku yayılmıştı içeri. Limonlu kekin kokusunu içime çektim.

"Bir şey yapamaz." Kafasını bana çevirdi. Saçlarını omzunda geriye savururken konuştu. Oda benim gibi emin değildi.

"İnşAllah canım ya."

🥀

Kapı çaldığında ayaklandım. Saat henüz yedi buçuktu. Gelmiş olamazlardı. Heyecanla beklerken Amine kapıyı açtığında Nazif dede ve Fadime nine içeri girdi. Gülümsedim.

"Hoş geldiniz." Nazif dede kapıda Fadime nineye döndü. "Müsade etseydin de tüfeğimi getirseydim Fadime'm." Kıkırdadık Amine'yle. Fadime nine bezgince ona baktı.

"Üç tane kız verdik. Her seferinde aynı şeyi söyledin be adam." Nazif dede salona girdi. Baştaki tekli koltuğa otırdu.

"Bir gelsin de Gülce'yi isteyen hergele. Görüşürüm onunla. Emrivaki yapıyor bir de fuş*i yiyesice. " Amine omzumu dürttü. Eline vurdum. Gülerek Nazif dedeyi gösterdi.

"Hergele mi? Yok öyle biri değil Ensar." Bana öfkeli bir bakış attığında sustum. Fadime nine onun yanına oturdu.

"Bu huysuz adamı evde  mi bıraksaydın, ne etseydim? Rahat vermez bize." Nazif dede hiddetle ona döndü.

"Bana bak hanım! Bu kızı isteyeceklerde ben evde mi oturacağım?"  Bastonuyla yere vurdu.

"O hamsi kılıklı gelsin de bakalım veriyor muyum kızı?" Somurttum. Nazif dede çabuk parlayan bir adamdı. Evde ruhsatlı bir pompalı tüfeği vardı. Sinirlenmeye görsün eli ona gidiyordu.

"Nazif dede, Ensar polis..." Aralarında ki tartışmaya son vererek bana döndü. Kaşları çatılmıştı. Tutmuştu o sinir damarı.

"Bu kapıdan girerken işini dışarıda bıraksın da." Güldüm.

İçeri girmeden kapı tekrar çaldığında bu sefer ben açtım.Nevzat komiserim ve karısıydı. Neriman teyze içeri girer girmez bana sarıldı. "Hoş geldiniz." Geri çekilerek suratıma baktı.

"Demek evleniyorsun ha. Hemde Ensar'la." Utançla gülümsedim. Nevzat komiserim konuştu.

"Bu çocuk hep hızlıydı da bu kadarını beklemiyordum. Bizi alelacele topladı buraya." Homurdana homurdana içeri girdi. Neriman teyze arkasından güldü.

"Sen aradığından beri söylenip duruyor. Hâlâ senin 'Evleniyorum!' demeni kabullenemedi. Asabi biraz. Sen ona bakma. " Gülümsemeye çalıştım.  Ayakkabılarını çıkararak içeri geçti. Kapıyı kapattığım sırada Bera odamdan çıktı.

Salona geçtiğinde arkasından girdim.  Yabancı insanları görmenin tedirginliğiyle bana baktı. Eteğime tutunduğunda saçlarını okşadım.

"Bu Bera. Benim küçük kardeşim." Fadime nine yanına çağırdığında bana baktı. "Hele bak uşağa. Uşak yemiyirim. Gel yanıma." Bera ona doğru yürüdü.

KekreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin