Day 2

3.4K 499 391
                                    

Siz yorum yazınca bana bir şey geliyor. İlham? :d






Yıl: 2019

Saat: 12:18

Taehyung ayağının altındaki karların rahatlatacak türden çıkardığı hışırtıyla ezilmesinden zevk alarak ormana doğru ilerliyordu. Soğuk yüzünden kızaran elleri beyaz kabanının cebinde dinleniyor, üşüdüğü için kızaran burnunun ucuysa ona hoş bir hava katıyordu.

Sorunsuz sayılabilecek şekilde uyuduğu geceden sonra, bavulunda getirdiği yemekle kahvaltı etmiş, şimdiyse çekeceği belgesel için ormana gidiyordu. "Burası sanırım sadece sabahlar daha güzel oluyor" dedi kendi kendisine mırıldanarak.

Kuşların çıkardığı seslere kendi ayak sesleri de eklenirken, Taehyung cebindeki kamerasını hazırda tutuyordu. Sağ ve sol tarafını işgal eden çam ağaçlarının ortasındaki büyük ve dün arabasının bıraktığı lastik izlerinin karla kaplandığı yol, temiz ve dumansızdı.

Taehyung yanındaki hareketlenmeyle adımlarını durdurarak öylece bekledi. Kafasını çevirmeden öylece bekliyor, yeni bir hareketlenme olup olmayacağını bilmek istiyordu. Ya da kafasını çevirmeye pek cesareti yoktu. Bilmiyordu.

Bir şey duymadığında, yoluna devam edeceği sırada, bu sefer sağ tarafından gelen karın ezilme sesiyle bakışları resfleks olarak oraya döndü. Kalbi istemsizce ağzında atıyor ve bir şey görmemek için dua ediyordu. Korkmak, dünyada en çok korktuğu şeydi belki de.

"Kim var orada ?!" Yüksek çıkarmaya gayret ettiği sesine hiçkimse ya da hiçbir şey cevap vermemişti. "Hey !" demişti tekrardan sesinin daha iyi duyulması için ancak nafileydi. "Buraya gelmem başlıca bir hataydı" Taehyung yutkunup yoluna devam ederek kendi kendisine konuşmaya başladı.

"Sikeyim ben birkaç gün burada nasıl dayanacağım ki?" Sızlanmaları artarken, yanındaki çalılıktan aniden yola atlayan tilkiyle sendelenmiş ve arkası üzerine düşmüştü.

"Hey, bekle beni !" Taehyung aceleyle kar olan bedenini bile temizlemeden, ayağa kalkarak cebinden kamerasını çıkara çıkara tilkinin arkasından koşmaya başladı. Ormanın içine doğru yol almasının farkında bile değilken, tek düşündüğü şey patronuna birkaç gün içinde hazırlayacağına söz verdiği belgeseliydi.

"Sonunda yakaladım seni !" Büyük kayalarla kaplı alanda tilki çıkmaza girdiğinde, Taehyung kamerasını tek gözüne tutarak yavaş adımlarla ona hırlayan tilkiye doğru ilerledi. Tilkinin hırçınlığı her halinden belliyken, Taehyung ona daha fazla yaklaşmanın onu korkutacağını düşünerek adımlarını durdurdu.

"İşte böyle" Tilki dişlerini göstererek hırlarken, Taehyung'sa kamerasına hapsettiği kareler yüzünden mutluluk duyuyordu. "Gidebilirsin dostum" Sağa çekilerek tilkiye yol verdiğinde, tilki yavaş yavaş ona açılan yola doğru ilerlemiş, Taehyung'a son kez hırladıktan sonra hızla koşarak ağaçların arasında kaybolmuştu.

Taehyung gülümseyerek kamerasını cebine yerleştirdiğinde, etrafta gezinen gözleri buraları ilk defa gördüğü gerçeğini beynine aktardı. Kanı âdeta donarken, yutkunmuş ve ağaçların arasından boylanarak kaybettiği evinden iz bulmaya çalışmıştı. Belki uzaktan görebilirdi. Ancak kendisinin fazlaca uzaklaştığından emindi. Bu yüzden umudunu keserek yağan kar yüzünden kapanmaya başlayan ayak izlerini takip etmeye başladı.

Hızlı olmalıydı, kar büyük ve hızlı şekilde yağıyordu ve bu sebeple izler neredeyse yok oluyordu. Topuğundan beş-altı parmak yukarıda dayanan kar yürümesine zorluk yaşatsa bile, izlerden gözünü çekmiyordu. "Hayır, hayır, hayır..." Taehyung çaresizce izleri kapatan ve tek bir şey bile göstermeyen kara baktı.

The Snowman ♰ [tk] ✔ Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum