Day 5 [Last Day]

4.1K 684 599
                                    

Final hatrına yorum yazsanız? :) Bir de önceki bölümlerdeki yorumlarınız ve teorileriniz acayip enteresan awsu. Neyse.


Yıl: 2019

Saat: 01:22



Keskin soğuk, rüzgarın amaçsızca savrulma sesleri ve ormandan gelen sesler, Taehyung'un soğuktan bir birine değen diş seslerine karışıyordu. Taehyung evin arkasında öylece oturmuş, kafasını bacağına sardığı kollarına yaslamıştı. Ne yapacağını bilmiyordu. Ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Ve bunu bildiği gerçeğiyse, içindeki saf korkuyu daha da körüklüyordu.

Baş başa kaldığı seri katille savaşmak için ne gücü, ne de silahı vardı. Umuduysa yerlerdeydi neredeyse. O katilse her an bir yerlerden fırlayıp onun canına okuyabilirdi, ancak Taehyung bunu umursamamaya başlamıştı.

Eve giremezdi, alanı küçük olduğu için asla kaçamazdı. Ormana giderse, geçen sefer orada yaşadıkları büyük ihtimâlle yine yaşanırdı. Bodruma inerekse ikinci bir riski alamazdı. Kısaca fazlasıyla çıkmazda hissediyordu. Jimin'e ulaşamadığı içinse daha fazla berbat hissediyordu.

Geriye kalan tek umudu, Jimin'in onun geleceği adresi bilmesiydi. Evi kiralarken ona söylemişti. Bir umut Jimin ona yardım yollamış olabilirdi. Taehyung yaralı bacağı yüzünden zor da olsa ayağa kalkmış ve üzerindeki karları silkerek etrafına bakınmıştı saklanmak için yer bulmak amaçlı. Gözüne kestirdiği büyük gövdeli ağaçla, sığınak olarak oraya yerleşmeyi seçti.

Soğuk rüzgar burnunu ve boğazını yaksa bile, bunu umursayacak hâli bile yoktu. Aksak şekilde elinin tekini evin çürük tahtasına koyarak ilerlemeye başladı. Bedeni artık uyuşmuş, kan akışı donmuş gibi hissediyordu. Etrafına dikkat ve korkakça bakınarak ilerliyordu. Onu kara damlayan kan damlaları yüzünden izleyen bedenden haberinin olmaması, hayati riskini artırıyordu.

Ağaçla arasında neredeyse otuz-kırk metre kaldığında, arkasında başka birinin adım seslerini duymuştu. Kardan gelen hışırtılar arkasındaki bedenin ona yaklaştığını kanıtlarken, Taehyung hızını arttırarak arkasına baktı. Kalbi hızla atmaya başlarken, tam da tahmin ettiği beden, elindeki korkunç törpü ve yüzünden eksik etmediği ürkütücü maskesiyle, seri adımlarla onu takip ediyordu.

Taehyung bağırıp çağırmak istese bile, bunun bir yararı olmayacağını çok iyi biliyordu. Bu yüzden aksak bacağını tutarak zor da olsa koşmaya çalışıyor, arada sırada arkasına bakıyordu. Lâkin, arkasındaki varlık onun kaçacak bir yerinin olmadığından emin bir şekilde rahatça ona doğru adımlıyordu. Tıpkı çaresiz avının son çırpınışlarını izler gibi.

Taehyung bedenindeki enerjinin bitmesi ve ayağının karın altında kalan taşa takılıp düşmesiyle, bu sefer sürünmeye başladı. Çaresiz hissediyor, korkusu yüzünden bütün bedeni esiyordu. Soğuk kar tüm bedenini uyuştursa bile, kendisini öne doğru çekmekten alıkoyamıyordu. Adım sesleri ona iyice yaklaştığında "Yaklaşma bana, seni manyak herif!" diye bağırmıştı son gücüyle.

Ancak duyduğu tek şey, kıkırtıdan başka bir şey değildi. Taehyung önüne dönüp zor da olsa sürünmeye devam edeceği sırada, yarasının üzerine hissettiği sert baskıyla acıyla inlemişti. Kafasını çevirdiğinde, adam ayağını sanki önüne dönmesi için uyurar gibi bıçak kesiğinin üzerine daha fazla bastırdı.

Taehyung bir daha acıyla bağırdığında, gözlerinin aniden kararmasından önce duyduğu son ses, uzakta yankılanan bir araba sesiydi.

.

The Snowman ♰ [tk] ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin