6

2.8K 180 73
                                    

( Hope'dan )

 Tom dersten çıktıktan sonra yeni taktiğimin tadını çıkarmak için peşinden koştum. Sözlerimle onu delirtebilirdim. Tam yetişmeme beş adım falan kalmıştı ki Jake önümde belirdi."Selam Hope." "Selam Jake." "Nasılsın?" "İyi sen?"dedim konuşmayı bitirmek istediğimi belli eder bir biçimde. "İyi bende. Öğle yemeğine kadar bahçede dolaşalım mı biraz?"

Tom ve bizimkiler buraya dönmüş izliyorlardı. Şuan yeni taktiğim için oldukça işe yarar bir fırsat önümdeydi. Hem çocuğu da ellinci kez reddetmek istemiyordum. Tebessüm ettim ve başımı salladım. Jake de kocaman gülümseyip eliyle önden geçmemiş işaret etti. Yürürken Tom ile göz göze geldik. Ama bakışlarımı çevirdim çünkü aşırı sinirli bakıyordu. Bu beni korkutmuş ve huzursuz etmişti. Keşke Jake'in teklifini de kabul etmeseydim diye düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi.

Bahçeye çıkıp ağacın altına oturduğumuzda Jake'in gerginliğini ona bakmadan hissediyordum. Ne vardı bu kadar önemli?

"Imm..."dedi ve derin bir nefes aldı. Kalp krizi geçirecek gibi görünüyordu. Bu hali ister istemez beni gülümsetti."Jake biraz sakin ol ve bana ne söylemek istiyorsan söyle tamam mı?"dedim telkin edici bir sesle. Yüz ifadesi artık daha iyi olduğunu gösteriyordu. Başını olumlu anlamda ve tekrardan derin bir nefes aldı.

"Hope ben sana aşığım."dediğinde bu kadar hızlı bir şey beklemiyordum. Benden azıcık hoşlandığını anlıyordum ama bana açılacağını düşünmemiştim.

"Hemde deliler gibi.ilk yıldan beri sana aşığım. Biliyorsun hiçbir birlikteliğim olmadı çünkü senden başka biri benim için önemli değildi. Hala da değil. Bu yüzden Tom'u sevdiğini bilerek geldim. Senden hemen onu unutmanı bekleyemem,ama o sana karşı bir şey hissetmiyor. Eğer hissetseydi baloya Hazel'i değil seni davet ederdi."dediğinde şaşkınlığım git gide artıyordu.

"Şu suratının haline bak Hope,seni sürekli üzüyor. Kaç yıl geçti ve seni kaç kere mutlu etti? Onun açtığı yaraları kapatmaya geldim ben yanına."dedi ve elimi tuttu."Benimle birlikte olmanı istiyorum."

Ağzım açık kalmıştı. Her şey çok hızlı gelişiyordu. Tom Hazel'i davet etmişti,Jake ise Tom konusunda haklı gibiydi. Tom beni hiçbir zaman sevmemişti ve sevmeyecekti. Ama yine de Jake ile birlikte olmak istemiyordum ki. Bu doğru olmazdı. Kendimi konuşmak için hazırladım ve elimi geri çektim.

"Jake ben-"dediğimde tekrardan elimi tuttu ve lafımı kesti."Hayır şimdi bir şey söyleme. Düşün."dedi. Başımı salladım ve elimi çekip hızla içeriye gitmek için hareketlendim. Odama doğru hiç durmadan ilerledim. Girer girmez göz yaşlarım aktı. Sinirlerim oldukça bozulmuştu. Ama önce şu Hazel meselesini öğrenmem lazımdı. Hazel ortak arkadaşımız ve oldukça güzel,tatlı bir kızdı. Onunla rakip bile olamazdım. Melinda gibi haddini bildiremezdim çünkü arkadaştık.

Gözyaşlarımı sildim ve görünüşümü düzeltip odadan çıktım. Öğle yemeğini gitmeli ve ne haltlar döndüğünü öğrenmeliydim. Ortak salona girdiğimde bizimkilerin oturduğu yere doğru geldim.Tom'un karşısına,Draco ve Pansy'nin ortasına oturdum. Tabağıma iki üç bir şeyler koyarken etrafa sessizlik hakimdi."E ne yaptınız Jake ile?"dedi Draco." Hiç, öylesine sohbet ettik özel bir şey olmadı."dedim. Draco başını salladı ve kaçakça Tom'a baktı.

"Bana bir şey söyledi ama doğruluğundan emin değilim."dedim saklamak istemeyerek."Tom Hazel'i baloya davet etmiş sanırım?"dedim.
Bu sorumdan sonra bizimkiler yemeği bırakıp buraya odaklandı. Tom da gayet rahat bir biçimde yemeğini yemeye devam ediyordu."Doğru söylemiş,baloya Hazel'i davet ettim."dedi gözlerimin içine bakarak. Elimdeki çatalı tabağa düşürdüm ve hızlıca kalkarak salondan çıktım.

I Want You ( Tom Marvolo Riddle ) Where stories live. Discover now