❝ V

127 12 1
                                    


☼200519 ─ 06.05

Bedenimdeki keskin acıyla gözlerimi araladım. Bedenimdeki sızı her yanımı sarmıştı, dahası yanımda uyuyan esmer beden tamamen çıplaktı. Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. Kolu. Çıplak. Belimde. Sarılıydı.

Beynime hücum eden görüntüler ağrıyan bedenimi daha da sancılı hale getirmişti. Kucağına çıkmıştım, daha doğrusu o bacağımı kavrayıp sanki doğruymuş gibi başlattığı öpücüğü devam ettirmişti. Yara izlerinin yanına yeni morluklar hediye etmiştim. O da altta kalmamış beyaz tenimde santim santim izlerini bırakmıştı. Uzun süre bastırılan hislerim alkolün hisleriyle gün yüzüne çıkmıştı. Bana mırıldandığı her şeyi net hatırlamasam da özlediğini ve kokumun onu sarhoş ettiğini söylemişti, bunlar netti.

Sonrasında bütün kıyafetler bedenimizi terk etmişti. İkimizin de ciddi manada kendinden geçtiği saatlerin ardından son kez içimi doldurduğunda beni sevdiğini söyler gibi olmuştu. Belki de anın büyüsüyle ben bir yerlerinden uyduruyordum, emin değildim.

Sonra da beni dudaklarımdan gülümseyerek öpmüştü tekrar. Prensesinin yine harika olduğunu söylemişti. Gece sonundaysa  sarılarak uyumuş olmalıydık.

Tamam, bunlar kaldırabileceğim şeyler değildi.

Uyandırmamaya dikkat ederek acele ile yataktan çıkmam ve kıyafetlerimi odada bulup giyinmem saniyelerimi almıştı. Seulgi ile Taeyong evde değildi. Muhtemelen geceyi dışarıda geçirmişlerdi.

Yani tüm gece evde yalnızdık.

Aptal gibi yine Kim Jongin'in büyüsüne kapılmıştım. Gururumu yine hiçe saymıştım. Ben çıkarken arkamdan prenses diye uykulu bir ses kulaklarımı doldursa da asla arkama bakmadan ilk taksi ile evime geldim.

Annemler eve girer girmez azar çekmeye kalkmıştı fakat dağılmış halimi görünce beni rahat bırakmışlardı.

Yatağımda duvarla kaç saat bakıştım bilmiyordum ama kendime olan saygımı tamamen kaybettiğimi çok iyi biliyordum.

Kalbi başkası için atan bir adamla sevişmiştim.

Dahası o adam benim eski sevgilim aynı zamanda en yakın arkadaşımdı.

Seulgi'nin dün akşam neler olduğu yönünde mesajına sonra konuşuruz derken gözümden yaşlar süzülüyordu.

Gözlerim artık acıyıncaya dek ağladım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Kim Jongin denen heriften nefret ediyordum.

Bunca şeyin ardından yapacağım tek şey rapor alıp günlerce evden çıkmamak olacaktı.

Yani en azından planım buydu.

Ama ne zaman planlarıma sadık kalmıştım ki?

'Bu arada şey, okuyan var mı emin değilim ama böyle smut tarzı şeyler sizce rahatsız edici mi olmuş? Ona göre direkt de geçebilirim ilerleyen zamanlarda. Bu arada buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. 💛 '

princess doesn't cry » kaistal Where stories live. Discover now