22. Bölüm : Kimsesiz

14K 1K 154
                                    

Bölüm şarkımız : Sezen Aksu- Perişanım şimdi

***

Yalnızlıkla nasıl başa çıkar insan? Hani demiş ya büyüklerimiz derdini söylemeyen dermanını bulamaz diye kime açsaydı derdini ? Kim dinlerdi onu ? İçine çöreklenen kara bulutlara kim güneş olurdu ? Gururunu ayaklarının altına alıp karşısında bekleyen adama doğru yürüdü kabul etmek gerekiyorsa edecekti tabiatına ters dahi olsa boyun eğecekti. Kimsesiz dünyasına ışık olan annesine onu tanımasa bile ablasına en önemlisi kızına ailesine sahip çıkmak zorundaydı. Hep böyle olmamış mıydı sanki ? Hayata o bir sıfır mağlup başlamamış mıydı? Babası olacak adamı bir kez olsun görmemişti o da yetmez gibi peşlerine düşmemişler miydi küçücük yaşında? Ne kolaydı değil mi bir kadına namussuz etiketini yapıştırmak? Dayılarının gözü dönmüş bir halde onları öldürmek için Adana'ya geldikler günü anımsadı namuslarını temizlemek istiyorlardı . Oysa temizlemek istedikleri namus annesinindi... Sonra düşündü de aslında kadın olarak doğmuş olmak bir sıfır geriden başlamak demekti hayata . Yalnız değildi ki ! İnsanların kapalı giyinsen yobaz açık giyinsen aranıyor diye yaftalayacağı tek varlık kadın ırkıydı. Kocaman bir halının farklı desenleri gibiydi işte diğer kadınlarla. Kadınlar kendini hep korumak zorundaydı  hayata karşı savaşmak başarmak zorundaydı. Yalnız değildi Diyar yıllardır yaptığı gibi yapacaktı yapmak zorundaydı...Savaşsa savaş mücadeleyse mücadele kanının son damlasına kadar.

"Annemi görmek istiyorum ."

Alparslan başını salladı.

"Hilal iki gündür yemek yemiyormuş karnını doyuralım çıkalım hem sen de bişey yemedin ."

"Onun adı Hilal değil Berrin ! Ve ben senden hiç bişey istemiyorum!

Alparslan ya sabır çekip önden önden giden Diyar'ın arkasından eve doğru yürüdü. Bahçe kapısından içeri girdiklerinde evin kapısı onlara Berrin tarafından açıldı.

"Anneeeee!"

Ahşap merdivenleri koşa koşa inmeye başlayan kızını merdivenlerin yarısında karşılayıp kucağına aldı.

"Meleğim."

"Ağladın mı sen ?"

Berrin'in mavi gözleri şüpheyle süzdü annesinin yüzünü.

"Hayır meleğim hava soğuk biraz."

Diyar kucağındaki kızıyla eve doğru yürürken cevapladı onu.

"İyi o zaman. Biz Doğu amcayla kahvaltı hazırladık biliyomusun sen ? Senin sevdiğin reçelden de varmış burda ."

"Teşekkür ederim meleğim ."

Diyar ayakkabılarını çıkarıp içeri sobanın yanına kurulan yer sofrasına kızıyla oturdu.

"Kuşlar bana yemek yemediğini söyledi küçük hanım öyle mi ?"

Berrin suçlu gözlerini annesinden kaçırdığında Diyar çenesinden tutup onu kendisine bakmaya zorladı.

"Ne anlaştık biz seninle ?  Bir daha asla kendine zarar verecek şeyler yapmayacaksın tamam mı annecim ?"

"Tamam anne özür dilerim ."

Diyar aldığı cevapla memnunca gülümseyip taze ekmeğe biraz reçel sürdü. Kızına yemesi için uzattığında sofradaki tüm gözler onların üzerindeydi.
Berrin annesinden aldığı ekmeği ufak ısırıklarla yemeye başladı.

"Sen de yesene annecim."

"Ben sen gelmeden önce yedim meleğim hadi karnını doyur eve dönmemiz lazım."

Yüreğimdeki Kan İzi ❄️ #wattys2020Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang