38. Bölüm :Gelincik

16.3K 969 304
                                    

Arkadaşlaaar hayırlı ramazanlar demişmiydim🙈 nasılsınız iyisinizdir umarım bu pazar gününde keyif yapabileceğiniz bir bölümle geldim 😘
sizden ufacık bir ricam var arkadaşlar bana aramızdan kitap kapağı yapabilecek arkadaşlar varsa özelden ulaşabilir mi ? En acilinden kitap kapağına ihtiyacımız var kendi yaptıklarım pek içime sinmiyor orijinal bişeyler olsun istiyorum anladınız siz👻

Bölüm şarkımız : Özgür Selçuk- Karayel dalıyım.

***

Diyar karıştırdığı sütlacın başında duruyordu. Bir yandan görümcesini dinlerken bir gözü de kızındaydı. Süt bekleyen kedi gibi mutfak masasının başına oturmuş annesinin pişer pişmez ona koyacağı tabağı bekliyordu.

"Ya ne olucak şimdi bak bu saat oldu ses yok ya of ölücem. Ağabeyim de gelmedi kesin bişey oldu ."

Diyar tahta kaşığı tencereden çekip lavabonun içine attı. Uyarı dolu gözleriyle kızını işaret edip Merve'yi payladı.

"Anlıyacak şimdi olur olmadık yerde konuşacak Merve bir sus ."

Sabahki rezalet gözünün önünde canlanırken Merve tahta mutfak dolabına vurdu üst üste.

"Allah korusun."

"Allah korusunda sen çenene sahip çık yine de.  Hem sen dedin bişey olsa anlardık diye tamam bir sakin ol."

Yüzü aniden düşerken elini çenesine verip tezgaha yaslandı.

"Bilmiyorum Diyar içimde kötü bir his var ."

"Gazdır o gaz. "

"Ayy sen ağabeyimle geze geze iyice ona döndün ha ruhsuz ruhsuz."

Diyar görümcesinin cevabını vermek için ağzını açmıştı ki lavabo üzerinden bahçeye bakan pencerede gördüğü karartıyla susmak zorunda kalmıştı. Nerde olsa tanırdı bu heybetli bedenin sahibini. Kocası oradaydı gelmişti... Gelmişti gelmesine de yanındaki kimdi ? Keskin gözleriyle  karanlıkta olsa dahi o platin sarısı saçların sahibinin bir kadın olduğuna kanaat getirmişti. Gecenin bu saatine kadar ki işi bu kadın mıydı ?

"Kim bu ?"

Merve ne olduğunu anlamazken cama yaklaşıp Diyar'ın yanından bahçeye baktı.

"Ağabeyim işte."

"Vallahi de ! Onu anladım Merve yanındaki kim ?"

"Ah o mu ? O Banu abla ya. Ağabeyimle iş yaptığı sayılı kadınlardan en dişlisidir kendisi. Ankara'dan ." Diye açıklamıştı.

"Anlıyorum." Aklında daha birkaç soru olsada sessizce ocağın altını kapatıp kızına bir tabak sütlaç verdi.  Berrin'in hızla sütlaca kaşık bandırmasıyla kızını uyardı.

"Soğusun öyle ye meleğim."

Berrin annesine başını tamam der gibi sallasada o arkasını döner dönmez bir kaşık sütlacı ağzına atmıştı. Merve gözlerini kısıp yeğenine ispiyonlayım mı der gibi gülerken Berrin dudaklarına minik eliyle fermuar çekmişti. Merve'de ona uyurken Diyar arkasında dönen skeçten bir haberdi. Sinirle dolaptan kaseleri çıkarırken bahçedeki karartıların kaybolduğunu görmüştü. Merve'ye binlerce soru sorup bu Banu denen kadını inciğine cinciğine incelemek öğrenmek istese de sessiz kaldı .

Banu atölyeden sinirle çıkıp giden adamın arkasından bağırsada sesini duyurmamıştı Alparslan hızla arabasına binip uzaklaşırken genç kadında onun arkasından gelmişti. Sabah Ahmet bey onu aradığında bişeylerin ters gittiğini sezmişti. Alparslan için hatta tüm Kandemir'ler için aile çok başka bir yere sahipti. Birbirlerinden asla kopmayan bağlarını en iyi Banu bilirdi. Ne olduğunu kestirmese de bişeylerin ters gittiğine emindi. Alparslan'ın sıkıntılı yüzünü karanlıkta ne kadar görebilirse o kadar inceledi.

Yüreğimdeki Kan İzi ❄️ #wattys2020Where stories live. Discover now