4. BÖLÜM "GÖK-YÜZÜNDE"

3.8K 196 108
                                    

Merhaba. Beklediniz beklediniz, ama en sonunda geldim. Umarım bu bölümle kalbinize dokunabilirim. O halde bölüme geçelim.

4. Bölüm "Gök-Yüzünde"

"Yüzünü izliyorum defalarca. Aşina olmama rağmen defalarca kez yüzünü izliyorum. Çünkü gök, yüzünde."

Eski günlerin rüzgarında gözlerini kapatmış, düşünüyordun. O anları hatırlamıştın ve hatırladıkça gülümsemiştin. Şimdiyse Jungkook senden gizli telefonda bir şeyler yapıyordu. Sen ise onun ne yaptığını öğrenmek için dizlerinin üzerinde yükselmiş, saçlarını karıştırıyordun. Ve Jungkook saçlarının karıştırılmasından hiç hoşlanmıyordu.

"Bana da göster!"diye dişlerini sıkarak konuştuğunda Jungkook yarı sinirli bir sesle konuştu.

"Saçlarımı karıştırmayı bırak!"

"Benden gizlemeyi kes!"diye karşılık verdiğinde güldü. Sonra Jungkook telefonun ekranını kapattı ve başını geriye yatırdı. Göz göze geldiğinde gülümsüyordun.

"İşim bitti. Sana bir sürprizim var. Aynı zamanda uçak biletlerini aldım."dediğinde gözlerin parladı. Hemen Jungkook'un yanına oturdun. "Ne sürprizi?"dediğinde Jungkook göz devirdi. "Sürprizin ne olduğunu söylersem onun ne anlamı kalır Y/N?"dediğinde boş boş baktın.

"Söylemezsen söyleme. Elinde sonunda öğreneceğim zaten."dediğinde duvarda asılı olan saate baktın. Yarım saat kalmıştı gitmenize.

"Birazdan çıkacağız. Bu esnada dışarı çıkıp yürüyelim mi?"dediğinde Jungkook seni izliyordu. Sende ona bakınca bir kaç saniye bakıştıktan sonra Jungkook dudaklarını araladı ve konuştu.

"Olur. Gidelim."dedi ve komodinin üzerinde duran çantanın içinde gözlüğünü ve maskesini çıkarıp yüzüne taktı. Üzerine hırkasını giydiğinde sende telefonlarınızı çantana koyuyordun. İkinizde ayaklandığınızda Jungkook hırkasının fermuarını çekerken konuştu.

"Çıktığımızda muhtemelen buraya dönemeyeceğiz. Eşyamız kalmasın dikkatli topla güzelim. Ayrıca çıktığımızda dışarıda kahvaltı edip mezarlığa geçeriz."dediğinde başını salladın ve onayladığını gösteren bir mırıltı çıkardın.

Sonunda ikinizde hazır olduğunuzda yavaşa otel odasından çıktınız. Beraber çıkışa yönelirken bir çok kişi kapı önünde birikmiş, kapı önünde duran çalışanlarda Jungkook'a bakıyordu hayranlıkla.

Hızla Jungkook'a doğru koştuklarında sen kaşlarını çatmıştın. Ellerinde kağıt ve kalemlerle Jungkook'la konuşmaya çalışıyorlardı.

"Şuraya imzanı atar mısın?"

"Seni çok seviyoruz Kookie!"

"Sen bir harikasın!"

"Bir buraya bir de buraya imza atar mısın?"

"Nasıl bu kadar yakışıklısın?"

"Şarkı yapmaya devam et! Biz seni dinlemekten bıkmayacağız!"

"Her ne olursa olsun asla pes etme Kookie!"

Bir sürü kişi Jungkook'tan imza isterken en sonunda bir çalışana döndü Jungkook. "Ben yalnızca size imza vermeyecek miydim?"dediğinde kız gülümsedi.

"Öyle olacaktı ama kısa sürede burada olduğunuzu öğrendiler."dediğinde Jungkook göz devirdi ve bazı kişilere imza verdikten sonra geride kalan birçok kişiye bakamadan çıktınız.

Jungkook hızla elini tuttuğunda diğer eliyle kapşonunu başına geçirdi ve hızlı adımlarla otelden çıktı. Başını eğdi ve konuştu.

"Hızlı olmalıyız. Büyük ihtimalle arkamızdan geliyorlar."dediğinde arkana baktın. Bir sürü kız topluluğu arkanızdan geliyordu. Hızlıca izinizi kaybettirdiniz ve bir kahvaltıcıya girdiniz.

𝐉𝐔𝐍𝐆𝐊𝐎𝐎𝐊 İ𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 𝟑 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin