5. Bölüm

6.1K 495 1.6K
                                    

Bu bölüm cinsel ögeler içermektedir.

"Hayır, hayır, hayır!" dedi Harry hızla Louis'nin eline vurup kartonu yapıştırmasını engelleyerek.

Louis kaşlarını kaldırdı, kartonu bıraktıktan sonra ona döndü. "Ne?" dedi. "Neyi yanlış yapıyorum."

"O şekilde sıkarsan maketin her yerinden o yapıştırıcı görünüp saçma sapan bir şeye döner, o kadar çok sıkma ve öyle tutma."

Harry yerinden kalkmış Louis'ye doğru gitmiş ve ardından elinin üstüne elini koyarak yönlendirmişti. Önce tutuşunu düzelttirmiş, ardından parmaklarıyla oynayarak elini gevşetmesini sağlamıştı. "İşte böyle." dedi Harry ellerini uyum içinde birlike hareket ettirip yapıştırıcıyı gayet ince bir şekilde sıkarak.

Louis onun söylediği ve gösterdiği şeylerden çok oğlanla ilgileniyordu. Elini elinin üstüne koyduğu, saçlarının yanağını okşayacak kadar yakınlaştığı o zaman diliminde kokusuyla sarhoş olmuş, gözlerini ondan ayıramaz hâle gelmişti. Harry bunun farkında olmadan kartona yapıştırıcıyı sürmeye devam etti.

En sonunda kafasını kaldırıp kendisini dikkatle izleyen Louis'yi görünce kızarıp sakarlaşmasına engel olamadı. Yapıştırıcıyı gösterdiğinden biraz fazla sıkınca kartona bulaştı.

"Siktir." dedi Harry, nefes nefese kalmış bir şekilde. Elmacık kemikleri hafif pembeydi, Louis ise suratında küçük bir tebessümle onun dağılan dikkatini ve kızaran yanaklarını izliyordu. Gözlerini kaçırmamış, dikkatle izlemeye devam etmişti çünkü çocuk kendisine izlenecek yeni manzaralar sunmaya başlamıştı.

Hafif kararmaya başlayan havayla küçük lamba açıktı, genç çocuk hâlâ batırdığı kartonu kurtarmaya çalışıyordu. Louis'nin gözlerini hissediyorduysa da bir şey çaktırmamak için özenle çabalıyor, o tarafa bakmıyordu.

Louis yutkundu, "Babam sana ne yaptı?" diye mırıldandı kendisine engel olmadan. Kendi kanından birinin karşısındaki kişiye zarar vermiş olma düşüncesi tüm kanının kaynamasına neden oluyordu. Böyle bir çocuğa nasıl kıyılırdı?

Harry'nin çalışan eli durdu. Kafasını kaldırıp Louis'ye bakmadan öylece bekledi. Ortam o kadar sessizdi ki Louis onun yutkunduğunu ve hemen ardından derin bir nefes aldığını duydu. Cevap vermeyeceğini düşünmeye başladığı sıralarda çocuk karşısındaki koltuğa geçip oturdu. Suratındaki pembelik, gülümseme, telaş hepsi bir anda toz olmuştu.

"Bana değil," dedi Harry boğazını temizleyerek. Louis onun ilk kez konuşurken zorlandığını gördü. Dikkatle izlemeye devam etti, öğrenmeden rahat edemeyeceğini biliyordu. "Annem ve babama."

Peşinden gelecekler Louis'yi korkutsa da sustu. Dinlemek istiyordu, öğrenmek istiyordu.

Harry de Louis'nin bir şey demesini beklemeden devam etmişti zaten. "İkisi de mâli müşavirdir. Kendilerine özel bir büroları vardı. Beraber çalıştıkları. Detaylı olarak öğrenemedim hiçbir zaman, anlatmadılar. Nasıl yaptığını bilmiyorum ama batmalarına neden oldu. Gittiğim bir gün babanı gördüm iş yerinde. Bekleme koltuklarında oturmuş bir dergi okuyordu. Sana o kadar benziyordu ki..." Harry susup dudaklarını ısırdı. Boğazını tekrar temizledi. Sonra devam etti. "Bana fazlasıyla sevecen ve iyi davranmıştı ama her şeyin o gün olduğunu düşünüyorum. O günden bir ay sonra iş yerinin yandığına dair bir haber geldi gece yarısı. Annem ve babam apar topar gittiler çünkü bankalara da çok güvenmedikleri için biriktirdikleri tüm parayı orada tutuyorlardı. Babam onları kurtarmak pahasına binaya girince neredeyse çıkamıyordu. Soluduğu karbonmonoksit yüzünden bir gece hastanede kaldı. Ondan sonraki bir ayda ise evimizin de kirasını ödeyemediğimiz için evden atıldık. Uzaktan akrabalarda, kuzenlerde kalmaya başladık. En sonunda babam bir yerde işe girince küçük bir ev tutmayı başarabildik. Ama herkes çok mutsuzdu."

The Project | Larry StylinsonWhere stories live. Discover now