11.BÖLÜM "SEN AŞIKSIN ARKADAŞ"

252 22 38
                                    


"Ben en iyisi artık gideyim," dedi Çınar ve hala elinde duran çantamı bana uzattı.

"Ufak ufak kaçayım diyorsun," diye mırıldandı Cesur.

Dirseğimle onu dürttükten sonra çantayı Çınar'ın elinden alıp buruk bir şekilde gülümsedim. "Sağ ol tekrardan, okulda görüşürüz," deyip göz kırptım.

O da göz ucuyla anneme baktıktan sonra dudaklarının bir kenarıyla gülümsedi. "Okulda görüşelim."

O bahçeden çıktığında, bana yüzünü buruşturarak bakan Cesur'a döndüm. "Ne?" dedim kısık sesle.

"Lütfen bana şu tiki heriften..." Devamını getirmek yerine iç çekti ve başını iki yana salladı. Bakışlarını anneme çevirip gülümsedi. "İyi günler efendim."

Gözlerimi kısıp kısık sesle, "Yalaka," dedim. Bahçeden çıkarken bana döndü ve dil çıkardı.

Ben de burnumu kırıştırıp başımı iki yana sallayarak sevimsiz bir şekilde gülümsedim.

Annem yüksek sesle iç geçirince bakışlarımı ona çevirdim, bana sert bir bakış attıktan sonra Cemre'ye döndü ve yine her durumda sakinliğini koruyabilen "zarif kadın" gülümsemesini takındı.

"Cemreciğim sen de istersen evine git, daha sonra uğrarsın olur mu?"

Cemre bana dik dik bakmaya devam ederken kollarını kavuşturmuş, hafifçe öne arkaya sallanıyordu. Başını anneme çevirip, "Olmaz," dedi. "Çünkü Ayperi'yle çok acil bir şey konuşmam gerekiyor."

Annem, "Ama..." diye başladıysa da Cemre onu dinlemeyip koşar adımlarla evin kapısının önüne kadar geldi ve kolumdan tutup beni evin içine soktu. Birlikte üst kattaki odama girdiğimizde kapıyı kilitledi.

"Ne oluyor ya?" dedim ona. "Ne yapıyorsun sen?"

"Asıl sen ne yapıyorsun Ayperi?" diyerek üzerime yürüdü ama geri çekilmedim.

Asla geri çekilmezdim.

Belki de sonumu getiren asıl şey bu dik başlılığım olmuştu.

"Duydun işte," dedim. "Çantamı arabada unuttuğum için aramalarına dönemedim, ayrıca ne zaman evliymişiz gibi davranıp hesap sormaktan vazgeçeceksin?"

"Neyden bahsettiğimi bilmiyormuş gibi konuyu dağıtma Ayperi!" dedi yüksek sesle.

Kolunu tutup uyarırcasına sıktım. "Sessiz ol annem duyacak!" diye tısladım.

Kolunu hızla çekip kurtardı. "Ben seni o partiye niye yolladım? Çınar'la eğlen diye mi ha? Etrafına yaklaşacak kızları uzaklaştır derken kendin yaklaşıp kedi gibi sırnaş mı dedim ben?"

"Ya ne sırnaşması ne diyorsun sen? Anlamadan dinlemeden başladın yine."

"Ayperi delirtme beni! Ne diye Çınar seni evine bıraktı da çantanı arabada düşürdün?"

Köşeye sıkışmışlıkla yutkundum. "Sarhoş olmuştum, tamam mı? Midemde hiçbir şey kalmayana kadar kustum, kötü olduğumu görünce beni arabayla eve bırakmak istedi hepsi bu!"

"Hepsi buysa çantanı neden Ulaş değil de Çınar getirdi? Çınar az önce arabada saçmaladım derken neyi kast etti?"

Derin bir nefes alıp verirken sakinmiş gibi gözükmek için rahat hareketlerle kollarımı kavuşturdum.

"Tamam, en başından anlatıyorum; Sahra partideyken yine aynı mevzu yüzünden üzerime gelince saçma bir iddiaya girdik. Beş altı tane bira vardı, önce bitiren sona kalana ceza verecekti, kimin kazandığını söylememe gerek yoktur herhalde," deyip sinsice gülümsedim.

AYPERİ OROSPUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin