Kucağında baygınca kendinden habersiz yatan, başı geriye düşmüş Nazar'ı kollarıyla daha iyi kavrayıp bakışları ile yüzünü arşınladı. Bu an için koca bir dört ay beklemişti. Sonunda Nazar'ını canlı canlı görebilmişti. Safir gözleri Nazar'ın açıkta kalan boynuna kayıp, ordanda yavaşça meftun olduğu elma gibi dudaklara doğru çıkarttı. Şuan deli gibi öpüp, aylardır rüyalarına giren bu dudaklardan hasretini gidermek istesede yapamazdı. Teninin her zerresine onun isteğiyle dokunmalıydı. Nazar'ın da kendini istediği zaman bu hasret ve susuzluk bitecekti. Nazar'dan bakışını çekip etrafta kimse var mı, yok mu diye bakındı. Sakin görünüyordu. Şimdilik kimse görünmüyordu ortalıkta. Nazar'ı artık ait olduğu yere götürme zamanıydı. Safir gözlerini Nazar'ın boncuk mavisi gözlerini perde misali örtmüş kirpiklerine baktı.Ah Kirpiğine bile hastaydı bu kızın. Uzun ve kıvrımlıydı." Artık bu hasreti sonlandırdım Nazar'ım. Bundan sonra ne ben senden ayrı yaşayacağım, ne sen benden ayrı yaşayacaksın. Bizi artık hiç kimse ayıramaz. " Kafasını eğerek Nazar'ın alnına bir öpücük koyarken yüzünde burnunu değdirerek derin bir nefes aldı. Nefesini bile hissetmek, kokusunu ciğerleri patlatmak ister gibi kokladı, hissetmeye çalıştı. Göz kapaklarını yumduğunu fark etmezken açıp Nazar'a bakış atarak yürümeye başladı. Birkaç adım atmıştı ki aklına bomba gibi düşen gerçekle adımını yarıda kesti.
Ah nasılda bu hatayı yapabilmisti? Bir anlığına kıskançlığa gelip acele davranmıştı. Nasıl düşünememişti, Nazar'ı kucağında birilerinin görebileceğini?
" Lanet olsun! " diye tısladı. Nazar'a baktı. Bakışları yüzünde dolaştı. Eğer Nazar başka bir erkekle konuşmasaydı böyle aptalca bir davranışta bulunmayacaktı. Deli gibi kıskanıyordu. Nazar'ı kendisinden başka bir erkekle münasebet kurması bile deli ediyordu kendini. Etrafa bakış atarak kucağında baygınca yatan Nazar'ı bir ağacın köşesine götürerek yere bıraktı. Nazarın çimene sere serpe serilen kumral altınsı saçlarına parmaklarını geçirup bir tutam avucuna dolayarak burnuna götürüp kokladı.
Burnunu saçlardan ayırıp Nazarın pürüzsüz, usta bir sanatçının elinden çıkmış gibi olan yüzüne parmaklarını dokundurdu, naifçe okşamaya başladı. Tutkulu ve kararlı bir ses tonuylada konuşmaya başladı.
" Bu, burda bitmedi! Tekrar geleceğim sevgilim ve o zaman elimden asla kurtulamayacaksın! "
" Sadece beni bekle, " diye fısıldayıp Nazar'ın avuç içini öperek hızlı adımlarla uzaklaştı.
Yarım saat gibi geçen bir sürede kendine gelen Nazar gözlerini kırpıstırıp eterin etkisiyle bir süre sersemcen gökyüzüne baktı. İki dakika gibi süre içerisinde aklına çığlık atarak uyandı.
" İmdaat! İmdaat! "
Bağırıp dururken bir anda yerde çimenlerin üzerinde olduğunu farketti. Ama bu nasıl olurdu? Daha az önce Eray'ın arkasından bakarken bir adamın ağzına birşey dayayıp bayılttığını hatırlıyordu. Şimdi nasıl hiçbir şey olmamış gibi ağacın köşesinde uzanıyordu? Bağırmayı kesip etrafına emin olmak istercesine baktı.

YOU ARE READING
NAZAR-I AŞK ( Askıya Alındı. Devam Edecek)+18 Kitaptır
General FictionMezopotamya topraklarının görkemli ve şanlı şehri, Şanlıurfa'nın güzeller güzeli genç kızı; Nazar Koçak... Urfa'nın genç, çalışkan ve de güzeller güzeli kızıydı Nazar. Okumak ve öğretmen olmak onun vazgeçmediği umuduydu. Gök...