NAZAR-I AŞK ( Askıya Alındı. Devam Edecek)+18 Kitaptır

Bölüm. 12: Sahte oyun.

Düşündüğü planı uygulamak için banktan hızlıca kalkıp hastanenin içine girdi. Danışmandan Doktor'un odasını öğrenip hızlı adımlarla Doktor'un odasına ilerledi. Kapıyı çalmadan çat kapı girerken hastasını muayene eden Doktor kaşlarını çattı odaya izinsiz girmesine.

" Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz? Dingonun ahırı mı burası? Kapıyı çalmadan içeri giremezsiniz! "

Tiye almadığını gösteren bir bakış attı. Ardından ne olup bittiğini anlamaya çalışan erkek hastaya eliyle kapıyı işaret etti.

" Çık dışarı! "

Doktor buna sinirlenip bağırdı. "Beyefendi terbiyesizlik yapmayın. Dışarı çıkın! "

Doktor'u tınlamadan kendisine şaşkınca bakan hastaya döndü. " Çık dışarı! "

Hasta hemen eşyalarını alıp odadan çıkarken suratına psikopat bir gülümseme koydu. Tehlikeli adımlarla Doktor'un yanına ilerledi. Tam masasının önünde durup ellerini tehlikeli bir yavaşlıkla masaya dayadı. Doktor ise ne ne yaptığına anlam vermeye çalışıp bir yandan da korktuğunu belli etmiyordu.

" Keyfe Haluk? " diye sorarken Doktor anlamayarak yüzüne baktı. Dudağının köşesini kıvırdı. " Diyorum ki nasılsın Doktorcuğum? "

" İ-iyiyimde hastaya bir şey ki mi oldu? Neden buraya geldiniz? " diye endişeyle sordu. Endişesi Nazar için değildi kendisi içindi.

" Olacak ama ona değil. Birazdan sana olacak."

"N-ne? "

Doktor'un beti benzi atmış suratına başını eğerek kısıkca güldü. " " Sen zikire başlayıp ben çarpılmadan anlaşmamızın maddelerinin söyleyeyim. "

Masaya dayadığı ellerini camdan çekip masaya oturdu. " İki maddem var. Birisi senin hayrına, birisi senin şerrine. "

İşaret parmağını bir anlamında gösterdi.
" 1. Madde; ya sen Şahman ailesine gidip Nazar'ın öldüğünü dersin. " İşaret parmağının yanına orta parmağımı getirerek iki yaptı.
" 2 . Madde: yada ben seni benim meşhur kılıcım ile şah damarından keserim. Benden kıyak yanına teyp kaseti de bırakırım. Damardan parçalar dinleyip damardan ölürsün. Seç istediğini Doktorcuğum. "

" Siz beni tehdit mi ediyorsunuz? Güvenliği çağırıyorum. " Doktor'un bağırmasına ve hızla eline telefonu almasına güldü.

" Sence bir Katar emirine gücün yeter mi? " Aşağılarcasına söylediği söze Doktor kala kaldı. " Katar Emirimi? diye sordu Doktor.

Başını evet anlamında salladı. " Evet. Ben Abdullah Bin El-Melik'in tahta geçen oğlu Said Bin El-Malik'im. Ve sen benim dediklerimi yapmazsan kendini birazdan ölü bulacaksın. "

Doktor ayakta takat bulamayan bedenini sandalyeye oturturtup kravatını gevşetti. Düşünmeye başladı. Malik ise ayağının tekini sallayıp düşünmesini bekliyordu. Doktor tedirginlikle suratına bakıyordu. Muhtemelen bunu yapsa görevinin tehlikeye gireceğini düşünüyordu. " Merak etme bundan hiç kimsenin haberi yok. Mesleğine bir zarar gelmeyecek. "

Doktor hızla ayağı kalkarken gözleriyle takip etti. " Ben bunu yapamam. Bu bir suç ve ben insanları kandıramam, " dedi.

Anlaşılan kabul etmeyecekti. O zaman kabul ettirmenin zamanı gelmişti. Cebinden son model Telefonunu çıkarıp kulağına dayadı. Doktor merakla ne yaptığına bakarken ahizedeki adamına, " kılıcımı getir, " dedi.
Telefonu adamının cevap vermesine izin vermeden kapatıp cebine atarken rengi sapsarı kesilen Doktor'a dudağını büzdü.
" Ahahaah silah benim tercihim değil de. Ben kılıçla insanların şah damarından canını acıta acıta almayı seviyorum. Sana bu zevki yaşattıracağım Doktorcuğum. Hiç merak etme sen." Doktor'un gözleri fal taşı gibi açılırken göz kırptı.